4|Ortaklık

1.4K 73 54
                                    

Beğenmeyi ve bölüm içi yorumlarınızı eksik etmeyin lütfen...

Jüpiter keyifli okumalar diler...


Sema-Fikrimin İnce Gülü


🦋

Asaf'ın ve benim telefonumuza aynı anda gelen mesaj sesiyle doğruldum. Ortadaki sehpanın üzerindeki telefonlarımızı alıp tekrar eski yerime geçtim. Asaf'a telefonunu verdikten sonra telefonumdan gelen mesaja bakmak için telefonumu açtım. Ablam, aile grubuna mesaj atmıştı.

'Sizi önemli birisiyle tanıştıracağım. Saat 7'de restorana gelin.'

'Ve rica ediyorum özenli giyinin :)'

Önemli diyebileceği birinin kim olduğunu merak etmiştim. Başımı kaldırıp Asaf'a baktığımda onun da kaşlarını çatmış bana baktığını gördüm.

"Önemli birisi?"

Bilmediğimi gösterircesine omuz silktim.

"Gidince görürüz. Çok acıktım ben hazırlanayım da çıkalım hemen."

Hızla ayağa kalkıp koşar adımlarla merdivenlere yöneldim.

Yaklaşık 1 saatimiz vardı ve bunun yarım saati yol sürüyordu zaten. Odama girmeden önce son duyduğum Asaf'ın attığı kahkaha olmuştu. Ne vardı yani? Yemek yemeyi çok severdim ve bu yüzden benimle hep dalga geçerlerdi.

Dolabıma bir süre bakındıktan sonra seçtiğim kıyafetleri çıkarıp giyindim. Kısa topuklu çizmemi de ayağıma geçirip saçlarımı taradım ve hızla makyaj yapmaya başladım. Gözlerime sadece eyeliner çekmiş ve maskara sürmüştüm. Dudaklarıma mat kırmızı bir ruj sürdüğümde Asaf'ın ve Sancar abimin ters ters bakacağına emindim ama bir şey söylemeyeceklerini de biliyordum.

Kolyemi ve yüzüklerimi takarken Asaf'ın yüksek sesli homurdanmalarını duyunca kıkırdadım ve uzun krem kabanımı alıp odadan çıktım. Rujumu kabanın cebine koymuş çanta almamıştım. Alt kata indiğimde topuk seslerimle geldiğimi anlayan Asaf, kapının önünde kabanını giyerken beni gördüğünde baştan aşağı beni süzmüş tahmin ettiğim gibi rujuma ters ters bakmıştı. Tek koluyla belimi sarıp beni kendine çekti ve alnımdan öptü.

"Sen hep böyle güzel olmaktan bıkmadın mı güzelim?"

Her defasında aynı şeyi söylemekten asla bıkmıyordu. Güldüm.

"Yanına yakışmaya çalışıyorum yakışıklı. Ne yaparsın?" diyerek göz kırptım.

Bu halime gülüp burnumu iki parmağı arasına sıkıştırdı.

"Serseri."

İkimiz de bir saat önce olanlar hiç yaşanmamış gibi davranıyorduk ve bu daha iyi hissettiriyordu.

Yolu trafiğe rağmen hızlı gelmiş ve arabayı valeye teslim etmiştik. Abimin eli belimdeyken gözlerim her zaman olduğu gibi restoranın adına kaydı.

Daphne

Ablam restoranın adını söylediğinde saatlerce ağladığımı hatırlıyordum. Direkt olarak kardeşimizin ismi olmasa da bizim için çok hoş, çok anlamlıydı.

Asaf belimi sıktığında ona gülümsedim ve restorana girdik. Girişteki görevli önce kabanlarımızı aldı ardından onun yönlendirmesiyle üst kata çıktık ve cam kenarındaki bir masada oturan Sancar abimi gördüm. Gülümseyerek ona doğru ilerlediğimizde o da bizi fark etmiş ve ayağa kalkmıştı. Önce Asaf'la erkekçe tokalaşıp ardından bana sarıldı. Sıkıca boynuna sarıldım. Birkaç gündür işleri yoğundu ve doğru düzgün görüşemiyorduk. Onu özlemiştim.

MEVAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin