1. Kitap - 3. Bölüm

86 11 0
                                    

"Bu da sonuncusuydu."

"Oh be. Neden bu kadar çok kitabın olmak zorunda!?"

"Çünkü ben kitap kurduyum da ondan."

diye bir kahkaha attım.

"Ha ha çok komik."

"Nazlanmayı bırak Aaron. Yardımın için teşekkürler."

"Ne demek Laura. Her zaman."

Bir adım geri çekildim ve kitaplarımdan birisini aldım.

"Şimdi izin verirsen düzenlemeyi ben yapabilirim. Ve benimle ilgili bu şeyi sakın unutma. Bir şeyle meşgülken eğer rahatsız edilirsem hem sinirli olurum hem de ne yapacağımı unuturum."

"Tamamdır. İş senin düzen senin."

diyerek odamdan çıkıp kapıyı kapattı.
Gülümseyerek ilk kitabımı kitaplığa koydum.

"Kimse de bu kadar çok kitap var mıdır acaba?"

diyerek kutudan bir kitap daha çıkardım. Bu kutuyla birlikte toplam 10 tane kutu vardı ve gerçekten neden bu kadar kitabımın olduğunu merak ettim. Ailem kitap almama bir şey demezlerdi. çünkü hepsini internetden sipariş etmiştim. Birkaç kitabı kitaplığıma yerleştirdikten sonra bir kitap daha aldım.

Ama bir dakika ya...

Üzerinde kitap ismi yazmıyor ve çok tuhaf bir kabı var. Tahmin ediyorum ki bu benim kitabım filan değil. Bunu siparış ettiğimi hatırlamıyorum. Yatağımın köşesine oturdum ve kitabı açtım. Ama bu kitap değildi. Bir defterdi ve içinde bir şeyler yazıyordu.

"Bu da ne böyle? Anthony fırınla uğraşıyordu. Zaten ondan nefret ediyordum. İşte en iyi fırsat. Onu o sevdiği fırında yaktım sonunda."

Dur ne? neler yazıyor böyle?

İnanamıyorum. Yok ya sadece birisi yazmıştır. Gerçek olamaz değil mi? Diğer sayfayı açtım ve burada da bir şeyler yazıyordu.

"Bakıcı Jane, ondan öylesine nefret ediyorum ki. İnşallah o da ölür. Ama olmadı. Evden gitti. Eğer bir bakıcı daha gelirse onu öldüreceğim."

Yok yok, böyle olmayacak. Sanki birisi bana şaka yapıyor. Evet, şaka. Kim böyle şeyler yazabilir, anlayamıyorum ki. Diğer sayfayı açtım. Burada da bir şeyler yazıyordu.

"Bahçıvan Rosa, o güzel çiceklerine elveda bile demeden onu çiceklerinde boğdum."

ben aklımı kaçırıyorum galiba. Bu yazanlar gerçek değil ya. Değil işte. Bir sonraki sayfada benim adım yazacak değil ya. Bir sonraki sayfayı açtım.

"Büyükannenin en sevdiği torunu Laura, onda sevmediğim bir yanı yok. Ama yine de öldürme kararı olduğu için beklemeye karar verdim."

Ben deliriyorum. Bu ne ya? Benim ismimim ne işi var burada? Gerçekten Aaron haklı olabilir miydi? Öldürme kararı da neyin nesi? Kafam allak bullak gerçekten.

"Bunlar gerçek mi yani? Aaron gerçekten haklıymış."

Yazılar bir yetişkinin yazacağı türden değildi. Yani Sam yazmış olabilir miydi? Doğru düzgün yutkunamadım bile. Sanki ellerim ateşte yanıyormuş gibi hissettim. O yüzden defteri bir çırpıda yere attım. Yanma hissi geçti. Ama ben yaşadığım şokun etkisindeydim.

Sonra kitap kendiliğinden ortadan kayboldu. Ellerimle gözlerimi ovalayıp tekrar kitabı attığım yere baktım. Yoktu, yok olmuştu. Bu nasıl olabilirdi? Bu kitap var mıydı yoksa ben aklımı mı kaçırıyordum?

***

1 Hafta Sonra

"Neden ben bakıcı olmak zorundayım ki!?"

DEĞİŞİM Serisi | Yarı Texting (BİTTİ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin