nani¿

93 24 85
                                    

"inan hiç bilmiyorum... Herşey çok karışık..."

"Merak etme herşey düzelecek. sadece akışına bırak tamammı?"

"Tamam..." 

Kısa bir sessizliğin ardından tekrar konuştum. 

"Ee nerde kalacaksın?" 

"Bilmiyorum." 

"Kelebek konağı-" 

"Hayatta olmaaz. Mümkünatı yok beni oraya götüremezsin." 

"Niyee?" 

"Çünkü iblis avcılarını sevmiyorum. İblisler benim arkadaşlarım ve onlara zarar verenleri sevmem." 

"A-ah. Peeki." 

"Ama bir istisna var." 

"Neymiş peki?" 

"Sen." 

"Nasıl?" 

"Sen benim kardeşimsin lan nasıl senden nefret edeyiimm?? Hem çok iyi birisisin." 

"Teşekkürler." 

Yamaha oturur pozisyona geçti ve ciddi bir ifade ile yüzüme bakmaya başladı. 

"Çok garip değilmi?" 

"Ne garip?" 

"Sen bir iblis avcısısın bende iblisleri seven biriyim ve biz kardeşiz hatta ikiziz! Garip değilmi?" 

"Aslında şimdi sen böyle söyleyince bi garip geldi. Ama şöyle birşey varki bizim büyüdüğümüz yerler ve biz küçükken bize el uzatan kişişer farklı. Bana yardım eli uzatan bir hashiraydı." 

"Benimkide akaza ydı." 

"Bak işte. Böyle olması normal çünkü bize öğretilen şeyler farklı. Onlar birbirimizi bize kendi bakış açılarından anlattılar ve böylece ister istemez karşı tarafa bi düşmanlık beslemeye başladık." 

"Bir nevi önyargı." 

"Aynen." 

"Lan sen ne kadar mantıklı konuşuyorsun ya." 

"Teşekkürlerr. Sende çok eğlenceli, hayatın dalgasında birisisinn. Hayat dolusunn." 

"Yiaa gerçektenmiiğğ. Şapşikk şeyy." 

Beraber güldük ve sonra kargam ida geldi. 

"Kelebek konağına çağırılıyorsun!" 

"Tamam gelirim birazdan sen git." 

Kargam gitti. 

"Bu karga ne ayak?" 

"Haberci kargam. Görevleri bana o bildirir." 

"Vaay kıyakmışş." 

"Evet. Ee sen ne yapacaksın?" 

"Ormanda gezerim biraz sonra bir ağaçta sızarım akşam oluncada zaten birileri gelir beni alır." 

"Karnını nasıl doyuracaksın peki?" 

"3 yıldır iblislerle yaşıyorum birkaç numara kaptım." diyip göz kırptı. 

"İyi o zamann! Yakında görüşürüüz!" 

"Görüşürüz!" 

Vedalaştık ve ben ordan ayrıldım. Tam gaz kelebek konağına gidiyordum. 

2 saat sonra 

Sonunda kelebek konağına varmıştım. İçeri girdim ve ilerlemeye başladım. Yürürkende bir tarsftan dün akşamki görevi düşünüyordum. Zorlayıcı olmuştu ama başarmıştık. Rengoku-san tamda dediği gibi yaptı ve trendeki kimse ölmedi. Bu çok etkileyici birşey. Tahmini 250 kişilik bir treni kimse hayatını kaybetmeden korumak... Tam bir hashiraya göre birşeydi. Rengoku-san yaralanmıştı ama yinede iyiyim diyordu. Yüzü hep kan içindeydi. İyiki güneş çıktı ve akaza onu öldüremedi. Çünkü rengoku-san ın ölümü çok büyük ve yaralayıcı bir ölüm olurdu. İyiki ölmedi! Koridorlarda ilerlerken bir ses duydum. Durup sesi daha iyi duymaya çalıştım. Oldu. Artık net duyabiliyorum! Duyduğum ses üzerine gülümsedim... 

Demon Slayer Büyüleyici YıldırımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin