3.4

4.4K 494 82
                                    

Hehe ben geldim^^

Finale son iki... Yani bir sonraki bölüm final :,)

Ne ağlaması canım...

İyi okumalar bebeklerim <3

***

Ekin Saygın'dan...

"Ekin," Kolumun dürtülmesiyle gözlerimi araladım. "Ekin... Uyansana!"

Necva sağ tarafımda yatarken yönümü ona çevirdim. "Efendim?" diye mırıldandım uykulu uykulu.

O sırada kulaklarıma dolan kıkırtı sesi dudaklarımın kıvrılmasına neden oldu. "Neye gülüyorsun?" Eğlenerek sorduğum soruya hemen cevap verdi.

"Sesin yeni uyandığında çok etkileyici çıkıyor da." diye konuştu.

Ellerimle gözlerimi ovaladım. "Öyle mi?" Sinsice ona yaklaşmamla gözlerini kırpıştırdı. "Sadece sesim mi etkileyici Baterist kızım?"

Başını iki yana salladı. Tatlığı karşısında beklemeden ellerimle ince belini kavrayıp onu kendime doğru çektim. Dudaklarından ince bir ses çıkarken, "Ekin ya!" diyerek omzuma hafifçe vurdu.

"Necva ya," diyerek onu taklit ettiğimde gülüyordu. "Hem söyle bakalım, sadece sesim mi etkileyici?"

"Bunun cevabını sana vermeyeceğim!" Yandaki yastığı alıp hızlıca yüzüme bastırdı. "Bıraksana hem beni!"

Güldüm. "Verirsin verir..." dediğim esnada zorlanmadan aramızdaki yastığı alıp başka bir köşeye attım. Şaşkınca bana bakarken ise burnumu hafifçe burnuna sürtmüştüm. "Güzelim benim."

Yutkundu. Oldukça yakın olmamızdan faydalanarak elimi yüzüne uzattım ve önüne gelen saçlarını yavaşça geriye çektim. "Saçların ne güzel uzadı," diye konuştum. "Gerçi her haliyle güzeller ama olsun."

Necva'nın göğsü normalinde hızlı şekilde inip kalkarken yakınında olmamın bile onu heyecanlandırdığını görmek dudaklarımın iyice kıvrılmasına neden oldu. "Konuşsana Bateristim," dedim. "Sessizleştin sanki bir anda, hm?"

"Sen," diye konuştu ve dudaklarını yaladı. "Sen gerçekten de çok tehlikelisin."

Başımı salladım. "Biliyorum."

Aramızdaki çekim gittikçe artarken dudaklarımı Necva'nın kapanan gözlerine bastırdım. Sonra yanağına, alnına ve en son burnuna.

"Ne kadar öpersem öpeyim," dedim çenesine de bir buse kondururken. "Yetmiyor. Normal mi acaba sevgilim?"

Nefesi iyice hızlanmışken ellerini aramıza koydu. "Normal ama biraz daha devam edersen kalbim durabilir."

Dudaklarımı büzdüm. "Ama daha en heyecanlı kısma gelmemiştim bile..."

Gözlerini irice açtı. "İyice arsız bir insan oldun sen," dedi. "Ben ne güzel sabah derslerimi halletmiştim, kahvaltıya inelim diye de seni uyandırdım, geldiğimiz durum-"

Tabi ki de lafını dudaklarımı onunkilere bastırarak böldüm. Ama bu uzun sürmedi çünkü amacım sadece susmasıydı. "Bazen hiç işime gelmiyor söylediklerin," Göğsümde duran elini elimle tutup yatağa bastırdım. "Hem dur biraz, doyamadım daha sana."

Beklemeden ikinci kez dudaklarını esir aldığımda Necva'nın da gözleri kapandı, tıpkı benim gibi. Anın etkisiyle serbest olan eli yanağıma çıktığında ise yeni yeni çıkan sakllarımla oynamaya başladı. Ben ise nefessiz kalana kadar onu öpmeye devam ettim.

Aslında daha da öperdim... Tabi kapıya hayvan gibi vurulmasaydı.

"Kalkın lan!" dedi kapıdaki ses. Seyfo'ydu. "Kahvaltıya inmek için sizin keyfinizi mi bekleyeceğiz? Ayrıca yarım kalan bir tribim var şu içerideki buğday tanesine. Hadi abiciğim hadi!"

Bateristin Peşinde -Texting-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin