+1 aile bağı

166 27 184
                                    

yamaha nın ağzından

gözümü açtığımda dağa çıkıyorduk. 

"biz niye dağa çıkıyoruz?"

"o dağa avcılar pek çıkmaz. o yüzden. rahat rahat otururuz."

sonunda dağa çıktığımızda akaza beni kucağından indirdi ve yürümeye başladık. etraf güzeldi. ay ışığı ağaçların arasından içeri sızıyordu ve yolumuzu aydınlatıyordu. 

"orman çok güzel değilmi?"

"evet. çok güzel. ay ışığı yolumuzu aydınlatıyor."

kısa bir sessizlik oldu sonra gelen ses üzerine ikimizde yukarıya baktık. bir hashira üstten bize doğru geliyordu. ikimizde köşelere gittik ve avcı yere iniş yaptı. sonra kafasını kaldırdı ve akaza ya baktı.

"senin gibi bir iblisin insanlar ile takılabileceğini hiç beklemezdim. ne yapacaktın? konuştuktan sonramı yiyecektin?"

ne yani? akaza ile böyle konuşabilecekti ve bende seyircimi kalacaktım. tch. hiç sanmıyorum. avcının sırtı bana dönüktü bu yüzden beni görmüyordu. bundan faydalanarak sessizce arkasından gittim ve sırtına atlayıp gözlerini kapattım. Gerçi çok iyi kokuda alabiliyordur. Bu yüzden burnunuda kapattım. Hhiihihi.

"İn üstümden!"

"Arkadaşımla öyle konuşamazsın!"

"Arkadaşmı? Hiç güleceğim yoktu. O kaç insanı yedi haberin varmı? Ve sende bir insansın!"

"Peki ya siz?! Sizde kaç iblisi öldürdünüz? İblislerde bir zamanlar insandı hatırlatırım!"

Sırtında tepindiğim avcı beni sırtından attı ve ben tam yere yapışacakken biri beni tuttu. Aa akaza ymış. Avcıya baktığımda. Bana şaşkınlık içerisinde bakmaya başladı.

"Bronte?"

"Bronte kim be?"

"Sen kimsin?"

"Adım yamaha."

"bronte senin bir iblis ile ne işin var?!"

"adım bronte değil salakl! yamaha!"

"benimde adım salak değil! Obanai Iguro!"

akaza beni kucağına aldı ve ordan uzaklaştı.

"ay ne güzel kavga ediyordum ya."

"seni benim yanımda gördüler. seni tek yakalasalar hiç iyi şeyler olmaz."

"biz zaten hep yan yanayız. hem sen beni korursun. sana güveniyorum ben."

"ama ben bir iblisim."

"iblis olman seninle arkadaş olmamam için bir neden değil."

sonra elimi akaza nın kalbinin üstüne koydum ve konuşmaya devam ettim.

"ben burdaki şeyi biliyorum. eğer kalbinin içinde iyilik varsa ister iblis ol ister insan. benim için fark etmez. biliyorum ben seni bana zarar vermezsin."

sonra akaza hafif kızarıp tebessüm etti. bende gülümsedim ve ellerimi onun boynuna dolayıp kafamı göğsüne yaslayıp gözlerimi kapattım. böyle durmayı seviyorum.

sabah 

bronte nin ağzından

sabah kargam ida nın bağırması ile uyandım.

"bronte wizard! oyakata-sama tarafından merkeze çağırılıyorsunuz!"

"ne? neden?"

"ne bileyim ben! git bak işte!"

Demon Slayer Büyüleyici YıldırımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin