En Güzel Haber

23 10 2
                                    

Sabah uyandığımda öcülerden bir farkım yoktu. Ağzım burnum kaymıştı. Bunların hepsi sabah erken kalktığım içindi. Akşam yola çıkacaktım fakat Çağla o kadar çok ısrar ettiği için o,ben,sevgilisi Toprak ve onun bir arkadaşı dışarı çıkacaktık. Hiç istemiyordum ama Çağla'yı da kıramazdım. Son kez aynadaki yansımama baktım ve yüzümü yıkayıp banyodan çıktım. Çağla benden önce uyanmış yatağını topluyordu. Günaydın faslından sonra ben de yatağımı topladım ve beraber kahvaltıya indik.

Kahvaltıdan sonra hazırlanmaya başladık. Giyeceğim kıyafetleri yatağımın üstüne fırlatıp dişlerimi fırçaladım. Ben odaya geldiğimde Çağla makyaj yapıyordu. Kıyafetlerimi giydim ve ben de makyaj yapmaya başladım.

Her şeyim hazır olduktan sonra annemi aradım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Her şeyim hazır olduktan sonra annemi aradım.
"Efendim kızım "
"Nasılsın annem"
"İyiyim kızım sen nasılsın "
"İyiyim ben de annecim ben gece yola çıkıcam biliyorsun haberin var şimdi de arkadaşım Çağla ile beraber dışarı çıkacağız"
"Tamam kızım çok dikkatli olun ne olacağı hiç belli olmaz ikiniz de açık seçik giyinmeyin annem koruyun kendinizi "
"Tamam annem seviyorum seni öptüm "
"Ben de öptüm annem "
Ben annemle konuştuktan sonra yurttan dışarı çıktık. Son model arabadan bir çocuk indi. Çağla ile birbirlerine gülümsediler. Sanırım bu çocuk Topraktı. Yanımıza geldiğine güneş gözlüğünü çıkardı ve bana elini uzattı " merhaba sen Öykü olmalısın ben de Toprak " dedi " merhaba Toprak dediğin gibi ben de Öykü. Memnun oldum" dedim ve elini sıktım. Çağla araya girip "tanışma faslı da bittiğine göre hadi arabaya bakalım " dedi.

Arabada arka koltukta yanımda tanımadığım yani hala adını öğrenmediğim bir çocuk oturuyordu ve Toprak ile sürekli bakışıp gülüyorlardı. Ne olduğunu anlamamıştım ama Çağla bu durumu fark etmemişti. Yanımdaki tanımadığım varlık birden elini bacağıma koyup konuşmaya başladı " selam benim adım Doruk. " dedi laubali bir şekilde. İlk önce bacağımdaki eline baktım sonra da kafamı kaldırıp yüzüne bakarak elini bacağımdan çektim ve " merhaba ben de Öykü ve tanıştığıma memnun olmadım" dedim düz bir surat ifadesi ile sonra da camdan dışarı bakmaya devam ettim.

Starbucks'a gelmiş oturuyorduk ve ben bu Doruktan hiç hoşlanmamıştım. Tam telefonum elimde Mert'e mesaj atıcakken o beni aradı sanki içine doğmuştu. Bekletmeden açtım.
"Efendim AŞKIM" aşkıma bilerek bastırmıştım ki şu Doruk denilen yalakadan kurtulmak için.
"Aşkım ne yapıyorsun "
"İyiyim aşkım Çağla ile dışardayız sevgilisi ve onun arkadaşı da burda "
"Aşkım iyi güzel de arkadaşı erkek mi ?"
"Evet aşkım ne yazıkki "
"Uzak dur ondan Öykü çok sırnaşırsa da çak ağzına bir tane tamam mı aşkım "
" tamam aşkım seni seviyorum "
"Ben de seni seviyorum aşkım öptüm görüşürüz "
"Görüşürüz aşkım ben de öptüm"
Telefonumu masanın üstüne koydum ve Çağla ile konuşmaya başladım.

Sonunda kalkabilmiştik ve bizi yurda bırakıyorlardı. Şu Doruk denilen çocuğu hiç sevmemiştim acayip gıcık ve yavşak bir çocuktu. Yurdun önünde durduğunda Çağla ile Toprak öpüştü ve arabadan indik. Odaya çıktığımızda yatağıma atlayıp Çağla'ya " kanka alınma ama sevgilinin arkadaşı tam bir yavşak " dedim. Elini saçma sapan şekillere sokup " niye alınıyım be o benim neyim oluyor onu zaten ben de sevmiyorum ama işte mecbur " dedi. Saat akşam üstü 17.00 dı. Ben akşam 21.00 da yola çıkacaktım. Biraz kestirmenin iyi geleceğini düşünerek saat 19.30 a alarm kurdum ve sol tarafıma dönerek gözlerimi kapattım.

Alarmın o iğrenç sesine küfür ederek yatağımdan kalktım. Tuvalete giderken aynaya baktığımda ağzımdan bir 'ananı sikeyim' çıktı. Makyajımı çıkarmadan yattığım için öcülere benziyordum. Amaaaann koy göte deyip aşağı indim. Yemek saatiydi. Yemeğimi alıp masaya oturdum ve yavaş yavaş yemeye başladım.

Gitmeye o kadar çok üşeniyordum ki anlatamam yani. Yemeğimi yedikten sonra yukarı çıkmış, odamı toplamış, kıyafetlerimi kontrol ediyordum ve aferin bana bir işi doğru düzgün yapmıştım. Yatağımın üstünde olan kıyafetlerimi üstüme geçirdim ve daha sonra aynanın karşısında makyaj yapmaya başladım.

Evden tam saatinde çıkmıştım ve otobüse yetişmiştim. Kalktığında anneme bindiğimi belirten bir mesaj attıktan sonra kulaklıklarımı takıp herhangi bir şarkıyı açıp dışarı seyrederken gözlerimi kapattım.

***
Sonunda Kırklareli'deydim. Çok özlemiştim. Annem ve babam beni karşılamaya gelmişlerdi. Yanlarına gittim ve sıkıca sarıldım. " valla he sizi şu iki hafta içinde özlemişim" dedim. "Biz de seni hadi bakalım arabaya " bavullarımı bagaja koydum ve arabaya bindim. O kadar saat oturunca bacaklarım uyuşmuştu. Arka koltuğa uzattım ve dışarıyı izledim. Eve geldiğimizde ablam ve Naci abi salonda oturuyorlardı. Gelmişlerdi yani. Hemen koştum ve ikisine de sarıldım. Onları da çok özlemiştim. Bir anda duygulandım ama yanlarında ağlamadım yoksa götleri kalkar valla hele gene ablamın başlar hemen benim için de ağlarmış da bilmem ne.

Akşam olmuştu. Naci abinin anneleri ve biz dışarıda oturuyorduk. Elmalı sodamı içmeye çalışırken Naci abi bir anda "biz hamileyiz ! " dedi. Ağzımdaki elmalı sodayı fışkırttım. Oha !!!! Doğru mu diye ablama baktım ve kafasını olumlu olarak salladı. Oha. Ben. Teyze. Oluyorum çok mutluyum şuan anlatamam size bu mutluluğu. İki aile de şokta tabi teyze oluyordum. Oha lan !! Teyze olmak çok güzel bir şey.

Gece olmuştu ve biz parktan kalkmıştık. Hala şoktayım ama fazla belli etmiyorum. Çok yorulmuştum bu yüzden odama gittim ve pijamalarımı giyip yatağıma uzandım. Çok yorucu ve güzel bir gündü. Mert ile neredeyse hiç konuşmamıştım. Buraya geldiğimi söylemiştim o da bana işleri olduğunu ve halledince yazıcağını söylemişti. Pek fazla aldırmadım. Tam gözlerimi kapadığımda pencereme biri taş attı. Aldırmadım amaaan koy göte gitsin dedim içimden ve sol tarafıma döndüm. Ama aynı kişi ısrarla taş atınca uflayarak kalktım ve penceremi açtım. Mertti. Yavaşça ve dikkatli bir şekilde tırmanarak odama girdi. Camı kapattım ve boynuna atladım. Uzun bir süre öyle durduktan sonra hiç konuşmadan öpüşmeye başladık. Yavaş yavaş yatağın oraya giderken onu kapının oraya yönlendirdim. Ne olur ne olmaz diye kapıyı kilitledim ve beraber yatağa yattık. Küçük oynaşmalardan sonra Mert'e sarıldım ve huzurlu bir şekilde gözlerimi kapattım.

Selam. Ben geldim umarım beğenirsiniz. İyi okumalar 😘😘💕

Mavili Çocuk (Düzenleniyor !) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin