Annem başıma gelmiş bir şeyler diyordu fakat ben hala uyku sersemi olduğum için anlamıyordum. Doğru düzgün duyduğum tek şey "açıl ve aşağıya in bir şey konuşacağız ailecek " yatağımdan kalktım ve tuvalete gidip elimi yüzümü yıkadım. Aynada kendime bakarken açılmayı bekledim. Tuvaletten çıkıp oturma odasına indim. Herkes bir koltuğa oturmuştu. Noluyordu lan ? Biri mi ölmüştü acaba. Ben de ablamın yanına oturdum ve babamın konuşmasını bekledim. "Kızım biz hepimiz işim yüzünden İstanbul'a gitmek zorundayız ama kalıcı bir şey değil bir ay sonra geri geleceğiz" vay anasını ! Beni almadan gidiyorlardı. Kafamı 'tamam' anlamında salladım ve odama gittim. Buse'nin babası ile babam ortaktı. Acaba onun ailesi de gidiyor mu diye mesaj attım. Onunkiler de gidiyordu. Beraber kalacaktık. Oleeeeey !. Annemler yarın gidiyordu. Mert'i aradım ve haber verdim. Dediği ilk şey istersen gelin bende kalın oldu ama komşulara ne derdik. Biliyorum annem gibi konuştuk ama öyle olmalıydı 😂. Çalışma masama oturdum ve Arzu hocanın verdiği ödevi yapmaya başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mavili Çocuk (Düzenleniyor !)
Чиклит"Onun ve benim her zaman mavi hayallerimiz vardı. Herkes 'mavi düşün siyah yaşa' lafına uyuyor,biz bir çılgınlık yapıp bu sözü değiştirip 'mavi düşün mavi yaşa ' yaparsak belki hayallerimiz gerçekleşir. Bizimle beraber gerçekleşecek mi görmek ister...