14|Gerçek 2

579 37 7
                                    

Beğenmeyi ve bölüm içi yorumlarınızı eksik etmeyin lütfen.

Jüpiter keyifli okumalar diler...


Haramiler-Mavi Duvar


🦋

"İçeriye geçelim mi artık?"

Yanımdan gelen yumuşak sesle irkilerek sağıma döndüm. Ne zaman gelmişti yanıma? Ya da gitmiş miydi?
Duyduklarımdan sonra ne ayağıma batan camları ne de bana seslenmelerini umursamış koşarak kendimi evden dışarıya atmıştım. Dışarıya çıktığımda bir süre etrafa bakmış nerede olduğumuzu bilmediğim gerçeğiyle omuzlarım çaresizlikle çökmüştü. Yolu bilmiyordum ve telefonum da yanımda değildi. Eve geri girmek istemediğimden kendimi evin önündeki tahta sedire yığılırcasına bırakmıştım. Gözlerimden akan yaşlar bir süre sonra soğuktan dolayı akmamaya başlamıştı. Ya da belki de akacak gözyaşım kalmamıştı bilmiyorum. Bir ara Cihangir üzerime bir battaniye bırakmış ardından gitmişti. O zaman fark etmiştim havanın ne kadar soğuk olduğunu.

"Ahu-"

Bana tekrar seslenmesiyle irkilerek bakışlarımı ondan kaçırdım ve ayağa kalktım. Kalkmamla sendelemem bir olurken bana uzanan ellerinden kaçarak bir adım gerilemiştim. Bu kaşlarının çatılmasına sebep olurken onu umursamadan kapıya yaklaştım ve açık kapıdan içeriye girdim. Salona doğru adımlarken arkamdan kapanan kapıyla onun da geldiğini anlamıştım. Salona girdiğimde direkt olarak Sancar abimle göz göze gelirken ondan da bakışlarımı kaçırdım. Kimseyle göz göze gelmek istemiyordum.

Onun karşısındaki koltuğa geçerken bir süre yerdeki eski tip halıyı izledim. Kafamda o kadar çok düşünce dönüyordu ki susturamıyordum. Karşımdaki öz abim değil miydi yani? Ablam öz ablam değil, Ömer Asaf abim değildi. O an aklıma gelenle oturduğum yerde sarsıldım. Defne benim kardeşim değildi. Annem, babam... Gözlerim tekrar dolduğunda zihnimdekilere inat korkarak da olsa karşımdaki adama baktım.

"Anlat."

Kendimi konuşmaya hazırladığımda sessizliği bozdum ve başımı kaldırarak gözlerimi ona diktim. Cihangir odada değildi bizi yalnız bırakmak istemiş olmalıydı. Lafı evirip çevirmeden anlatmasını istiyordum ve bunu da bakışlarımda belli etmiş olacağım ki oyalanmadan anlatmaya başladı.

"Amcamla eski karısının olayını biliyorsun. Evlendikleri gece Erdinç yani Demir'in dayısı evlerini basıyor ve silahı amcama doğrultuyor. Tek istediği o kadın çünkü gerçekten seviyor onu. İkisi de o kadına öyle delicesine aşıktı ki bunun sonunun bir felaketle biteceğinin neredeyse tüm şehir farkındaydı. Tam ateş edecekken o kadın amcamın önüne atlıyor ve vuruluyor. Buraya kadarı hepimize anlatılan. O kadın hamileymiş o sırada. Amcam onu öylesine saklardı ki hiç görmedik yüzünü. Düğün yapmadılar zaten bir nikah kıydılar sadece onda da kimseye haber vermemişlerdi ama o adam öğrenmiş bir şekilde. Daha doğumuna bir ay varken vurulunca erken doğum oluyor ve sen doğuyorsun, tutunuyorsun hayata sıkıca ama o... Amcam o kadının ölümünden sonra kendine gelemedi ve seni Erdinç denen heriften korumak için uzak durdu senden. Babama, senin sanki yetimhaneden alınmış ve evlatlık edinilmiş gibi duyurulmanı ve gerçeği kimsenin bilmemesi gerektiğini söylemiş ve bir de ismini."

Yeri geldi sesi kısıldı yeri geldi duraksadı abim. Gözleri dolu doluydu ama ben sanki ruhum çekilmişçesine bir tepki veremiyordum.

"Sen en başından beri biliyor muydun? Ya da diğerleri?"

Abla, abi demeye dilim varmıyordu ve bu kalbimdeki bıçağı biraz daha ileriye itmekten başka bir şey yapmıyordu.

"Ben o zamanlar 9 yaşındaydım ve seni evimize getirdiklerinde o kadar çok mutlu olmuştum ki Ahu. Evet Derin de var ama onun bebekliğini hatırlamıyordum haliyle. Öyle güzeldin ki o kadar tatlıydın ki. Sana bakmalara doyamıyorduk ama aynı zamanda kıyamıyorduk da. Çok usluydun bir kere bile huysuzluk ettiğini hatırlamam, bebekken bile. Senin 18.yaş gününde annemle babamı konuşurken duydum. Sana söyleyip söylememek konusunda tartışıyorlardı. Beni fark ettiklerinde anlatmak zorunda kaldılar. Derin ve Ömer Asaf yetimhaneden evlatlık alındığın şeklinde biliyorlar, diğer herkes gibi."

MEVAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin