Otuz-ثلاثون

73 7 8
                                    

Gün ışıkları üzerimize doğarken gözlerimi açtım yenilenmiş bir şekilde. Arkama dönüp Marc'ın yüzünü inceledim. İçimde hafif bir sızı vardı nedenini bir türlü anlayamadığım.

Tatlı bir hüzün parçası gibi.

Ön koltuğun ordan telefonumu elime çağırdım yumuşak bir inişle tenime deyen silikon klıfı kavrayıp açtım.

Ana sayfadan hızla mesaj menüsüne girip Phil'in attığı mesaja baktım.

Gönderen:Bok Böcüşüm

Cyra neredesiniz? Ne alemdesin bana yanıt ver merak ediyorum.


Aracın camlarından dışarı bakmak istedim kendi saydam yansımamla anlamsız bir bakışma yaşadım. Zihnim berrak hale gelirken konumumu yazıp telefonu tamamen kapattım kimseyle konuşma kafasında hissetmiyorum.

Marc daha uyanmadan ön koltuğa geçip arabayı sürmeye başladım robotik hareketlerim vardı. Zihnimi toparlamak zordu.

Efendi. Sanırım anlıyorsunuz.

Gerçeklik taşının sözleriyle gözlerimi kıstım. Elbette ki anlıyorum. Kehanet gerçekleşiyordu işaretleri alıyordum vücudum ve Zihnim boşluğa düşmemek için savaş veriyordu.

On sekiz yaşındayken bahşedilen çok sayıda kehanetin en belalısıydı.

Ergin ve her şeyi hayatında yaşamış olan son Custos. Yok oluşun simgesi olucak.

Taşların bu kehaneti yıllardır peşimdeydi bundan korkuyordum. İlk var oluşan beri Custos Universi olmanın sorumlulukları vardı. Taşlarla bir olmakla beraber türüm ilk yaratış şöhreti yerine bağımlı varlıklar olmuştu. Taşlar yaşam enerjilerini kendileriyle bağdaştırıp vücuda benzeterek kendilerini kalp yapmışlardı.

Bedenlerden çekilen enerji ölüm demek değildi bu hiç yaşanmamıştı. Bu birleşmek demekti.

Herşeyini feda ederdin bedenin ölüler diyarında boş bir kabuk gibi tahtında oturur ama sen taşlara karışırdın.

İlk aşama isyandır.

Güçlerime yıllar önce isyan etmiştim Arthur'dan ayrıldığım zaman.

İkincisi çıldırmaydı. Zihin birliğinin artık olmayışı, kendine bakamaz hale gelmek.

Bunu da yaşamıştım ama atlatmıştım yok olma bana olmayacak diye beklemekteydim. Akrabalarım o zaman yaşayanlar kehaneti dile getirmişti.

Ve ben yok olan olmayacaktım...

Ama bilmedikleri şey asla zihnimi bir tutamıyordum saatlik kontrollerim vardı taşlar beni evrenle tanıştırıyordu sürekli her boş ve yanlız anımda.

Yok olan Custos ben olacaktım.

Türümün son demi. Türümün bitişi. Birleşme.

Arkadan gelen kıpırdanmayla zihnimdeki son ışık yandı.

Yok olan Custos herşeyi yaşamak zorundaydı. Ve benim yaşamadığım tek bir şey kalmıştı.

Gerçek aşk, benim gibi zihin birliği olmayan adamla.

Bundan sonra tek bir umut bile veremem kendime. Kavuşmadan bitecek olan hikaye bizimkisi.

Üzgünüm.

Böyle doğmayı ben seçmedim.

Özür dilerim.

Hayata gelmeyi de ben seçmemiştim.

Artık dünya beyaz değil Marc Spector.

Artık dünya beyaz değil Steven.

Artık dünya beyaz değil Jack.

Bu karanlık.

Heryer karanlık.

Artık görebiliyorum.

Bu benim karanlığım.

Bu benim yok oluşumun yolu...



🌕🌕🌕
Merhabalar.
Yks hazırlık falan var işte panomda anlattım. Arada ne yapıcam nereye bölüm atarım atamam orda paylaşıyorum hep.

Son bir gezi gerçekleştirdim şuan köyümde yağmurlu havada balkonda otururken platforma girip bir şeyler yazmak istedim.

Kısa bir bölüm.

Ama finalin başlangıcı.

Yorumlarınızı bekliyorum.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 13, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

MueaqadHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin