Herkese merhaba!
Bazı durumları netleştirdim sizinle de onları paylaşayım. Çoğu kişi geleceği ve Serdar'ın görevini çabuk okumak istiyor biliyorum ama öyle bir şey yaparsam bu bir kurgu değil anı kitabı gibi olur, karakterleri net tanımazsınız ama ben Serdar'ın kurgusunu yazmak istiyorum. İlişkilerini bir noktaya kadar ilerleteceğim onları tanıyacaksınız sonra asıl beklediğiniz kısımlara geleceğim. Merak etmeyin detaylıca yazmayı planlıyorum o kısımları da. Bu yüzden bölüm sonlarına kısa kesitler bırakacağım o kısımları çok merak edenler için :)
Daha kurgunun başındayken birlikte bir anlaşma yapalım.
Aramızdaki alış veriş dengesini koruyalım. Bu denge diğer tarafa kaymasın. Genelde bu denge kayıyor yazar daha fazla şey vermek zorunda kalıyor.
Bu dengeyi şöyle sağlayabiliriz. Her bölüme yazdığım temenniler diğer bölüm gelmeden gerçekleşirse hiçbir sorunumuz olmaz. Oy genelde veriyorsunuz ama yorum yapmaktan kaçıyorsunuz. Her zaman diyorum her oy veren kişi beş yorum yazsa inanılmaz güzel şeyler olur. Beni motivasyonla doldurursunuz ben de size hızlı bölümler yazayım.
Hadi bunu bu bölüm gerçekleştirmeye çalışalım. Şu kadar oy yorum gelmezse bölüm yazmayacağım demeyeceğim çünkü biliyorum ki ben yazmadan duramam ama birlikte dengeyi kuralım.
Bu bölüm sizden 250 oy ve 150 yorum görmeyi temenni ediyorum. Çok kolay beş yorum yazmak :)
Yeni bölümde görüşmek üzere!
Bana ulaşmak için;
insta: elifkaplan3watty, elifkaplan.ek
twitter: elifkaplan3waty #greyout etiketiyle yorumlarınızı bekliyorum.
Keyifli okumalar!
Buraya bölüm başlama saatinizi belirtmek için bir emoji bırakabilirsiniz.
Masaya oturana kadar burnumu tıkamamak için kendimi zor tutmuştum. O keskin ve ağır kokuya tahammül etmek beni geriyordu. Bir yandan da belli etmemeye çalışıyordum. Neyse ki Verda öyle ağır kahvelerden içen biri değildi. Önümdeki sütlü kahveye en sevdiğim içecekmiş gibi davranmaya karar verdim.
"Beni şaşırttın. Erkekler genelde..." O ne istiyorsa ondan istemiştim. Sevmediğim için kahve çeşitlerini bilen insanlardan değildim.
"Kahve üzerinden cinsiyetçilik mi yapacaksın?" Onaylamaz bir şekilde ona bakarken zoraki de olsa ilk yudumumu aldım ama ona göstermedim gerçeği. Karton bardağı masaya bırakırken o bana cevap vermeden ona küçük bir gerçekten bahsettim.
"Verda askerler genelde çay insanıdır, kahve severler de var tabii." O da bir yudum aldı. Bakışları kaçamak bir şekilde yüzüme odaklandı.
"Uyuyamadın mı?" dedi çekingen bir sesle. Tekrar bir yudum alırken başımla onu onayladım.
"Evet çok mu belli oluyor?" Bu sefer bakışları çekingen değildi, araştırır gibiydi gerçeği merak ediyordu. Yüzüme doğru düzgün baktığı sayılı anlardan biriydi.
"Neden ne yazacağını bilemedin? Bazen çok samimi oluyorsun beni şaşırtıyorsun, sonra bir anda buz gibi oluyorsun yine şaşırtıyorsun. Ne deniliyordu buna ghosting?" Şüpheci tavrıma inanamıyormuş gibi baktı. Başını iki yana salladı.
"Hayır!" Öyle ani ve hızlı bir reaksiyon verdi ki beni şaşırttı. Gözleri kocaman oldu, korkmuş gibi görünüyordu. Bu da benim bazı durumlardan şüphelenmemi sağladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GREYOUT
RomanceSerdar Akılçelen, yetenekli, cesur ve hayatının en önemli beş yılını ülkesine adayan sadakat dolu bir Savaş Pilotudur. İlk görev yerinde hiç beklemediği bir anda fazlasıyla güzel ama aynı zamanda öfkeli bir kadın hayatına girer. O günden sonra hiçb...
