Bateristin Peşinde -Texting-

1.6

Arkadaşlar ben düzeni oturttum ya, okula otobüsle giderken 35 dakikam var yazıyorum o arada bölümü jdjwkwkd akşam çıkışta da düzenleyip atıyorum, mis.

Bundan sonra böyle inşallah <3

***

Ekin Saygın'dan:

Karşımızdaki adama kaşlarım çatık şekilde bakarken sağ kolumla refleks olarak Necva'yı hafif arkama doğru çektim.

"Kendine uşak da mı buldun?" dedi bu sefer şerefsiz. İğrenç şekilde sırıttı. "Arkana almalar falan. Ne o? Yoksa altına mı ya-"

Necva'nın tuttuğum kolu gerilirken adama doğru bir adım attım. "Uluma lan it," dedim sertçe. "Burada önüne atacak kemiğimiz yok, siktir git kulübene."

Adam beni umursamadan omuzumun üzerinden Necva'ya baktı. "Dün konserin olduğunu biliyorum," dedi. "Param nerede?"

Allah'ım bak ben çok minnoş bir insanım ama bu beni zorluyor ya.

"Yok para falan," dedi Necva. "Geçen sefer de söyledim, bende sana verecek para yok!"

Adam sinirle hırladı. Diyorum it bu.

"O dilini kopartırım," dedi. "Vermezsen ne olur biliyorsun değil mi?"

Gözlerimi devirdim. "Hassiktir bok."

Bu sefer iğrenç gözleri bana döndü. "Sen kimsin lan?" dedi hızlıca. "Koruyup kahramanlık yapacak başka kız mı bulamadın? Değersiz bir piçi alıyorsun arkana!"

Necva sendeledi. Bir an dengesini kaybedip düşecek sanınca daha sıkı tutup kendime yaklaştırdım onu.

"Ya bir şeyi çok merak ediyorum," dedim. "Sen nasıl bir orospu çocuğusun?"

Necva arkadan eliyle tişörtüme tutundu. "Ekin, kapat kapıyı uğraşma lütfen..." Çaresiz sesi içimi acıttı.

"Hayır, güzelim duramam," dedim. "Ne derdi var seninle? Ben çok merak ediyorum ya. Bu piç kurusunun bu sözlerini hak edecek ne var ortada!"

"Ben söyleyeyim," deyip araya girdi babası olacak herif. "Senin arkana alacak kadar değerli gördüğün o kız annesinin katili!"

Bir anda nefesim boğazımda dizilirken Necva arkamdan çıkıp yalnızca birkaç saniye içerisinde adamı göğsünden sertçe itti. "On bir yaşındaydım!" diye haykırır gibi konuştu. "Allah kahretmesin ki on bir yaşındaydım tamam mı alçak herif! Ne yapsaydım? Ben de mi ölseydim peşinden, söyle!"

Kalbim acırken bir kez daha kendime doğru çektim onu. Sanki saatlerce soğukta durmuş gibi titriyordu.

"Evet," dedi adam. "Keşke geberip gitseydin sende."

Bu son damlaydı. "Ulan," Arkamı dönüp Necva'yı biraz geriye çektim ve beklemeden geriye dönüp adamın boğazına sarıldım. "Benim sabrımı sınama. Senin hayatını bitirtme bana."

Adam dalga geçer gibi gülümsedi. "Ne yapacaksın lan? Annene mi şikayet edeceksin gidip?"

"Yok yok," Ona üstten üstten bakmaya başladım. "Anneme değil belki ama asker abilerim var, onlara şikayet ederim. Yaparım bunu, sikerler belanı. Umursar mıyım sanıyorsun?"

Az evvel dalgayla bakan gözleri bu sefer hafif endişeyle baktı bana. Eliyle elimi iterek boğazını kurtardı ve, "Yiyorsa yap." dedi. Sanki şuan altına sıçmıyormuş gibi.

Dayanamadım, bir yumruğu suratına geçirdim ve delicesine bir zevkle yere düşmesini izledim. "Tek yumrukluk canın var, gelmiş burada bize havlıyorsun be," dedim hırsla. "Sürüne sürüne git şimdi inine."