Serdar Akılçelen, yetenekli, cesur ve hayatının en önemli beş yılını ülkesine adayan sadakat dolu bir Savaş Pilotudur. İlk görev yerinde hiç beklemediği bir anda fazlasıyla güzel ama aynı zamanda öfkeli bir kadın hayatına girer. O günden sonra hiçb...
Yeni bölümle karşınızdayım. Geçen bölüm ne yorum sınırımız ne de oy sınırımız doldu ama ben bölümü yazdığım için sizi bekletmek istemedi. Bu konuda da sizden üstünüze düşeni yapmanızı istiyorum. Bol bol satır içi yorum bekliyorum. Yıldızı da parlatmayı unutmayın!
Lütfen aramızdaki alış veriş dengesini koruyalım.
Bu bölüm sizden 250 oy ve 200 yorum görmeyi temenni ediyorum. Herkesten en az beş yorum bekliyorum. Çok kolay beş yorum yazmak :) (Emojiler geçerli değildir üst üste emojiler atmayın siliyorum. Emoji koymanız için size bir alan koyuyorum zaten oraya tek bir emoji bırakın lütfen :))
Buraya bölüm başlama saatinizi belirtmek için bir emoji bırakabilirsiniz.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Ne dedi ne dedi?" Dertleşmek için yanlış adamları mı seçtim diye bir an düşünmeden edemedim. Bu adamlar benim en zayıf noktalarımı, en güçlü yanlarımı biliyorlardı. Hatta koca oğlandaki kılın rengine kadar biliyorlardı. Kendi ailemden çok onları görerek bu yaşa kadar gelmiştim ama şu an benimle taşak geçmeleri sinirlerimi bozuyordu.
"Siktir git dedi." Sabrımın son sınırlarındaydım. Tuğrul'un telefonunun ekranındaki Furkan elini ağzına götürdü.
"Demek sana siktiri çekti ha Serdar!" Furkan gülmemek için kendini zor tutuyordu. Telefon ekranını yumruklamamak için ise ben kendimi zor tutuyordum.
"Ben bu kıza bayıldım yahu! Şu haline bak, sik gibi ortada kalmışsın!" Tuğrul yanımda gülmeye başlarken Furkan'da ekranda gülmeye başladı.
"Oy oğluşum incindin mi sen? Küfürler mi ettiler sana!" dedi sesini incelterek Furkan. Ofladım ve bu halim onları daha da eğlendirdi. Furkan geçmişin intikamını alıyordu ben de onunla çok dalga geçmiştim.
"Haşin erkeğim, taş fırın erkeğim, sek erkeğim üzüldün mü sennnn!" Ters ters bakarken ikisi de gülmeye devam etti. Bir an oradan kalkıp gitmeyi düşündüm.
"Furkan şimdi sırası değil valla bak hiç sırası değil." Öfkeli sesimi duyunca sustular.
"Tamam ciddiyete dönüyorum. Aranızda evlenen benim taktik vermek bana düşer." İstediğim kesinlikle buydu. Birden ciddileşmesi rahat bir nefes aldırdı bana. Birbirimize bu şekilde takılırdık, buna alışkındım ve Furkan'ın böyle yapmasını da yadırgamıyordum ama şimdi tahammül sınırlarımın son noktasındaydım.
