Mavili Çocuk (Düzenleniyor !)

Eğlenceli gece

Uyandığımda saat daha 7.45 di. Hala dünkü kız kimdi ve neden Mert bana akşam öyle bakmıştı onu düşünüyordum. Bu kafamdaki deli sorularla parti yaparken annemin tiz sesiyle irkildim. "Neredesin kız sen,yoksa hala uyuyor musun ?" dediğinde yatağımdan kalktım ve hemen banyoya gidip elimi yüzümü yıkadım. Mutfağa indiğimde kahvaltı hazırdı ve hemen kahvaltı edip,dişlerimi fırçaladım. Formamı giydikten sonra artık hazırdım. Okul çantamı alarak Buselerin evinin önünde hayvan gibi bağırmaya başladım ''Buseğğğ hadi lan geç kalıcaz" dediğimde "tamam la çatlama geliyorum" dediğinde onu beklemeye başladım. Hala Mert'i düşünüyordum. Kimdi o kız ya ?! Kafayı yiyeceğim artık düşünmekten.

Ben bunları düşünürken okula gelmişiz 'ne ara geldik la ?' tam sınıftan içeri girecekken oturduğum sırada Mert'in oturduğunu gördüm. Tek onun yanı boştu ve mecburen onun yanına oturdum. Ders matematikçi Müge öğretmeneydi. Selamlaştıktan sonra herkes yerlerine oturdu. Defterime soru yazarken boş elimi alttan bişey tuttu. Ne oluyor ? diyip Mert'e bakınca bana bakıyordu ve tatlı tatlı gülümsüyordu. Ona kızamıyordum yaa çok tatlı. Onun bana güldüğü şekilde ben de ona güldüm. Gülüşü çok tatlıdı. Teneffüs zili çaldı ve Mert beni kolumdan tuttup boş bir sınıfa getirdi. Olan her şeyi anlattı. O kızın adı Su'ymuş. Mert'i 7. sınıftan beri seviyormuş ve sürekli ona 'sevgilim' diyormuş. Yani  kısacası kız bana göre şizofren,salak. Zaten Mert'e  en baştan beri hiç kızamıyordum bu yüzden onu hemen affettim. Ben daha ne olduğunu kavrayamadan beni öpmeye başladı. Gözlerini gözlerime dikmiş bana bakıyodu. Öğretmenler zili çalınca ayrıldık ve sınıfa el ele gittik. Bu son dersti ben eve gideceğim için çok mutluyum. 40 dakika geçip, ders bittikten sonra eve giderken Mert ile akşam buluşma planı yapıyorduk. Karar verdiğimiz de " ben seni akşam 8 de alırım sevgilim" dedi. Aman Allahım !. O az önce bana sevgilim mi demişti ? Kalp krizi geçiriyorum sanırım. O sevgilim dediğinde içim bir tuhaf oldu. İlk defa biri sevgilim dedi diye böyle hissediyordum. Ben bu çocuğa baya baya kapılmıştım. Mert'ten ayrıldım ve bu içimdeki mutlulukla eve gittim. Babam evdeydi. Erken çıkmıştı işten. Ellerimi yıkadıktan sonra yemek yemeye başladık. Hazır sofradayken sorayım dedim ve " baba ben Buse ile bu gece dışarı çıkabilir miyim ? Söz geç kalmam. 10.30 da evdeyim" dedim. Babam saat konusunda biraz takıntılıydı. Başıma bir şey gelecek diye çok korkuyordu ki haklıydı bence bu devirde çocuk yetiştirmek epey zordu. Babam biraz düşündükten sonra "tamam kızım ama 10.30 u bir dakika geçerse karşı komşu Yaman amcanlarda kalırsın haberin olsun " dedi. Başımı olumlu anlamda salladım ve yemeğimi yerken annem söze başladı. "Deniz zaten yarın hafta sonu bari Buselerde kalsın ona da iyi gelir kız kıza gece yaparlar " dedi. Ben ikisine yavru köpek bakışları atarken babam hiç itiraz etmeden "tamam kalabilirsin Öykü" dedi. Çok şaşırmıştım. Babam sorgulamadan izin vermişti. Üstelemedim ve "tamam" dedim.

Yemeğimi bitirdikten sonra odama çıktım ve sırt çantama bir pijama ve yarın için kıyafet alıp çantamı yatağıma bıraktım. Üstüme de bir çürük vişne rengi kazağımı ve siyah pantolonumu giydim. Makyaj masama oturup bir eyeliner çektim ve bordo rujumu sürdüm. Saçlarımı tarayıp aşağı indim ve "Anneeeee ! Saçımı örebilir misin ? " diye bağırdım. Mutfaktan ses geldi "oturma odasına geç etrafı toplayıp geliyorum " dedi. Dediğini yapıp koltuğa oturdum. Annem de geldi ve örmeye başladı.

Uzun uğraşlar sonucu saçım çok güzel olmuştu. Anneme teşekkür ettim. Üstüme siyah montumu giyip siyah sırt çantamı da taktım ve evden çıktım. Mert beni almaya gelmişti. Onu daha fazla bekletmeden arabaya bindim ve onların eve doğru yol aldık.

Evlerine geldiğimizde Buse, Anıl, Rüya ve Bahar vardı. Tam ne yapacağımızı düşünürken Anıl'ı film seçerken gördüm. Ne seçtiğine baktığımda yine korku filmiydi ve adı da Siyahlı kadın 1. Bizimkilere baktığımda Mert benim yanıma oturmuştu, Anıl Baharın yanına, Buse ile Rüya ise  yan yana oturuyorlardı. Mert, Bahar'a  kaş göz işareti yapıyordu. Sanırım kardeşini Anıl'dan kıskanmıştı.

Film başlamıştı ve ben hiç beğenmemiştim. Korkunç olmamasına rağmen Mert'e sarılıyordum. Bu haraketlerim onun da hoşuna gidiyordu. Beni daha sıkı sardı ve filmi izlemeye devam ettik.

Film bitmişti. Kızlar ile etrafı topladıktan sonra içeri geçtik. Buseye " kanka annem bu gece sizde kalmamı teklif etti ve babam da hiç itiraz etmeden olur dedi biliyor musun yemin ederim kırk yıl uğraşsam alamazdım o izini 😂" dedi. Biz gülüştükten sonra Buse "gel kanka gel ne güzel vakit geçiririz beraber " dedi. Mert söze atlayıp "aşkım benim yanımda kalabilirsin zaten seni çok özlüyorum " dediğinde adeta buz kesildim. Dilimi yutmuştum. Kekeleyerek " y-yok a-aşkım ben Buselerde kalırım " dediğimde sinirlendi ve "benim evimdeyken burdan çıkıp Buselere mi gideceksin aşkım ? Salmam seni hiç bir yere. Bu arada Buse sen alınma " dedi. Buse elini '/sorun değil' anlamında salladı. Zor olsada bu teklifini kabul ettim.

Bizimkiler gittikten sonra Bahar bana salonda bir yatak açtı. Pijamalarımı giyip yattım. Ben bugün olanları düşünürken kapı açıldı. Kesin gelen Mertti. Yanımda uyumak isteyecekti ama ben çok utanıyordum ondan. Uyumuş numarası yaptım. "Aşkım burada uyuma belin ağrır gel benim yatağımda beraber yatalım " dedi. Şaşırmamıştım. Tahminim doğru çıkmıştı. Uyuma numarasına hala devam ediyordum. Sağ tarafıma döndüm ve mırıltılar çıkarttım. Uyuduğuma inanmıştı ve fazla üstelemeden " iyi geceler meleğim " deyip anlımdan öptü. Burası fazla mu sıcak oldu ne ? Bozuntuya vermedim ve bu sefer de sol tarafıma dönüp uykuya dalmak için aklımdan şarkı söylemeye başladım.