1. Kitap - 8. Bölüm

72 8 2
                                    

Yine Kabuslar...

Bu kabuslar yüzünden korkmaya başlamıştım.

Ve evet. Her kız gibi ben de çığlık atarak yere düştüm.

"Ah, lanet kabuslar."

Dedim homurdanarak. Yerden kalktım ve pencereye yaklaştım. Ağacın gölgesinde oturan Aaron'u gördüm. Onunla gidip konuşmam lazımdı. Of bana ne ya! Sam daha çocuk ve bana karışamaz. İstediğim kişiyle konuşabilirim ben. Benden küçük ama benden büyükmüş gibi davrananlardan nefret ediyorum.

Melanie...

Ah böyle durumda nefret ettiğim kardeşimin aklıma gelmesi...

"Senden nefret ediyorum!"

Dedim masanın üzerindeki aynayı alıp pencereye atarken. Ayna camı kırmıştı ve dışardan aşağı düşmüştü.

Pencereyi açtım ve aşağı baktım. Ayna paramparça olmuştu ve buradayken bile gözlerimin kırmızı olduğunu görebiliyordum. İstemsizce gözlerim kollarıma kaymıştı. Camlardan yüzümden hafif çizikler vardı.

"Hey, sorun nedir Laura?"

Aşağıdan bana bakan Aaron'u gördüm.

"Bir şey yok Aaron. Kabus sadece."

"Konuşmak ister misin?"

"Ben de bunu sana soracaktım. Hemen geliyorum."

Üstüme mavi bir tişört ve siyah bir pantolon giydim. Kahverengi saçlarımı tarayıp at kuyruğu yaptım. Dışarı çıkmak içim hazırdım. Odamın kapısını açtığımda ise birisine çarpıp yere düştüm.

"Ah, başım."

Diyerek başımı tuttum. Yukarı baktığımda ise Sam kapının dışında durup bana bakıyordu. Dün ki olay aklıma geldiğinde geriye gittim. Ayağa kalkıp Şam'a kötü bir bakış atıp onu ittim ve odamdan çıktım.

Ama aniden bileğimden tuttu ve çekti. Ben afallamıştım. Döndüğümde ise birbirimize çok yakındık. Ama bir anda gözüm boyuna takılmıştı. Benden biraz uzundu.

"Ne zaman bu kadar boyun uzadı."

Dedim gözlerine bakarak.

"Eh yani aynı yaştayız."

"Ama bana dün..."

"Biz de yaş farklı işlediğini söylemiştim."

"Ne yani? Buna sevinmeli miyim?"

Dedim somurtarak. Ondan kurtulup bir adım geriye gittim.

"Üzgünüm benden aşık olmamı bekleme. Bu biraz... tuhaf bir şey... Üzgünüm gitmeliyim."

Arkamı dönüp uzaklaşacakken tekrar bileğimden tutup çekti. Kollarını belime dolayıp gözlerimin içine baktı.

"Onun yanına gitmeyeceksin!"

Yahu bu benim nereye gideceğimi nereden biliyor ki?

"Yoo, nereden çıkardın ki?"

Dedim bilmemişçesine.

"Gitmeni istemiyorum."

Dedi sıkıca sarılarak. Başını boynuma gömerken keskin bir acı hissettim. Benden ayrıldığında başımı tuttum.

"Neden başım ağrıyor?"

Dedim. Ama sonra gözlerimi kapatıp yere yığıldım.

...

Acı tüm bedenimi sararken ben çığlık attım. Gözlerimi açtığımda odamda olduğunu fark ettim.

"Kabus gördün sanırım."

DEĞİŞİM Serisi | Yarı Texting (BİTTİ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin