"Onun ve benim her zaman mavi hayallerimiz vardı. Herkes 'mavi düşün siyah yaşa' lafına uyuyor,biz bir çılgınlık yapıp bu sözü değiştirip 'mavi düşün mavi yaşa ' yaparsak belki hayallerimiz gerçekleşir. Bizimle beraber gerçekleşecek mi görmek ister...
Sabah bir gürültü ile uyandım. Ne olmuştu ki ? Gözlerimi açtığımda babam ve annem tam karşımda dikilmiş bana bakıyorlardı. Neden baktıkları kafama daha sonradan dank etti. Mert şuan benim yatağımda bana sarılı bir şekilde uyuyordu. "Siktir" dedim ve hızlıca Mert'i dürtmeye başladım. Uyku mağduru olarak gözlerini açtı ve "efendim aşkım" dedi iyice batıyorduk. Babam otoriter sesi ile "mert evladım senin burda ne işin var" dedi. Mert gözlerini fal taşı gibi açtı ve "aha şimdi sıçtık" dedi. Harbiden boku yemiştik. Babam bizden bir açıklama beklerken Mert yine salaklığını konuşturarak "Deniz amca sen yanlış anladın biz Öykü ile hiç bir şey yapmadık. Yani güzel kızınız var allah için ama elimi sürmedim yani." Dedi. Ben ise hâlâ babama bakıyordum. Sinirli bir şekilde "Mert derhal kaybol gözüm görmesin. Öykü sen de hemen yanıma gel" gerçekten sıçtık. Annem ve babam gittikten sonra ben de hızlıca yanlarına indim. Ne kadar da salaktım ben neden kapıyı kilitlememiştim ki ? Kendime küfür ede ede babamın karşısında durdum. Çok sinirliydi. Yalan uydurmam gerekiyordu. Başladım anlatmaya "Baba gerçekten bilmiyorum. Ben uyuyordum. Nereden girdi inan bilmiyorum. Kapı kapalıydı. Sanırım penceremden girmiş ama baba lütfen kızma. Sadece uyuduk. Lütfen. " babam az da olsa yumuşamıştı. Ablamı verdikten sonra her şeye olumlu bakmaya başladı. Rahatlamanın verdiği mutlulukla nefesimi seslice dışarı verdim. Yalan söylemiş sayılmazdım. Sadece uyumuştuk evet ama onu içeri ben almıştım. Daha fazla kafama takmayarak odama girdim ve kendimi yatağa attım. Saate baktığımda daha çok erkendi. Biraz daha uyumak için gözlerimi yumdum.
Bu sefer kendi uyanmanın verdiği mutlulukla yataktan kalktım ve banyoya gittim. Rutin işlerimi hallettikten sonra merdivenlerden aşağıya indim. Annem salonda oturmuş televizyon izliyordu. Babam da işe gitmişti. Annemin yanına sokuldum ama hiç taviz bile vermedi. Daha da dibine girdim ve " anne valla bir şey olmadı. Sadece uyuduk. Yemim ederim" kafasını mekanik hareketlerle bana döndürdü ve "yemin etme bak valla çarpılırsan ben karışmam" bana inanmamıştı. "Anne bak yemin ederim. Sen bana nasıl inanıp güvenmezsin ya ben senin öz kızınım. Ben sence öyle bir şey yapar mıyım ?" Annem tereddütte bile kalmadan bana sarıldı. Beraber TV programları izlerken telefonum çaldı. İsmine bakmadan açtım ve " efendim " dedim. "Öykü kanka bu akşam Derya sen ben Mert dışarı çıkalım mı ? " güzel fikirdi. Mert'e sormadan kabul ettim. "Olur kanka akşam görüşürüz. Öpüldün." Ve telefonu kapattım. Annemin yanından ayrılarak odama çıktım. Yatağımı topladıktan sonra dolabıma doğru yöneldim ve kıyafet bakmaya başladım.
Uzun uğraşlarım sonucu çok güzel bir kombin oluşturdum.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Telefonumu elime aldım ve şifreyi girip sık arananlardan 'Mavilimmm' e tıkladım ve açmasını bekledim. Bir iki dakika sonra Mert'in açmasını beklerken Bahar açmıştı. "Öykü abla abim duşta. Sen bana söyle ne diyceksen" dedi. Ben de başladım anlatmaya "bak şimdi Bahar. Abine söyle okuldan arkadaşımız Fatih ve Derya ile bu akşam dışarı çıkıyoruz de. Saat 20.00 gibi istasyonun başında beni beklesin. Şimdi seni öpüyorum. Bay bay." Dedim ve kapattım. Saat 16.40 a geliyordu. Duş almayı planladım ve banyoya girdim. Havlumu vs. Diğer şeyleri hazırladıktan sonra duşa girdim.
Ne kadar durdum bilmiyorum ama saat baya geç olmuştu. 17.30 du. Üstümü giyindim ve saçlarımı kurutmaya başladım.
Mert'in Ağzından
Bugün Öykü'nün babası Deniz amcaya yakalanmıştık. Bana gitmemi söylediğinde nasıl arabaya gittim ve eve geldim inanın bilmiyorum göt korkusu insana neler yaptırıyor. Bunları daha fazla düşünmemek için duştan çıktım. Tam eşofmanımı giymiş salona inerken bahar evin içinde hayvan gibi anırarak "abeğğ" dedi aynı şekilde karşılık verdim "efendiğğmm" yanıma koştu ve "bu akşam saat 20.00 da Öykü ablayı istasyonun başında bekliycekmişsin. Sizin arkadaşınız varmış okuldan Fatih ve Derya onlarla dışarı çıkacakmışsınız." Dedi ve gitti. Lanet olsun ben ne güzel kulaklıkla müzik dinleyip uyuyacaktım bütün gece. Lanet ede ede tekrar odama çıktım. Saat 19.30 oluyordu. Üstüme beyaz bir tişört geçirdim. Altına da siyah pantolonumu giydim. Aynanın karşısına geçtim ve yeni duştan çıktığım için hâlâ ıslak olan saçlarımı karıştırdım ve aşağıya indim. Siyah-mavi ayakkabılarımı giyip dışarı çıktım. İstasyon bizim evimize yakındı. Yürümeye başladım. Saat 20.00 olmuştu ama Öykü ortalıkta yoktu. Mesajlardan çıkıp aramaya bastım. Bir kaç dakika çaldıktan sonra üzgün sesi ile Öykü açtı. Ö: efendim aşkım M: aşkım nerede kaldın seni bekliyorum Ö: babam izin vermiyor evde kaldım. M: sorun değil aşkım ben Fatih'i arar söylerim gelemiyoruz diye Ö: Sağol aşkım. Öptüm seni. Babam başımda gardiyan gibi geziyor. Kapatıyorum ben. M: tamam aşkım. Babanla iyi başa çıkmalar.
Telefonu kapattıktan sonra Fatih'i aradım. F: efendim kardeşim. Biz bununla ne ara kardeş olmuştuk ya aman neyse. M: kardeşim biz gelemiyoruz. Öykü'nün babası izin vermiyor. F: sorun değil kardeşim. Keyfinize bakın. Daha sonra görüşürüz. M: görüşürüz. İstasyondan ayrıldım. Eve gidecekken Öykü'nün yanında uyumak huzur verdiği için onların evine yöneldim.
Aynı dün geceki gibi cama taş atmaya başladım. Öykü camı açtı ve onaylamaz bakışlarını atmaya başladı. Ben de bir şey olmaz bakışımı atmaya başladım. Bakışlara anlaşırken birden Öykü içeri girdi. Ne olduğunu anlamaya çalışırken Deniz amca camdan bakmaya başladı ve bakışlarımız kesişti. Şimdi tekrardan sıçtık. El sallayıp koşmaya başladım. Bir günde bu kadar adrenalin bu minnoş vücuduma fazla. Koşarak sokaklardan geçtim ve eve girdim. Bahar bana tip tip bakıyordu. Nefes nefese kaldığım için ellerimi dizlerime dayadım ve nefesimi düzenledim. Bahar'ın yanında annem de belirdi. Bir yalan uydurmam lazımdı. Hızlıca "bir şey yok gençlik. Köpek kovaladı." Dedim ve koşarak odama çıktım. Bugün çok yorulmuştum. Erkenden uyumayı planlarken Öykü görüntülü arama isteği attı. Saçlarımı düzelttim ve açtım. Ö: aşkım iyisin dimi öyle bir kaçtın ki M: valla aşkım ya göt korkusu insana neler yaptırıyor Ö: aynen aşkım ben de senin yerinde olsam sıçmıştım yani. Babam av tüfeğini alıp yanına iniyordu da ben tuttum. M: gerçekten geliyor muydu aşkım götü sağlama almak lazım yani. Sonuçta çok güzel zarar görmesini istemem. Ö: bir kere de kendini övme be. Hem nesi var herkes gibi sonunda pamuk tıkancak. M: sen milletin götüne mi bakıyorsun öykü. Ö: Hayır aşkım sadece sonu herkes gibi demek istedim. Tamam neyse ya kavga etmeyelim. Ben kapatıyorum uyuycam. İyi geceler aşkım. Rüyanda beni gör. M: iyi geceler aşkım da ben seni her gece rüyamda çok güzel şeyler yaparken görüyorum. Ö: sapık kapat hadi. Uykum var M: iyi geceler. Kapattık ve ben de yatağa uzanıp tavana bakmaya başladım. Yarın balomuz vardı. Aman varsa var gidicez işte. Daha fazla dayanamadığım için gözlerimi kapattım ve uykuya daldım.
Merhabalar. Yine ben. Umarım beğenirsiniz. Yorum ve vote yaparsanız beni çok mutlu edersiniz. Bir dahaki bölümde görüşmek üzere. Öpüldünüz. *Gece'nin Umudu *Headbanger
