Akşam Yemeği

74 12 4
                                    

Öykü'den Devam

Fatih'in de işini halletmiştim. Nedense sürekli birilerinin mutluluğunu istiyorum herhalde okullar da kapanıyor ya ondandır. He bu arada okulların kapanmasına 5 gün kalmıştı ve bizim üniversite sınavı sonuçları açıklanacaktı. Ben Izmir Dokuz Eylül Üniversitesi'ni istiyordum ama tabiki bu bilinmez. Oturduğum koltuktan kalktım ve odama çıktım. Telefonumu bir köşeye fırlatarak yatağıma oturdum.

Artık sıkılmaktan ne yapacağımı bilmiyordum. Annem odama bir hışım ile girince sıçtım. Yatağımdan kalkıp annemin yanına gittim dolabımdan elbise seçiyordu. Iyice dibine girerek " anne noluyor ya ?"
"Öykü bu akşam babanın arkadaşları ile yemeğe çıkıyoruz ve sende gelmek zorundasın baban itiraz kabul etmiyor ve şimdi de sana kıyafet bakıyorum."
"Ya ama anne ya. Uf aman neyse gelirim ama bari ben seçiyim ne giyeceğimi."
"Tamam ama biraz hızlı ol biliyorsun baban baya bir aceleci"
Annem odadan yine geldiği gibi giderken ben de dolabımdan kıyafet bakıyordum. O kadar şık olmaya gerek yoktu. Bir ara kendi halimde mi gitsem diye düşündüm ama sonra annemin beni öldürme ihtimali aklıma geldi ve en sonunda bunlara karar verdim.

 Bir ara kendi halimde mi gitsem diye düşündüm ama sonra annemin beni öldürme ihtimali aklıma geldi ve en sonunda bunlara karar verdim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Her ne kadar bana çiçekli gelsede mecburen giyindim ve sıra makyajıma geldi. Yine aynı üçlemeyi yaptım. Eyeliner, rimel ve baby lips. Saçlarımı da yandan salaş örgü ile ördüm ve hazırdım.

Saat kaç oldu bilmiyorum ama hazırlandığımdan beri babamla beraber annemi bekliyoruz. Babam dert yanarken ben telefonumda Mert ile mesajlaşıyordum. Mert'in yaptığı bu espiriye dayanamayıp bir kahkaha attım. "Bak güzel sevgilim sen gülsün ben de solucan. Ben senin yanına geldim ve dedim ki 'bi gün sen de solucan' hadi komikti itiraf et" ya ne biçim bir sevgilim var benim demekki ben yapınca böyle oluyormuş sanırım bir daha espiri yapmayacağım. Babam attığım kahkaha ile benden bir cevap beklerken " baba ya Mert çok komik espiri yaptı ona güldüm sana da yapıyım mı ?"
"Yap bakalım kızım yap"
"Solucan güle demiş ki : bi gün sen de solucan"
Babam yaptığım bu espiriden sonra tepkisiz kaldı ve koltuktan kalktı. Hadi ama o kadar kötü değildi.

Annem sonunda aşağıya inebildiğinde arabaya geçtik ve şuan babamın arkadaşının yani Emre amcanın evine gidiyorduk. Arabada en sevdiğim şarkı çıkınca sesini biraz daha açtım(multide şarkı var)ve şarkıya eşlik ettim. Şu Shawn Mendes çok tatlı biri ama Mert izin vermediği için onlara sarkamıyorum yani anlayacağınız beni ünlü,yabancı bir yakışıklıdan kıskanıyor. Geldiğimizi babam arabayı durdurduğunda anladım ve hepsinden önce arabadan indim. Annem ve babam da geldiklerinde kapıyı çaldık ve içeri geçtik.

"Kız nolmuş biliyor musun ? Hani bizim Yıldız var ya günden hani onun kızı erkek arkadaşına kaçmış. Hatta evlenmişler bile." "Bizim yıldız nasıl izin vermiş böyle bir şeye çok övünürdü ya benim kızım çok terbiyeli hep benim dediğimi yapar diye ya işte böyle olur. Asıl böyle diyenlerden korkacaksın Sevimciğim" evet anlamışsınızdır herhalde annemler şuan dedikodu yapıyorlar ve kesinlikle cennete gidemeyecekler. Nasıl bir şeydir bu ya bir de ben aralarında kaldım. Annem ile Sevim Teyze hala konuşmaya devam ederlerken sıkıldım ve yanlarından kalkıp mutfağa gittim. Telefonumu cebimden çıkartıp Mert'i aradım.
"Efendim aşkım"
"Nabıyorsun"
"Öyle işte Emir ile dışardayız"
"Siz gezin zaten ben de burda annemlerin dedikodularını dinliyim. Sıkıldım aşkım kaçır beni"
"Sen annenlere başım ağrıyor eve gidebilir miyim de sonra ben de sizin eve geliyim artık ne yaparız orasını biliyorum ama söylemem"
"Of ya Mert çok sapıksın neyse kapa senin dediğini yapıcam "
"Bay bay aşkım"
Neden böyle bir sevgilim var ya ama yakışıklı ve sadece benim. Önce annemlerin yanına gittim ama her şey için çok geçti. Sofra hazırlanmıştı ve mecburen kalmak zorundaydım. Icimden bir küfür ettikten sonra Mert'e biraz geç çıkacağımı belirttim ve sofraya oturdum.

Sessiz bir şekilde yemeğimi yerken Emre amca bana doğru "ee Öykü kızım okul nasıl gidiyor ?" Diye sordu. Ağzımdaki son lokmayı da yuttuktan sonra cevap verdim " iyi gidiyor Emre amca aynı yani şimdi bekliyorum sonuçlar açıklanacak" Emre amca kafasını olumlu anlamda sallayarak "hadi hayırlısı bakalım" dedi ve yemeğine geri döndü.

Herkes yemeğini bitirmiş içeride oturuyorlardı. Sessiz bir şekilde annemin dibine sokuldum ve kulağına eğilip "anne benim başım ağrıyor eve gitsem olur mu ?"
"Babana sor Öykü o ne derse "
"Babama nasıl sorucam ?"
"Git yanına otur sor "
"Tamam anne"
Paytak paytak babamın yanına gittim ve "babacığım benim başım ağrıyor da eve gidebilir miyim ?"
"Tamam Öykü git kızım"
"Sağol babam"

Kapıdan geçirme şeysi bittikten sonra koşarak buluşacağımız yere gittim. Annem ve babam Mert ile buluşmaya gittiğimi öğrenseler ağzıma sıçarlar. Mert ve Emir'i köşe başında görünce yanlarına gittim ve hep beraber yürümeye başladık.

Adını bilmediğim bir kafede oturuyorduk. Sürekli saate bakıyordum çünkü annem ve babama yalan söylemiştim ve içim hiç rahat değildi. Son kez telefonumu elime alıp saate bakacağım sırada Mert telefonu elimden aldı ve "yeter artık Öykü annenleri ara ve ne zaman eve gideceklerini öğren " aslında haklıydı telefonumu elinden alarak annemin numarasını tuşladım.
"Efendim kızım"
"Anne ne zaman geliceksiniz"
"Bir on dakika sonra kalkarız "
"Tamam annecim bekliyorum sizi evde" Mert bana 'ne oldu' bakışı atarken "on dakika sonra kalkıcaklarmış ben gidiyim."
"Tamam kım ben seni bırakayım"

Mert beni eve bıraktığında evde kimse yoktu. Icimden bir "oh" dedim ve hemen odama çıkıp pijamarımı giydim ve yatağıma yattım. Bir süre annemleri bekledikten sonra uyudum.

Merhaba gençlik. Nasılsınız ? Umarım bu bölümü beğenirsiniz. Keyifli okumalar !
-Gece'nin Umudu
-Headbanger

Mavili Çocuk (Düzenleniyor !) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin