Bütün gün onunla oturdum. Çıkış zili çaldığında "görüşürüz" deyip sınıftan çıkacakken kolumu tuttu ve beni okulun arkasına doğru çekti. Ne olduğunu anlamamıştım. Ne yapıyordu bu çocuk ? Aslında böyle yapması hoşuma gidiyordu. Neyse konuşmaya başlayınca kafamdaki düşünceleri susturdum. " Bu akşam müsaitsen dışarı çıkalım mı ?" dedi. Ne diyeceğimi bilemiyordum. " olur "dedim bu sefer en içtenlikle. Kafasını olumlu anlamda sallayıp gitti. Yakışıklı odun yaa. Kızamıyorum ben buna. Ne diyordum ben böyle kafama balkondan saksı düştü sanırım yoksa onu seviyor muydum ? Buse ile buluşup eve doğru giderken bana sorular sormaya başladı. "Bana söylemiyorsun ama şu mavili çocukla aranızda ne var çıkıyor musunuz yoksa ?" dedi. Ben hemen atlayıp "lütfen saçmalama Buse o benim arkadaşım " dedim. Sonra ikimizde evlerimize dağıldık. Evden içeri girdim. Ellerimi yıkayıp odama geçtim ve üstümü değiştirdim. Telefonumun çalmasıyla elime aldım ve açtım. "Selam bebek " ne diyeceğimi bilmiyordum. Bu çocuk bana böyle hitap edince utanıyorum. Yüzümün kızardığına adım kadar emindim. Hemen cevap verdim. "Selam Mert" odunlukta sınırı aşmıştım. Onun da yüzünün asıldığını hissettim. Neden mi ? Çünkü soğuk bir sesle "bu aksam seni evinden 7 de alırım" demişti. Neden şimdi 7 olmuştu anlamadım "tamam" deyip telefonu kapattım ve kıyafet seçmeye başladım. Buse ile beğenip aldığım mavi, sırtı açık, kolları dantel olan kısa elbisemi seçtim onun altına da beyaz renkte olan topuklularımı seçtim. Şaçımı hafif dalgalı yapmıştım makyajım sadeydi ama çekiciydi. Şimdi hazırdım dışarı çıkabilirdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mavili Çocuk (Düzenleniyor !)
Чиклит"Onun ve benim her zaman mavi hayallerimiz vardı. Herkes 'mavi düşün siyah yaşa' lafına uyuyor,biz bir çılgınlık yapıp bu sözü değiştirip 'mavi düşün mavi yaşa ' yaparsak belki hayallerimiz gerçekleşir. Bizimle beraber gerçekleşecek mi görmek ister...