Özel Bölüm 3( Hamiş Chan)

259 19 12
                                    

Chan altı aylık hamileyken...

"Nerede kaldı bu adam ya?" Chan, mutfakta bulunan camın önünde volta atıyordu karnını okşayarak.

Başı dönmeye başladığında sandalyeye oturdu. Bir elini şiş karnının altına koydu. Diğer eline de masanın üzerindeki açık jelibon paketini aldı. Avucuna doldurduğu kolalı jelibonları tek hamlede ağzına attı.

"Bak bir eve gelsin, ben ne yapıyorum ona." Tombul yanaklarının her iki yanıda jelibonlar ile dolu olduğu için boğuk ve tatlı çıkmıştı sesi.

Zilin çalmasıyla yerinden kalkarak kapıyı açtı. Giydiği pembe tulumunun yanlarına yerleştirdi ellerini. Kaşlarını çatarak bir ayağını yere vurarak ritim tutturmaya başladı.

"Neredesin bakayım sen?"

"Marketteydim bebişim. Sakin." Eşini öpmek için dudaklarını büzerek yanağına yaklaştı.

Chan onun büzüşmüş dudaklarına vurdu. "Niye geç kaldın bu kadar?" Seungmin sesli bir nefes verip dış kapıyı kapattı.

"Çok sıra vardı. Hem bak sana ne aldım." Elindeki poşetleri yukarı kaldırdı ve mutfağa geçti.

"Ne aldın!? Ne aldın!?" Chan hafifçe zıplayarak arkasından ilerledi.

Seungmin poşetlerde ki yeşillikleri ve çeşit çeşit sebzeleri mutfak tezgahına serdi. Chan'ın ağzı bir karış açılmıştı.

"Bu ne ya!? Hani jelibon, hani muzlu süt!?" Dehşete uğramış bir şekilde bağırmaya başladı. Seungmin yüzünü buruşturdu ve kulaklarını kapattı.

"Ama aşkım bu ayların çok önemli. Sağlıklı beslenmen lazım." Chan'ı omuzlarından tutarak sandalyeye oturttu.

"Sus, yalan söyleme. Çok kilo aldım, o yüzden bunlar değil mi?" Chan dudaklarını birbirine bastırdı.

Seungmin, gözleri dolan Chan'ı oturduğu sandalyeden kaldırdı. Bacaklarının altından ve sırtından kavrayarak kucağına aldı. Kendi sandalyesine oturdu ve eşinin göz yaşlarını sildi.

"Güzel eşim benim hiç öyle şey olur mu? Hem kilo alsan da bu bir sorun değil ki. Ben seni her halinle seviyorum. Sadece bebeğimiz ve senin açından demiştim." Alnına gelen kıvırcık saçlarını geriye doğru yatırdı.

"Gerçekten mi?" Alt dudağını sarkıttı ve masum gözlerle baktı.

"Gerçekten." Chan'ın tatlılığı karşısında kıkırdadı ve alnından öptü.

"O zaman yiyim ben bunları." Eline aldığı küçük domatesi üzerine sildi ve bir ısırık aldı. Seungmin gülerek, eşinin ağzının kenarından akan domates suyunu baş parmağıyla sildi.

"Ama sonra muzlu süt içeceğim bak." İşaret parmağını tehdit edercesine doğrulttu Seungmin'e.

"Tamam tamam. İçersin." Chan memnun olmuşçasına gülümsedi ve domatesini yemeye devam etti.

####################

Chan yedi aylık hamileyken...

"Şurayı sarı yapalım bence." Chan bir elinde muzlu sütünü, bir elinde de rutuş fırçasını tutuyordu. Giydiği beyaz tişörtü rengarenk olmuştu boyalar yüzünden. Eşi de ondan farksızdı tabi.

Bebek odasını kendileri boyamaya karar vermişlerdi. Dört duvarın, dördünde de farklı renkler ve desenler hakimdi. Şimdi ise geriye bir duvar kalmış olan yeri ne renk yapsalar ona karar vermeye çalışıyorlardı.

"Olabilir. Kırmızı nasıl olur peki?"

"Öylede çok koyu olur." Sütünden bir yudum aldı.

"O zaman sarı yapalım güzelim." Seungmin, Chan'ın yanına gidip dudaklarını uzatmıştı.

Son Maç // HyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin