Alışveriş Faciası

58 13 4
                                    

Sabah tatil olmanın verdiği mutlulukla geç kalktım. Yavaş hareketlerle banyoya gittim ve duşa girdim.

Ben duştan tam yarım saat sonra çıkmıştım ve annem beni hazırlanmış bekliyordu. Aslında canım hiç alışverişe gitmek istemiyordu çünkü sağ çıkabilecek miydim onu bilmiyordum. Yatağımın üstüne attığım kıyafetlerimi giydim ve odamdan çıktım. Saçlarım ıslak olduğu için yukardan at kuyruğu yaptım ve aşağıya indim. Annem beni görünce oturduğu koltuktan kalktı ve kapıya gidip ayakkabılarını giydi. Aynısını ben de yapınca kapıyı kilitledi ve çıktık.

Allah'ım sanırım ölüyorum. Bacaklarım titriyor, ayaklarım sızlıyor, ağzım ise anneme durması için yalvarıyordu. Ne mi oldu. Annemle çıktık ve Buse ile buluştuk. Daha sonra alışveriş merkezine girdik ve bir daha çıkamadık. Kim bilir kaçıncı mağaza ve ben daha ne elbise ne de bir ayakkabı alabildim. Benim beğendiklerimi annem ve Buse, onların beğendiklerini ise ben beğenmedim ve hâlâ ortalıklarda dolaşıyoruz.

Annem'in beni sürüklediği mağazanın son olmasını dileyerek girdim ve elbiselere bakmaya başladım. Bir tanesi acayip 'beni al ' diye bağırıyordu. Elime aldım ve deneme kabinlerine girdim.

Çıktığımda annem ve Buse aynı anda bunu alıyoruz dedi. Ben de çok beğenmiştim.

Elbiseyi alıp mağazadan çıktık ve ayakkabı bakmaya başladık

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Elbiseyi alıp mağazadan çıktık ve ayakkabı bakmaya başladık. Annem sürekli 'ay Öykü çok güzel olacaksın kızım. Tütütü nazar değmesin benim kızıma. Maşallah' deyip duruyordu. Girdiğimiz ayakkabı mağazasına dıştan baktım ne kadar çok ayakkabı vardı. Iç sesim benimle dalga geçerek "salak zaten orası ayakkabı mağazası tabiki çok ayakkabı olucak" haklıydı iyice manyadım ben ya.

Etrafta gezinirken Buse elinde bir ayakkabı getirdi çok tatlıydı. Elbiseye uyuyor mu diye baktığımda kurdelesi bi renk koyusuydu. Ayakkabıyı aldım ve kasaya giderek parasını ödedim.

Sonunda bitmişti ve biz eve dönüyorduk

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Sonunda bitmişti ve biz eve dönüyorduk. Ben otururken Mert ile mesajlaşıyordum. Kafama gelen darbe ile telefonu bıraktım ve anneme döndüm. Bana karşılık olarak "zaten gözlerin bozuk. Doktor'un verdiği gözlükleri takmıyorsun gözlerini o küçücük ekrana odaklayıp daha da bozma" anneme tip tip bakıp telefonumu çantaya attım.

Eve gelebilmiştik ama saatte 19.40 olmuştu. Saate baktığım da bir 'çüş' dedim. Bu akşam Mert ile dışarı çıkıp takım elbise bakacaktık. Talihsizliğime küfür ederek odama çıktım.

Babam gelmişti ama ben her ne kadar aç olsam da yiyemiycektim çünkü tekrar alışveriş merkezine gidiyorum. Ne şanslıyım ama değil mi ? Küfür ede ede merdivenleri indim. Mert kapının önünde beni bekliyordu. Annemlere dışarı çıkacağımı tekrar bildirdikten sonra ayakkabılarımı giydim ve evden çıktım.

Mert arabasına yaslanmış beni bekliyordu. Arkadan ona sarıldım ve beraber arabaya bindik. Hemen müzik açtım ama şansıma güzel şarkı yoktu.

Uzun bir yolculuktan sonra yine alışveriş merkezindeydik. Ilk önce yemek yedik. E yani hayvan gibi açız. Daha sonra her yeri siyah olan bi mağazaya girdik. Mert takım elbiselere bakmaya başladı ben de puflarda oturuyordum. Bizim yaşlarımızda bir çocuk yanıma geldi ve "selam sence hangisi daha güzel ? bir kız olarak yani " sağ elinde siyah papyonlu takım, sol elinde ise yine siyah ama bu sefer ki kravatlı takımı tutuyordu. Çok samimi ve içten bir gülümseme ile "bence sol elindeki kravatlıyı almalısın sana çok yakışacak" "teşekkür ederim hanımefendi " dedi ve gülerek gitti.

Artık Mert'te tamdı. Siyah, kravatlı takım elbise almıştı ve evde zaten ayakkabılarının olduğunu söyledi. Ne güzel Mert'in işi çabucak bitmişti ama benim daha hangi kuaföre gideceğim ve nasıl saç yaptıracağım belli değildi. Otopark'a indik ve arabaya geçtik. Mert arabayı çalıştırırken bana " mağazada ki çocukla ne konuştun ?"diye sordu ben de "hangi takım elbisenin daha iyi olacağını sordu bir kız gözü ile ben de seçmesinde yardımcı oldum" dedim. Yol boyunca ikimizde sessizdik. Bazen düşünüyorum da Mert ile eskisi gibi değiliz ne oldu onu da bilmiyorum ama birbirimizden soğuduk gibi geliyor bana.

Bizim evin önüne gelince Mert durdu ve " Daha sonra görüşürüz aşkım" deyip yanağımdan öptü. Ben de ona "iyi geceler aşkım" dedim ve arabadan indim. Sessiz sessiz içeri girdim. Saat baya geç olmuştu. Bizimkiler uyumuştur diye düşünüyordum ki biz ramazan ayındayız herkes sahura kalkıyor. Sessizliğimi bozarak odama çıktım. Daha sabah duş almama rağmen hava çok sıcaktı ve ben terlemiştim. Üzerimdeki kıyafetlerimi çıkartıp kirli sepetine attım ve duşa girdim.

Annem bana sesleniyordu. Onu ikiletmeden aşağıya indim ve "efendim anne " dedim "kızım babana gösterene aldığın elbiseyi" ikişer ikişer merdivenleri çıktım ve dolabımda asılı olan elbiseyi ve kutusunda duran ayakkabıyı da alarak aşağıya indim. Babam "çok güzel kızım Güle güle giy" dedi. "Teşekkür ederim baba" dedim ve tekrar odama çıkıp eski yerlerine yerleştirdim.

Bir yandan Mert ile konuşuyor diğer yandan ise bilgisayarda Izmir için ev araştırıyorum ama bir türlü bulamadım en iyisi babamın teyzesine söylemek ve onun bana kiralık ev bakması. Bilgisayarı kapattım ve yatağıma uzandım. Mert tutturmuştu Face Time yapalım diye kıramadım ben de kulaklıklarımı aldım ve tekrar oturur pozisyona geçtim ve kamerayı açtım. Mert beni görünce şaşırdı çünkü kalın siyah çerçeveli gözlüklerimi takmıştım.
"Aşkım sen gözlük mü takıyorsun?"
"Evet, ne yazıkki ve artık takmam zorunlu ilerlemiş ve annem sürekli başımda dırdırlanıyor en iyisi takmak."
"Boşver sen her türlü güzelsin :*"
"Ay aşkım benim yaa "
"Senin o güzel yüzünü gördüm artık rahat rahat uyuyabilirim öpüldün aşkım. "
"Seni seviyorum. Iyi geceler "
Konuşmamız bittiğinde kulaklıkları çıkarttım ve baş ucumdaki komidine koydum. Biraz da kitap okuduktan sonra gözlüklerimi de çıkartıp komidine koydum ve rahat bir uyku için gözlerimi kapadım.

Selam. Yine ben. Umarım beğenirsiniz. Keyifli okumalar. Öpüldünüz :*.
*Gece'nin Umudu
*Headbanger

Mavili Çocuk (Düzenleniyor !) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin