1🥊

1.8K 111 123
                                    

Yatağında yastığına sarılmış bir vaziyette uyuyordu genç. Hiç susmadan çalmaya devam eden telefonunu umursamamazlıktan gelmeye çalışarak mışıl mışıl uyuyordu.

Ancak daha fazla bu gürültüye ve sanki inadına gözüne giren güneş ışınlarına katlanamayarak ve de isyan ederek kalktı yatağından.

İki gündür nöbete kalıyordu ve oldukça uykusu vardı.Bugün işine geç gideceği için güzel bir uyku çekmeyi planlamıştı ancak babası buna izin vermeyerek sabahın altısında aramaya başlamıştı.

Gözlerini ovalayarak yatağının yanındaki küçük masadan telefonunu aldı. Aramayı cevaplarken terliklerini giyip kapalı olan perdeleri açmaya yönelmişti.

"Hyunjin?"

"Buyrun benim. Kendisiyle görüşüyorsunuz şuan."

"Ah sonunda açmayı akıl edebildin demek. İşe geç kalacaksın ve hâlâ uyuyor musun?"

Açtığı perdelerden sonra yatağını üstünden toplayıp yeni istikamet olarak banyoya doğru elini yüzünü yıkamak için gitti.

Babasına ufak bir kıkırdama sunarak teleofunu hoparlöre alıp banyo dolabının üzerine koydu.

"Kaç gündür nöbetteyim zaten uykum var, hem bugün geç gideceğim. Aslında sana söylemiştim dün ama unuttun sanırım."

Karşı taraftan tene vurma sesi gelince anlamıştı Hyunjin, babasının alnına vurduğunu.

"Unutmuşum tatlım, özür dilerim. Seni de uykundan ettim."

"Sorun değil. Eh yaşlanıyorsun artık. Normal böyle şeyler."

"Sende abartma ama yani. O kadar da değil. " Hyunjin babasının dediğine gülerken ona kabul et yaşlandın diyerek sataşıyordu.

Mutfağa girip aç kalmamak için kendine tost hazırlamaya başladı. Malzemeleri dolaptan çıkarıp ayağıyla geri dolabı kapattıktan sonra telefonu kulağı ile omzu arasına sıkıştırdı.

"Aslında sana bir şey sormak için aramıştım ama yanlış bir zamanda aramışım."

"Öyle oldu biraz. Ne için aramıştın peki?"

"Ne zamandır eve gelmiyorsun, özledik seni. Sürekli nöbettesin. Tamam anlıyorum, insanların sana ihtiyaçları var ama oğlumuz olarak bizim de sana ihtiyacımız var. Çok özledik seni."

Hyunjin babasının söyledikleri ile sıkıntılı bir nefes alıp bırakmıştı. Hemşire olarak çalıştığı hastane şehir merkezinde idi. Hyunjin'in ailesi ise şehirden uzakta ufak bir kasabada hayatlarını sürdürüyorlardı. Hyunjin'de işe geç kalmamak için hastaneye yakın bir yerde olan beş katlı apartmandan 3+1 ev satın almıştı.

"Bende sizi özledim baba ama biliyorsun durumları. Acilde olduğum için tam bitti diyorum başka bir hasta geliyor. Ama söz bugün ne olursa olsun geleceğim."

"Umarım sözünü tutarsın yoksa eve gelince babandan çekersin ona göre."

"Peki peki." Kendisine yaptığı tostu yemeye başlarken kahkahası ile cevap vermişti.

"Boğazında kalıcak oğlum, ağzında birşey varken gülme. Neyse benim çıkmam lazım. Sana kolay gelsin güzel oğlum benim."

"Sanada kolay gelsin tatlı sincabım. Öptüm." Hoparlöre yaklaşıp öpücük attı, babası da ona öpücük atınca gülümseyerek telefonu kapattı.

Bitirdiği tostu ile masadan kalkıp tezgaha ilerlerken doymadığını fark ederek tekrar hazırlayacak iken aklına gelen kişi ile yüzündeki gülümseme silinmeden alt komşusuna da bir tost hazırlamaya başladı.

Son Maç // HyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin