Serdar Akılçelen, yetenekli, cesur ve hayatının en önemli beş yılını ülkesine adayan sadakat dolu bir Savaş Pilotudur. İlk görev yerinde hiç beklemediği bir anda fazlasıyla güzel ama aynı zamanda öfkeli bir kadın hayatına girer. O günden sonra hiçb...
Yeni ve uzun bir bölümle karşınızdayım. Daha da uzayacaktı ama bölmeyi daha uygun gördüm.
Bu arada Blackout satışa açıldı. Bkm kitap, tamadres, kitapyurdu sitelerinden d&r site ve mağazalarından satın alabilirsiniz.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Darısı Greyout'un başına diyelim❤️
Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın. Satır arası yorumları çok özledim gerçekten lütfen görüşlerinizi paylaşınız. Okuyan herkesten en az beş yorum bekliyorum.
Elimde bir tencere, hayal kırıklığına uğramış bir ruh ile birlikte kaldırımda yaşadığım apartmana doğru yürüyordum. Bir de tabii gözümde kanlı bir leke vardı, az önce sevgiyle ilgilenilen bir leke... İşte bunu düşündüğüm an, kötü olan modum bir anda yükselişe geçti. Utanmasam yolun ortasında sırıta sırıta yürüyecektim ergen bir çocuk gibi.
Hayatıma bir sihirli değnek dokunmuştu sanki, her şey birden istediğim gibi gitmeye başlamıştı. Gerçi bu denklem sadece aşk hayatım için geçerliydi. Selçuk Yüzbaşı'nın bizzat yorduğu bedenim şu an yürümekten pek hoşnut olmasa da yine de iyi hissediyordum. Verda'dan beklediğim ve sonunda hak ettiğim o ilgiyi almıştım, bir de gelip bana itiraf etmişti. Yakışıklı olduğumu söylemişti, elleriyle omuzlarımı kavrayıp tulumunun da bana yakıştığını da söylemişti. Ayrıca bugün mesleğimle ilgilenmiş ve kafasında bazı sorular oluşmuştu. Eğer elimde tuttuğum yemeği yiyebilseydik o sorulara cevap verecektim. Bana hazırladığı soruları da merak ediyordum.
Nihayet kapımın önüne geldim ve alt komşumuz ve oğlu ile karşılaştım girişte. Ufaklık, Tuğrul ve bana hayrandı, bizi her gördüğünde selam verirdi, esas duruşa geçerdi. Yine öyle yaptı.
"Komutanım!" dedi ve selam verdi. Tencereyi tek elime aldım ve ben de ona selam verdim.
"Asker!" Üzerimde tulumum olduğu için her detayı ayrı ayrı inceledi meraklı gözleriyle. Birden gözleri kısıldı ve yüzüme baktı
"Yanağınıza ne oldu?" Yanağıma bir şey olmamıştı, gözüme bir şey olmuştu. Babasının yüzünde utangaç bir gülümseme belirdi o an. Berkay neyi gördüyse sanırım o da fark etmişti. Necati Bey yanımdan kaçmak istiyordu sanki. Birlikte asansöre bindiğimizde çocuğun gözü halen yanağımdaydı.
