Herkese merhaba!
Uzun bir süreden sonra karşınızdayım. Bu bölümü çok önceden yazdım ama bir türlü toplayamamıştım sonunda bunu başardım :)
Lütfen oy vermeyi ve satır arası yorum yapmayı unutmayın. Okuyan sayısı oy ve yorum arasında çok uçurum var. Hevesim kursağımda kalmasın lütfen. Bu bölüm 250 oyu görelim.
Ayrıca yorumlarınız motivasyonu arttırıp daha hızlı yazmamı sağlayacak. Okuyan herkesten en az 3 yorum bekliyorummmmm.
Gelişmelerden ve alıntılardan haberdar olmak için
insta: elifkaplan3watty
tw: elifkaplan3waty Ayrıca #greyout tagi ile yorumlarınızı bırakabilirsiniz.
Keyifli okumalar!
VERDA'DAN
Acilde çalışmaya her ne kadar alışsam da bazen beni çok fazla zorluyordu. Biraz nefes almak için mesai arkadaşlarımla öğleden sonra çok kısıtlı zamanımız da olsa hastanenin bahçesine çıkabilmiştik. Bahar havasını derin derin içime çekmek bir nebze iyi gelmişti. Her ne kadar şu an yanımda dönen dedikoduya çok kulak veremesem de boşluğun tadını çıkarmaya çalışarak dinlenmeyi amaçlıyordum. Gözlerimi kapattım ve güneş ışıklarının yüzüme vurmasına izin verdim.
Artık alışık olduğumuz o derinden gelen havayı yırtan yüksek sesle gözlerim açıldı. Buraya ilk atandığım zaman o sesler beni fazlasıyla korkutuyordu ama şimdi alışmıştım. Hava filosu olan şehirde yaşamanın ortaya çıkardığı bir durumdu, yalnız bakışların beni bulacağını tahmin etmemiştim. Benim bakışlarım havaya doğru yönelirken iki çalışma arkadaşımın bakışları beni buldu.
"Verda belki içinde seninki vardır," dedi imalı bir sesle Sevgi. Gözlerimi devirmek istedim artık bu durumdan sıkılmıştım. Çok geçmeden jetler görüş açımıza girdi. Bir tanesi önde diğer ikisi de öndeki jetin arkasında aralarında mesafe de olsa yan yana uçuyorlardı ve bu görüntü alışıldıktı bizim için.
"Nereden benimki oluyor, niye bu kadar meraklısınız?" dedim ters bir yüzle. Artık baskı ve imalardan sıkılmıştım.
"Bazen akıl tutulması yaşıyorsun kızım. Seni anlayamıyorum. Çocuk sana ilgi gösteriyor o gün gördük hepimiz. Hem bir ilişki için hazırsın artık. Çocuk asker bir de Pilot, bu durumun bile sana güven vermesi gerekir." Sessiz kaldım ben insanları mesleklerine göre yargılamak istemiyordum. Meslek ve karakterler apayrı iki farklı durumdu.
"Yakışıklı, karizmatik ve acayip sempatik bir çocuk, sesi bile yakışıklı" diyerek söze girdi İlayda. Ofladım rahatsız olarak. Arkadaşlarımdan halen baskı gördüğüme inanamıyordum.
"Yalancı bal gibi de etkilendin saklama boşuna. Ona bir şans vermediğin için ileride çok pişman olacaksın," dedi Sevgi. Şu an onlara karşı sert dursam da aklım biraz karışıktı. Kan vermeye geldiği günün üstüne kendime kızsam da fazla düşmüştüm. O gün gözüme daha farklı gelmişti.
"Yine kimden bahsediyorsunuz?" dedi elinde bir çayla yanımıza gelen çalışma arkadaşımız Ercan.
"Beni bunlardan kurtar Ercan," diyerek kaçmak için bir hamle yaptım.
"Geçende acile gelen Pilottan bahsediyorduk. Çocuk Verda ile çıkmaya çalışıyor. Adı Serdar," dedi Sevgi söylediğimi duymamış gibi.
"Ben onu tanıyorum." Üçümüzün de gözleri kısıldı Ercan'a bakış atarken.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GREYOUT
RomanceSerdar Akılçelen, yetenekli, cesur ve hayatının en önemli beş yılını ülkesine adayan sadakat dolu bir Savaş Pilotudur. İlk görev yerinde hiç beklemediği bir anda fazlasıyla güzel ama aynı zamanda öfkeli bir kadın hayatına girer. O günden sonra hiçb...
