4. bölüm ile karşınızdayım. Sanırım görüntülenmeler gittikçe düşüyor fakat ben elimden geleni yapıyorum. Okuduğunuz için şimdiden teşekkür ederim.İyi okumalarr!!_______________________________________________________________
Telefonumu aramaya başladım fakat hiçbir yerde bulamıyordum. Etraftaki ilaçların arkasına bakmaya başladım. Ecza dolabına bile baktım fakat yoktu. Belki de Yeliz abla aldı diye düşünmeye başlarken Yeliz abla ve Cansu girdi.
"Telefonunu mu arıyorsun Asena?"
Evet düşündüğüm gibi telefonum ondaydı. İçimden bir oh çektim. Yeliz abla ise sırıtıyordu. Arkasına baktığımda Cansu'nun kahkaha atmaya başladığını gördüm. Sanırım sinirleniyordum.
"Siz sabahtan beri neye gülüyorsunuz? Artık anlatacak mısınız? Geldiğimden beri bir garipsiniz. Hem şu Yiğit denen adam ki-" dediğimde kafam yerine geri gelmişti.
"Yiğit abi benim bir işim var şimdi, Asena alsa sorun olur mu?"
Cansu ile Yeliz abla kahkaha atarken onlara en sinirli halimle bakıyordum. Bu adamla aramda bir şey olduğunu falan mı düşünüyorlardı?"
Siz o adamla aramda bir şey olduğunu mu sanıyorsunuz?" Yeliz abla sırıtarak konuşmaya başladı.
"Biz bilemeyiz şimdi canım. Belki sizi aynı eve girerken gören kişiler düşünüyordur." Yeliz ablanın dediği cümle ile kalakaldım. Kim görmüştü? Nerede ve ne zaman görmüştü? Yutkundum ve Cansu'ya baktım. Cansu'nun elindeki telefonum çalmaya başladı. Gözlerimiz telefona kayarken Cansu'nun elinden telefonumu aldım ve arayan numaraya baktım. Evet tam da düşündüğüm gibi olmuştu. Amcam arıyordu.
"Alo"
"Asena bu yengene dediklerin doğru mu?"
Derin bir of çektim. Artık çok bunaldım ve yoruldum. Bende diğer insanlar gibi dertsiz bir şekilde hayatımı yaşamak istiyordum fakat amcam ve yengem buna çok müsaade etmiyordu. Daha neredeyse 5 dakika olmuştu ve yengem hemen amcama yetiştirmişti.
"Evet amca doğru. Göndermiyorum artık size para falan. Ne yapacaksanız yapın fakat bensiz yapın"
"Sen bekle geleceğim oraya göreceksin. Senin dilin çok uzamış. Daha gideli bir hafta oldu. Ne yapmışlar orada sana!"
"Amca bana bir şey yapmadılar. Allah aşkına maaşımı aldığımda yarısını size gönderiyorum ve o para bir günde bitiyor. O oğlunuza vereceğiniz değeri bana verseydiniz böyle olmazdı! O bir işte çalışıyor mu? Hayır! O bir işte falan çalışmıyor fakat bana hesap soruyorsun"
Bir an önce eve gidip dinlenmem gerekiyordu. Önlüğümü çıkarmaya başladım. Bir yandan da amcamı dinliyordum.
"Ne diyorsun sen? Sen varken işler benim oğluma mı kaldı? Seni boşuna mı okuttuk biz? Oku da bize para ver diye okuttuk biz seni nankör!"
Arkamı dönüp Cansu' ya "Benim gitmem lazım benim yerime bakar mısın?" dedim ve askıdan ceketimi aldım. Cansu başını sallayınca askeriyenin bahçesine doğru yürüdüm.
"Amca kusura bakma ama ben buralara okuyup size para vermek için gelmedim. Her gün para atıyorum size. Oğlunuza söyleyin bu lafları!" sinirle bağırdım.
Birkaç askerin bakışına maruz kaldım. Adımlarımı hızlandırmaya başladım ve askeriyenin çıkışına doğru yürüdüm.
"O Mardin'e geleceğim. Göreceksin sen. Senin dilin çok uzamış. Hatta o "eskiden" korktuğun oğlumu da yanıma alayım. Bakalım bu sefer böyle konuşabilecek misin?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FISILTI |Ara Verildi...|
SonstigesHayat bana bir şans sunsaydı ailemin yaşayabilmesi için elimden gelen her şeyi yapardım. Bilinmezliğin bende açtığı yaralar, çocukluğumun benden esirgediği hayaller, belki de gençliğim benden soyutladığı o tüm gerçekler. Ben aile nasıl olur bilmede...