Herkese merhaba!
Üçüncü bölümle karşınızdayım.
Lütfen oy vermeyi ve satır arası yorum yapmayı unutmayın. Okuyan sayısı oy ve yorum arasında çok uçurum var. Hevesim kursağımda kalmasın lütfen. Bu bölüm 250 oyu görelim.
Ayrıca yorumlarınız motivasyonu arttırıp daha hızlı yazmamı sağlayacak. Okuyan herkesten en az 3 yorum bekliyorummmmm.
Gelişmelerden ve alıntılardan haberdar olmak için
insta: elifkaplan3watty
tw: byfrodoiyimsn Ayrıca #greyout tagi ile yorumlarınızı bırakabilirsiniz.
Keyifli okumalar!
Çok tatsız olan akşamlardan biriydi. Kötü bir haber tüm yurda yayılmıştı. Doğu'daki birliklerimiz ağır bir saldırıya uğramıştı. Şehitlerimiz ve yaralılarımız vardı. Ordumuzun her bir mensubu görevini layıkıyla yerine getirirdi. Hepimiz aynı amaç uğruna eğitim alıp ülkemize hizmet ediyorduk. Nerede hangi pozisyonda olduğumuz önemli değildi.
Tuğrul ile düşüncelere dalmış bir şekilde otururken ansızın telefonum çaldı. Arayan kişiyi görünce daha da şaşırdım.
"Selçuk Yüzbaşım," dediğimde Tuğrul da oturduğu yerden doğruldu ve ayağa kalkıp yanıma geldi.
"Efendim Yüzbaşım," diyerek telefonu açtım. Tuğrul da yanıma oturmuş telefonuma doğru eğilmişti komutanımızın ne dediğini duymak için. Bu beklenmedik bir aramaydı ve haliyle merak etmesi doğaldı. Şu an biz alışma evresindeydik.
"Serdar iyi akşamlar, yarınki program için aradım. Ben yanınızda olmayacağım acilen İstanbul'a gitmem gerekiyor. Haberi duymuşsunuzdur, Kuleli'deki devrem, en yakın arkadaşım da yaralılar arasında." Tuğrul ile birbirimize baktık. İkizimin de gözünde üzüntü vardı. Her asker gibi içimizde büyük bir intikam hırsı beliriyordu.
"Tamam komutanım, umarım iyi haberlerle dönersiniz. Komutanımızın durumu nasıl?" dedim saygılı bir sesle. Sıkıntılı bir nefes aldığını duydum.
"Kritik, şu an ameliyatta, sinir hasarı olduğu söyleniyor." Sesi fazlasıyla yorgun ve biraz da ümitsiz çıkmıştı. Onu göremesem bile o üzüntüyü sesinden hissedebiliyordum.
"Allah'tan ümit kesilmez komutanım. Acil şifalar diliyorum." Bu telkin cümlelerimin onda işe yaramayacağını biliyordum ama elimizden de başka bir şey gelmiyordu.
"Filo komutanımızdan rica ettim. Yarın Muhsin Yarbayım ile çalışmayı yapacaksınız." İşte bu büyük bir sürpriz olmuştu. Bizim gibi yolun başında Pilotlar için bu bayağı büyük bir olaydı. Arkadan bir kadın sesi duyuldu aniden.
"Geliyorum Burcu," dedi ve sonra bana döndü tekrardan.
"Görüşmek üzere."
"Görüşmek üzere komutanım," dedim ve telefonu kapattım. Tuğrul ile tekrar birbirimize baktık.
"Kuleli mezunu olması beni şaşırttı," dedim o detayı hatırlayarak.
"Bu neden deli ve sert olduğunu açıklıyor," dedi Tuğrul ve kesinlikle haklıydı. Kuleli mezunları genellikle Kara Harp Okulu'na giderdi. Arkadaşı da öyle olmalıydı.
"Bakacağım merak ettim," dedim ve bir arama sitesine girdim.
"İnşallah iyileşir ya üzüldüm," dedi ciddi bir sesle Tuğrul. Haberin detaylarını okurken o ismi gördüm. Piyade Komando Yüzbaşı Tuğtekin Yamaç dedim sesli okuyarak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GREYOUT
RomanceSerdar Akılçelen, yetenekli, cesur ve hayatının en önemli beş yılını ülkesine adayan sadakat dolu bir Savaş Pilotudur. İlk görev yerinde hiç beklemediği bir anda fazlasıyla güzel ama aynı zamanda öfkeli bir kadın hayatına girer. O günden sonra hiçb...