Merhabalar :) Geç geldim ama üniversite bitti, taşınma işlemlerim var ve bir sürü daha zımbırtı ama bölümleri hazırladım :) yavaş yavaş paylaşacağım artık ❤️
Keyifli okumalar 💋—-
Nevermore'un arkasında bulunan okuduğu yıllarda dolaştığı arka bahçeye girmeyeli yıllar oluyordu. Neredeyse mezun olduğundan beri okulun bu tarafına hiç geçmemişti. Orada onu bekleyen oldukça kötü anıları vardı ve orta yaşlı kadın bu anılardan kaçıyordu.
Hava aralıklarla geceden yağmaya devam eden yağmur yüzünden nemli ve soğuktu ama bu bir Weems'i durdurmaya yetecek bir tehlike değildi...
Siyah botları yeşil otların üzerine bulaşmış çamura bata çıka Bayan Weems'i arka bölümdeki çalılıklarda olan mezarlığa doğru sürüklerken kadının kaşları çatıktı. Mezarlığa yaklaştıkça sırtı ona dönük olan siyahlar içindeki kadının silueti açığa çıkıyordu. Bu manzara Bayan Weems'in çatık kaşlarını daha da çatmasına, elinde tuttuğu şemsiyenin kulpunu sıkmasına neden oldu. Yavaş bir şekilde yürüse de botunun altında kalan dalın çatırtısı önünde duran kandının düşük olan omuzlarını dikleştirmesini sağladı. Geldiğini fark etmişti.
Larissa, tam olarak eski sınıf arkadaşının sağ omuzunun gerisinde durdu. Bakışları bayan Adams'ın omuzu üzerinden üzerine yağmur damlayan eski bir mezara kaydı. Derinden bir iç çekti. Ona uğramayalı yıllar oluyordu.
"Onunla konuşmayı özlemişim."
Kadının itirafı müdirenin yüzünde alaycı bir sırıtış oluşturdu. Bayan Weems, bakışlarını yeniden mezardan ayırarak önünde duran kadının yüzünün görünen kısmına kaydırdı.
"Günah çıkarmak için yanlış adrestesiniz Bayan Adams. Kasabanın kilisesine gitmenizi öneririm."
Morticia, bu nefrete karşı daha fazla mücadele edemezdi. Çoğu kişi onun duygusuz olduğunu söylerdi, öyleydi de zaten ama nedense sağ omuzunun gerisinden söylenen sözler canını yakıyordu. Ne de olsa şimdinin düşmanları bir zamanlar dönemlerinin en iyi arkadaşlarıydı. Bu yüzden de düşünmeden arkasına döndü. Doğrudan siyahlarına kilitlenen mavilere baktı.
"Benden neden nefret ediyorsun?"
Larissa, hemen cevap vermekte gecikmedi çünkü bunu yaparsa gözlerini önündeki zifiri karanlık bakışlardan çekmek zorunda kalacaktı. Bakışları ağır ağır önündeki kadının huzursuz siyahlarından arkasındaki eski mezara kaydı.
"Nedeni yeterince açık değil mi?"
Sesi titrerken, "Onu ben öldürmedim" diye atıldı Morticia. Uzun boylu kadının tam dibinde durarak ellerini gri kabanının yakasına yerleştirdi. Beyaz parmakları sert kumaşı kavrayarak kadını gücü yettiği kadar sarstı.
"Bu nefretini haketmiyorum. Onu ben öldürmedim!"
"Ama onu öldüren biriyle evlisin" dedi Larissa, mavileri hissettiği yoğun duygudan bulanıklaşırken dolan gözlerinden tek bir damla çenesine doğru kaydı. "Lupin, bir evladı olduğunu bilmeden öldü."
İşte bunu duymak çok ağırdı. Morticia, öfke ve üzüntü karışımı bir ifadeyle gözlerini kırpıştırıp geri çekilirken kurumuş boğazından birkaç kısık kelime döküldü.
"Dilediğinde çok gaddar olabiliyorsun Larissa. Bana karşı bunu her zaman çok iyi bir şekilde kullandın. Beni bir türlü sevemeyişini asla anlamayacağım."
Siyah kabanlı kadın uzun eteklerini elleriyle tutup çamurlu otların üzerinden süzülürcesine okula doğru geri yürüdü. Larissa ise onun gidişinin ardından gözlerini kapatarak birkaç tuzlu damlayı daha serbest bıraktı. Bazı yaralar hiç kapanmıyordu.
Göz kapakları tekrar aralandığında solgun otlarla çevrili mezara yaklaşarak tam önünde durdu. Yüzünde acı bir tebessüm belirdi. Konuşurken sesi az önce Morticia'nın çıkan kısık sesinden bile daha zayıftı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
New Moon / Wenclair gxg
RomanceEnid'in dönüşümünü tamamlayamamasına neden olan tek şey kızgınlık geçirdiği sürede onu tatmin edecek bir partnerinin olmamasıydı. Wednesdey bu durumu fark edip Enid'e yardım edebileceğini söylediğinde ikili sonunun nereye varacağı bilinmez olan bir...