"Ambulansı arayın, çabuk!" Jisung'un gözünden, kollarında baygın yatan oğlunun alnına göz yaşı akmıştı.
Chan eşinin getirdiği telefonundan hızlıca doğum uzmanı olan arkadaşlarından birini aradı. " Doğum haneyi hazırlayın hemen. Erken doğum söz konusu olan bir hasta var. Bir ambulansta gönderin." Diyerek telefonu kapattı.
Seungmin, Hyunjin'e ilk yardım yapmaya çalışıyordu. Nabzını ölçtüğün de düşük olduğunu anlamıştı. Gözleri endişeyle büyürken, yeterince kötü durumda olan Jisung ve Felix'e belli etmemeye çalıştı. Yavaşça Chan'a döndürdü bakışlarını. Chan eşinin bileğindeki tutuşundan anladığında sertçe yutkunmuştu.
"Ambulans gecikmez mi? Biz götürsek onu?" Felix atak geçirmek üzere olduğunu belli eden elleriyle yalnızca Hyunjin'in ellerini tutuyordu.
"Daha bir ayı vardı. Suyu gelmiş,erken doğum olacak. Herhangi bir yanlış hareketimiz bebeğe, hatta Hyunjin'e bile ciddi zararlar verebilir. Hastane yakın gelirler şimdi."
Jisung gözlerini sildikçe yenisi ekleniyordu. Sakin kalmaya çalışıyordu ancak kollarında bembeyaz suratı ile baygın bir şekilde yatan oğluna baktıkça daha kötü oluyordu.
Evlerine yakın olan hastaneden kısa sürede ambulans gelmişti. Hyunjin'i dikkatli bir şekilde sedyeye alarak arabaya bindirmişlerdi. Ambulansta Chan onunla birlikte giderken rapor veriyordu gerekli müdahale için.
Geriye kalan üçlü Jisung'un arabasıyla peşlerinden giderken Felix oğlunu arıyor ama ulaşamıyordu. Beşinci aramasında da ulaşamayınca endişelenmeye başlamıştı. Yanına ilaçlarını almadığı için kendisine lanet ederken stresini elleriyle oynayarak çıkartmaya çalıştı.
"Sakin ol Felix amca. Şimdi ödüller verilip konuşma yapılıyordur. Tekrar arar zaten." Seungmin arka koltuktan Felix'in omzunu tutmuştu. Jisung onları duymuyordu. Tek odağı önündeki ambulanstı.
Hastaneye vardıklarında arabayı hızlıca bir yere park ederek, ambulanstan inen sedyenin peşinden gitmeye başladılar. Chan önceden haber verdiği için hazırlanmış olan ameliyathaneye götürülmüştü Hyunjin.
Jisung koridorun duvarlarına tutunarak bekleme koltuğuna oturdu. Gözlerini kapatıp başını arkasındaki duvara yasladı. Seungmin ameliyata girebilmek için izin istemeye gitmişti. Felix, Jisung'un yanına oturarak umutsuzca Wooyoung ve Yeonjun'u aramaya başladı.Sonunda telefonu açan Wooyoung ile yerinde doğrulmutu.
"Neden telefonları açmıyorsunuz?"
"Felix bak sakin olmaya çalış tamam mı? İlaçlarını iç ve yanında kim varsa ondan destek al." Wooyoung'un konuşmasıyla ameliyathanenin önünde volta atan Yeonjun yanına gitmişti.
"Korkutma beni. Ne oldu?" Jisung yaslandığı duvardan ayrılarak hafifçe kaşlarını çatıp Felix'e yaklaştı.
"Jeongin..."
"Ne oldu Jeongin'e!? Söylesene!"
"Maç esnasında ağır darbeler almış. Maçın sonunda da bayıldı zaten. Görmediniz mi? Şimdi ameliyata aldılar."
Felix'in eli sızlamaya başlayan kalbine gitmişti. Yüzünü buruştururken, dinen göz yaşları tekrar akmaya başlamıştı. "Biz- biz hastanedeyiz. Hyunjin, o-" Nefes almak istedi ama başaramadı öksürmeye başladığında Jisung, fenalaşmaya başlayan Felix ile hemşirelere seslenmişti.
Hemşireler Felix'e müdahale yapmaya başladığın da Jisung yere düşen telefonu almıştı. Felix'i sakinleştirmek için sırtını sıvazlayarak güzel cümleler söylemeye çalışıyordu. Sonlanmamış aramayla telefonu kulağına götürmüştü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Son Maç // Hyunin
AcakBabasının hayali olup da gerçekleştiremediği şampiyonluğu gerçekleştirmek isteyen boksör Jeongin. Her zaman ona destek olan 'arkadaşı' hemşire Hyunjin. Ve de ailelerinin sırlarla dolu geçmişleri. Mpreg!