32🥊

402 42 43
                                    

"Hyunjin beş aylık hamileyken..."

Jeongin yaptığı ıhlamuru fincana doldurup tepsiye yerleştirmişti. Yanına Hyunjin'in sevdiği çikolatadan koyarak yatak odalarına götürdü. Gündüz hafif ağrısı vardı. Fakat gece yarısı şiddetli bir ağrı haline gelmişti.

Hyunjin başta eşini uyandırmayacaktı ama dayanamadığı için ve zaten iniltilerini eşi duyacağı için uyandırmıştı.

"Nasıl olmuş benim lotus çiçeğim?" Jeongin tepsiyi alttan destekleyip bir eliyle kapıyı açarak içeri girmişti. Hyunjin göz yaşlarıyla yatakta kıvrılmış kasıklarını tutuyordu.

"Çok ağrıyor." Hyunjin acı dolu bir inilti bırakmıştı.

Jeongin tepsiyi komidinin üzerine bırakıp bağdaş kurarak yatağa oturmuştu. "Gel bebeğim."Hyunjin'in bacaklarının altından tutup sırtından destek alarak kendi kucağına almıştı.

Hyunjin burnunu çekerek eşinin gövdesine yaslanmıştı. Jeongin, alnına düşen uzamış turuncu saçlarını geriye çekerek başından öpmüştü. Ellerini Hyunjin'in kasıklarına koyarak ovalamaya başladı.

"Soğutmadan ıhlamurunu da iç güzelim."

Jeongin dikkatli bir şekilde fincanı alıp eşine içirmişti. Fincanı tekrar tepsiye koyarak çikolatayı almıştı bu sefer. Hyunin uysal bir biçimde kendisine uzatılan çikolatayı yedi. Jeongin tekrar kasıklarını ovmaya başlayıp omzunu öpmüştü.

"Biraz daha iyi misin?"

"Sayılır..."

Jeongin eşini tekrar yatağa oturur pozisyonda uzandırmıştı. Üzerine örtü örtüp başlıkla arasında ki boşluğu yastıkla doldurdu. Hyunjin'in belirginleşmiş karnını öperek başını yan bir biçimde yaslamıştı.

"Ama ben öpemiyorum." Mız mızlanarak kolları göğsünde birleştirmişti.

Jeongin kıkırdayarak parmaklarını uzatmıştı ona. "Öp hadi." Hyunjin, birleştirdiği parmaklarını öperek ne yapacağını beklemişti.

Hyunjin'in öptüğü parmaklarını karına bastırmıştı. Diğer parmaklarını da kendisi öpüp diğer tarafına koymuştu.

"Bak şimdi eşit olduk. Memnun oldun mu?"

"Bilemiyorum. Belki bir çikolata-"

"Hayır Hyunjin. Bugün ki kotanı doldurdun. Çok fazla yiyorsun bu ara."

"Bir tane yedim sadece!" Kilo almış olan yanaklarını şişirip bırakarak kaşlarını çatıp eşine bakmaya başladı.

"Şikayet istemiyorum." 

Jeongin, oflayarak yumruklarını yatağa geçiren eşinin yanına uzandı. Bir elini karnına koyarak sarılacağı sırada Hyunjin onun elini iterek yatakta geriye kaymıştı.

"Git salon da yat. Sadece pamuk şekerim ve ben yatacağız." Hyunjin ellerini karnına koyarak ayağıyla Jeongin'in bacaklarını itmişti.

"Bir çikolata için kocanı mı kovacaksın?" Jeongin yavru köpek bakışlarını eşine yönelterek alt dudağını sarkıtmıştı.

"Evet! Küstüm ben sana. Şimdi git salonda yat."

"Peki, öyle olsun..." Jeongin yastığını ve örtüsünü alarak kapıya adımlamaya başladı.

"Gidiyorum bak." Kapıyı göstermişti.

"Bay bay!" Hyunjin yapay bir gülümsemeyle el salladı ona.

"Bak giderim." Jeongin kapıdan çıkıyormuş gibi yaptı.

"Git artık!" Yanındaki yastığı alarak, hızlı adımlarla salona kaçan eşinin arkasından atmıştı. Hyunjin tüm yatağın kendisine kalmasıyla sanki karda kelebek yapıyormuş gibi kollarını ve bacaklarını açıp kapattı.

Son Maç // HyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin