13. Beklenmedikler

5.5K 197 52
                                    

(Resmin tatlılığı amk kıskandım lann!!! Bu arada ilerleyen dakikalarda bunların yerine Justin ve Ellie'yi canladırın kafanızda e mi) --->

2.5 hafta sonra…

“Ağrın var mı tatlım?” Bir kolum aleti tutuyor, diğer kolumu da Amber tutuyordu. Fizyoterapiden nefret ediyorum, sözde daha iyi olabilmem için zavallı kaslarımı ve kemiklerimi zorlayıp duruyordum. “Yaa Amber bugünlük bu kadar desek?” Anlayışlı gözlerle bana baktı ama “Ne yazık ki olmaz.” dercesine kafasını salladı. O sırada koridordan Justin geçiyordu, bir elinde sıcak kahvesi diğer elinde de zannedersem önümüzdeki turla ilgili belgeler vardı. “Amber? Yine mızmızlık mı yapıyor?” Ona dilimi çıkarttım, o da sadece güldü. “Ne oldu? Yoruldun mu?” Fırsat bu fırsat diye kafamı aşağı yukarı hızlı hızlı salladım ve yalvarır gözlerle tek kurtuluşum olan Justin’e baktım. “İyi.” dedi ve gözden kayboldu. Arkasından hırladım ama duymuş olacak ki yan odadan bir kahkaha geldi. “Ağrıyan bir yerin var mı?” Kafamı salladım. “Bacağım, neyse…” İçimi geçirdim. “…hadi bitirelim şu işi.”

***

Kanalı milyonuncu defa değiştirdikten sonra derin bir “Of!” çektim. Televizyonda 500 kanal+izleyecek hiçbir şey olmaması=Ellie’nin yakın zamanda kafayı sıyırması. Kendi kendime bu aptal düşünceme kıkırdadım. Beynimin içindekileri dışarıya vurmam çevreden garip bakışlar yememe sebep oldu. Çevre dediğim de çaprazımdaki koltuğa yayılmış Justin'di. “Ne?” diye sordum. Kıkırdadı. “Hiç, sıyırıyorsun sadece.” Yanımdaki yastığı aldım ve suratının tam ortasına fırlattım. “Of çok acıdı! Kan kaybından öleceğim sanırım!” diye bağırdı, kinaye dolu sinir bozucu ses tonuyla. O sırada gözüme masanın üstündeki boş bir vazoyu kestirip elime aldım. “Yapamazsın.” Gözleri yuvarlarında çıkacak gibi oldu. “Neden olmasın?” dedim sinsi sinsi sırıtarak. Elimi fırlatıyormuş gibi yapmak için geri aldım ama o sırada bir el bileğimi kavradı. “Hayır, yapmaz.” Dedi babam gülerek.

Justin de sakinler gibi oldu ama benim bir an gerçekten atacağımı sandığına yemin edebilirdim. “Korkma Justine, atmayacaktım.” Bana dilini çıkarttı. “Justin, Justine kız adı, bilmiyorsan söyleyeyim.” “Pek bir farkın yok.” Dedim ve muzipçe gülümsedim. “Şakacı seni.” Dedi gözlerini devirerek. “Keşke bugün bana yardım etmediğin için o vazoyu kafanda patlatsaydım.” Dedim sahte bir şekilde içimi çekerek. Suratını ekşitti. “Bu güzel yüze kıyabileceğini sanmıyorum.” “Şakacı seni.” Dedim ses tonunu taklit ederek, onun gibi gözlerimi devirmeyi ihmal etmedim. “Tamam çocuklar, ben çıkıyorum. Kavganızı daha fazla dinlemek istediğimi zannetmiyorum. Bir saate gelirim Ells, Justin burada zaten bir şey olursa…” “Harika haber.” Dedim gözlerimi devirerek. “Bununla baş başa kalmak istediğine emin misin?” diye sordu babam Justin’e. “Hey!” diye bağırdım sahteden. “Zorlu bir görev ama…” diye başladı “Biliyorsun, duyabiliyorum?” dedim sesimin kinaye yüklü olmasına dikkat ederek. “Amaç o zaten.” Dedi ve göz kırptı.

“Ben çıktım.” Dedi babam ve arkasını dönüp gitmesiyle sokak kapısının kapanması bir oldu. “E ne yapmak istersin bayan ben-kendimi-çok-komik-sanıyorum-ve-Justin’in-çok-yakışıklı-olduğunu-düşünüyorum?” İstemsizce ağzım benim için bulduğu lakap yüzünden açıldı. “Birincisi, evet yeterince komiğim ve ikincisi kendi fantezilerini kendine sakla.” Yine pis pis sırıttı ama yüzündeki şakacı ifade yerinde duruyordu. “Bunu yapmayı özlemişim.” dedi birdenbire. “Neyi?” Omuzlarını silkti ve tekrar ağzını açtı. “Bunu, günlük kavga rutinimizi…” Kıkırdadım. Kim bilir en son ne zaman bugün yakındık? Yanında yaklaşık 3 yıldır bu kadar rahat değildim. Onunla konuşmam Bayan Selala Gomez yüzünden yasaklanmıştı. Zaten konuştuğumuzda ya kavga ediyorduk ya da iş konuşuyorduk. İstemeden kederli kederli gülümsedim. Justin bunu görünce onunda yüzü düştü ve ne olduğunu sormak yerine kalkıp yanıma oturdu ve kolunu omzuma atıp beni kendine çektim. “Söyle bakalım, o çirkin suratını neden astın?” diye sataştı. Elimi yumruk yapıp vuracakmış gibi geri çektim şakayla.

Be Alright (Justin Bieber Türkçe Fanfiction)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin