Arkadaş

26 11 3
                                    

Sabah olmuştu. Yatağımdan kalkmak istemiyordum fakat kalkmak zorundaydım çünkü bugün Mert ile buraları gezecektik. İstemeye istemeye rahat yatağımdan kalktım ve banyoya gittim. Elimi yüzümü yıkadıktan sonra yurt odasında bana ait olan dolabımdan kıyafet bakmaya başladım.

Aradan uzun bir zaman geçti fakat karar veremiyordum. Her şey çok kısaydı yani bana göre değil ama Mert'e göre öyleydi. Her giydiğime karışıyordu.

Üstümü giyindim ve banyodaki aynada eyeliner çekip ruj sürdüm

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Üstümü giyindim ve banyodaki aynada eyeliner çekip ruj sürdüm. Saçlarımı da açıp taradım ve hazır olduğumda Mert'i aradım ve hazır olduğumu bildirdim. Gelmesini beklerken instagramda gezerken bir yandan da komik bulduğum videoları ve fotoğrafları Buse' ye atıyordum. Mert'in aradığını görünce yataktan kalktım ve aynada son kez kendime baktım ve yurttan çıkıp arabaya bindim. Kısa bir sarılıp özlem giderdikten sonra Mert ile İzmir'i gezmeye başladık.

Zaman çok hızlı geçmişti ya da ben Mert ile geçirdiğim zamanlarımın bitmesini istemiyordum. Onu seviyordum hem de her şeyden çok. Bu üniversite işi ikimiz için de çok zor olmuştu. Gireceği ikinci sınava daha çok vardı ve ben onsuz buralarda ne yapacağımı düşünüyordum. Bunu Buse'ye anlattığımda "sanki ananın karnından Mert ile çıktın kanka salak salak yapınma " diyordu. Bilmiyordum. Her neyse bugün Mert gidiyordu benim ise bir haftadan fazla zamanım vardı burada geçirecek. Yurtta anlaştığım pek insan yoktu. Tek Yağmur vardı. O da oda arkadaşımdı zaten. Düşüncelerimden ayrıldım. Mert ile şu anın tadını iyice çıkarmalıydım. Mert'e sarıldım ve biraz öyle durduk. Artık gitmesi gerekiyordu. Ayrılık vakti gelmişti. Mert ile sarıldıktan sonra arabasına bindi ve gitti. Tek başıma kalmıştım. Ben de oyalanmadan yurda gittim ve kendimi yatağa attım. Kulaklıklarımı komidin çekmecesinden aldım ve telefona takıp en sevdiğim şarkılardan biri olan Halsey~ colors u dinlemeye başladım. Klibi acayip saçma fakat şarkı bir harika. Son zamanlarda baya bir takmış olduğum wattpad uygulamasına girdim ve oradan herhangi bir kitaba tıklayıp okumaya başladım.

Saat baya bir geç olmuştu. Kitap okumaya o kadar dalmışım ki akşam olduğunu bile anlamamışım. Telefonumdan saate baktım. 20.30 oluyordu ve bu saatlerde yemekhanede yemek veriyorlardı. Acıktığımı hissettim ve pofuduk yatağımdan kalkıp yemekhanenin yolunu tuttum.

Menüye baktığımda bir çoğu yemediğim şeylerdi. Tavuk çorbası vardı. Hayatta yemem diye geçirdim içimden. Saate baktığımda hala dışarı çıkabildiğimiz aklıma geldi. Yukarı çıkıp paramı ve telefonumu aldıktan sonra yurdun yanındaki Migros'a girdim ve yiyebileceğim her türlü şeyden aldım ve parasını ödeyip yine yurt odama döndüm. Artık Yağmur da benimle kalmıyordu. Burada bir teyzesi varmış kalmasını kabul etmiş yanımdan gitti. Tek başıma kalıyorum. Yatağıma yatıp laptopumu kucağıma aldım ve en sevdiğim film olan Aynı Yıldızın Altında yı açtım ve gözlüklerimi baş ucumdaki komidine koyup aldığım yiyecekleri yemeye başladım.

Film harikaydı ve ben salya sümük ağlıyordum. Ağladığım nadir filmlerdendir. Ben bu filmi ilk kez Buse ile izlemiştim. Daha o zamanlarda Ali adında şerefsiz bir sevgilim vardı. Ondan ayrılmıştım. Neden mi ? Benimle beraber beş kişi ile çıkıyormuş. Bunu öğrendiğim dakikada ayrılmıştım. Her neyse işte ondan ayrıldığımda izletmişti bana ve o aralar duygusal olduğum için ağlamıştım ama tabiki Harika bir film ne zaman üzgün olsam açar ağlarım. Çok etkili oluyor. Bu arada sinirli olduğunuzda da Slipknot dinleyin acayip iyi geliyor. Bütün sinirinizi alıp götürüyor. Konu nereden nereye geldi 😂. Herneyse asıl konumuza dönmek gerekirse filmi bitirirdim ve bilgisayarı komidinin üstüne koydum. Telefonumu elime aldım ve 'babammmm 😍' diye kayıtlı numaraya tıkladım. Bir 3 dakika sonra babam açtı ve biraz konuştuk. Ablamlar Doruğun Doğum günü için geliceklermiş. Bu arada Doruk benim kuzenimin çocuğu yani bir nevi kuzenim sayılır. Benim kuzenlerimin hepsi benden büyük ya baya hem de. Böyle yani ablamların geleceğini öğrendim. Çok sevindim. Ablamı baya bir özledim ve biraz hasret gidermek iyi gelebilirdi. Zaten her gün skype tan konuşuyorduk fakat yetmiyordu. Özlemi gidermiyor. Annem ile de konuştuktan sonra babam kapatırken "bir hafta sonra değil yarın geliyorsun kızım. Ben biletini aldım. Otobüs ile geliceksin yarın yola çıkacaksın hazırlan bakalım hadi görüşürüz" dedi ve bir şey dememe izin vermeden kapattı. Sevinç ile yatağımdan fırladım ve kıyafetlerimi topladım yarın da yatardım. Oh mis valla 😂. Bütün işlerimi hallettikten sonra yatağıma yattım ve biraz  instagramda dolaştıktan sonra o da sıktı. Uyumanın iyi geleceğini düşündüm ve kulaklıklarımı takıp Spotifyden herhangi bir şarkı açtım ve uyumaya çalıştım. Bir o taraf, bir bu taraf derken uyuya kalmışım.

Sabah lanet olası alarmın sesine uyandım. Arkamı dönüp alarmı kapattım ve tekrar yattım. Beş dakikadan zarar gelmezdi di mi ? Sonra aklıma yine kahvaltıya geç kalacağım geldi ve yataktan fırlayıp banyoya koştum. İşlerimi hallettikten sonra saçımı topladım ve aşağıya indim. Ben zaten her zaman eşofman ile uyurdum ve bu benim için çok kolay bir durum oluyordu. Herkes kahvaltı ediyordu. Gruplar vardı herkes kendi çapında bir şekilde takılıyordu. Açık büfeye gittim ve yiyebileceğim her şeyi doldurup en arka sıralarda olan bir masaya oturup tıkınmaya başladım. Ben sessiz sakin bir şekilde kahvaltımı ederken yanıma bir kız geldi ve geldiği gibi konuşmaya başladı. Adı Çağlaymış sadece orasını anladım gerisi bla bla bla. En sonunda sustuğunda ben de "merhaba Çağla ben de Öykü. Tanıştığıma memnun oldum" dedim ve tekrar yemeğime döndüm. O da konuşmasına tabii.
"Aaa ismin çok güzel ben çok beğendim. Öykü. Öykü. Çok güzel ismin var Öykü benimki ise Çağla. Ben pek beğenmiyorum ama bazı arkadaşlarım güzel diyor herneyse böyle işte. Ben de Samsun'dan geliyorum. Annem ev hanımı babam da emekli oldu sonra bir çay ocağı aldı onu işletiyor Samsun'da böyle yani. Burada ilk senem.  Avukat olmak istiyorum. Bunu başarabilirim. Yani bence. Herhalde yapabilirim. Yoksa yapamaz mıyım ? Yapamam ya burada ne işim var benim benden avukat olmaz boşa okuyacağım. Ben en iyisi Samsun'a geri döneyim. " dedi ve yanımdan kalkmaya çalıştı ama onu elim ile durdurdum ve "saçmalama lütfen neden yapamayacağını düşünüyorsun ki bence yaparsın yapabilirsin. Senin diğerlerinden farkın ne ? Eğer eksiğim var diye düşünüyorsan bence öyle düşünme bence eksiğin yok fazlalığın var. Sen yaparsın. Ben sana inanıyorum " dedim ve elimi elinin üzerine koydum. Bana bu konu için bir şey demedi sadece gülümsedi ben de ona gülümsedim ve tekrar yemeğimize döndük. Aradan bir beş dakika sonra sakin ve hızlı olmayan bir şekilde " Eee Öykü sen ne okuyacaksın burada ?" Diye sordu. Ağızımdaki lokmayı bitirip " dil okuyacağım. İngilizce öğretmenliği " dedim. Gözlerini olabildiğince açtı ve sonra " sende tam bir öğretmen tipi var gerçekten ben seninle konuşurken bunu düşünmüştüm ve vay anasını " dedi ve gülüştük. Sanırım bir arkadaşım olmuştu. Bütün günümü onun ile geçirdim beraber eski sevgilisini arayıp sövdük. Gizli numaradan insanlara sataştık. Akşam yemeğine yakın bir saatte markete gitmek için yurttan çıktık ve ne seviyorsak hepsini aldık. Bu akşam beraber film izliyecektik. Benim odamda. Aldıklarımızı odaya koydum ve yemek için aşağıya indim. Yemeğimi alıp sabahki masaya oturdum. Bir kaç dakika sonra Çağla geldi ve beraber yemeğimizi yedik. Aklıma bir fikir gelmişti. Arkadaş olmuştuk ve benim odada bir kişilik boş yer vardı. Kafamı sevinç ile Çağlaya çevirdim ve "kızım neden daha önce aklıma gelmedi ya. Benim odamda bir kişilik boş yer var sen benim yanıma taşınsana. Müdireye bir soralım o da olursa yanıma gel sana da olur mu ? "
"Manyak mısın ? Bu Harika bir şey tabi gelirim ama önce o gudubet ile konuşmalıyız " dedi. Müdireyi göstererek. Kendine özgüvenli bir şekilde " o kolay iş izle ve gör " deyip masadan kalktım. Çağla merak ile izliyordu. Müdireye gittim ve söyledim biraz düşündükten sonra kafasını olumlu anlamda salladı. Teşekkür edip Çağla'nın yanına gittim. İkimizde baya bir sevindik. Hemen işe koyulmak için yukarı çıktık ve eşyaları taşımaya başladık.

Ne çok eşyası vardı böyle saat baya bir geç olmuştu. Taşı taşı bitmiyordu anca bitmişti. Telefonumu elime aldığımda Mertten 20 arama olduğunu gördüm. İçimden 'vay be' diye geçirdim ve bu sefer ben Mert'i aradım. İlk saniyesinde daha açtı.
"Alo Öykü sen nerdesin ?"
"Yurttayım Mert ne oldu ki ?"
"Ödüm koptu. Sana bir şey oldu sandım kızım ya. Ne yapıyordun bu saate kadar ?"
" ya bir arkadaşım var Çağla benim odama taşındı da onun eşyalarına yardım ettim "
"Tamam canım ben de bir şey oldu sandım. Çok korktum "
"Bana bir şey olur mu yaa. Benden bahsediyoruz sonuçta."
"Tabi aşkım tabi. Neyse iyi olduğunu duydum sevindim. Ben kapatıyorum iyi geceler aşkım"
"İyi geceler aşkım "
Mert'in sesini duymak iyi gelmişti. Telefonumu bir köşeye koydum ve mutfağa gittim.

Her şey hazırdı. Çağla da gelmişti ve filmi izliyorduk. Filmin adı ruhlar bölgesi 3 tü. Ben sessiz sakin bir şekilde filmi izlerken Çağla çığlık atıyor küfür ediyordu. Hem de ekranda bir şey yokken. Kız tek başına ıssız bir sokakta yürüyordu sonra karşısına bir amca çıktı. Yaşlı ama amca dediğime bakmayın ruh işte o. Kıza el salladı el sallaması aynı cam siliyor gibi gözüküyordu. Sesli bir şekilde "amca ne siliyon ya" dedim. Çağla kahkaha attı ve tekrar filmi izlemeye döndü.

Film bitmişti. Etrafı topladıktan sonra tam yatağa yattığımda aklıma yarın Kırklareli'ne döneceğim geldi. Yatakta Çağla'ya doğru dönerek "kız ben yarın Kırklareli'ne dönüyorum okullar açılınca gelicem " dedim. İlk başta bir yüzü düştü sonra da gülerek "bari sen yokken ben de sevgilimle gezerim " dedi ve gülüştük. Evet Çağla'nın da sevgilisi vardı. Toprak. Baya bir yakışıyorlardı. Biraz daha konuştuktan sonra uykum geldiği için iyi geceler dedim ve rahat, güzel uykuma daldım.

Arkadaşlar selaaaam. Elimden geldiğince uzun bölüm yazmaya çalışıyorum fikirlerim tükeniyor umarım böyle olması sizi sıkmıyordur. Başka bir bölümde görüşmek üzere 😘💕.

Mavili Çocuk (Düzenleniyor !) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin