GEÇMİŞİN YARASI

10. BÖLÜM

SELAMLARR

NASILSINIZ? İYİ MİSİNİZ?

UMARIM İYİSİNİZDİR...

ÖNCELİKLE HEPİNİZE GEÇMİŞ OLSUN DİLEKLERİMİ İLETİYORUM...

SİZLERDEN KİTABIMI OYLAMANIZI (YILDIZLAMANIZI) VE YORUM YAPMANIZI İSTİYORUM. SİZLERİN YAPACAĞI YORUMLAR, KİTAP HAKKINDAKİ OLAN DÜŞÜNCELERİNİZİ VS BENİM İÇİN GERÇEKTEN ÇOK ÖNEMLİ VE ÇOK DEĞERLİ🖤✨

VAR OLAN YAZIM HATALARI İÇİN ŞİMDİDEN ÖZÜR DİLERİM. FIRSATINI BULDUĞUM AN BÜTÜN BÖLÜMLERDEKİ HATALARI DÜZELTECEĞİM ✨

Yeni başladığımız bir haftanın daha zor da olsa sonuna gelmiştik.

Zor diyorum çünkü her okul günü Alaz açtığı yeni yaraları bilmesine rağmen gelmişti okula. Tamam diyorum, çocuğunun okul içerisinde nasıl olduğunu, nelerin eksik olup olmadığını sormak için geliyor, sabret diyorum kendime ama olmuyor. Kendisine de açtığı yaraları bilerek geliyordu.

Yağmurlu bir cumartesi gününde neye güvenerek dışarıya çıkma kararı aldığımı da bilmiyordum.

Krem rengi pileli mini eteğimin üzerine kahverengimsi, sade bir büstiyer giyindim. Üzerime yine büstiyerim ile aynı renk olan hırka giyindim. Yine üzerim ile hemen hemen aynı renk olan, fakat biraz daha koyu renk olan kabanımı giyindim. Altıma da krem ile beyaz renk arasında kalan topuklu çizmelerimi giyinip şemsiyemi alarak evden çıktım.

Nereye gideceğimi de bilmiyordum ki. Sadece evde daralmıştım ve kendimi dışarıya atmıştım. Yanından geçtiğim toprakların yağmur ile karışmış olan kokusu burnuma geldikçe derince nefes alıyorum. Öylesine güzeldi ki bu koku.

Yürümeye devam ettikçe yağmur sanki şiddetini biraz daha arttırıyordu. Yolda yürürken sahile gitmeye karar vermiştim.
Şimdi ise sahildeydim, deniz ise tam karşımda.

Hava yağmurlu olduğu için bomboştu burası. Etrafta sadece yağmurun denize düşme sesleri vardı. Topuklu çizmelerime rağmen kumların arasından biraz daha yaklaştım denize. Bir elimde şemsiyem, diğer elim kabanımın cebinde, gözlerim kapalı deniz ve yağmurun sesini dinliyor, kokusunu çekiyordum içime. Bir süre sonra araladım gözlerimi. Kendimi huzursuzca hissederken arkama dönme ihtiyacı hissettim bir anda.

Arkamı döndüğümde onu gördüm karşımda. Beni mi takip etmişti? Göz göze geldiğimizde sabır dilercesine başımı sağa sola salladım. Kaşlarımı çatarak tekrar döndüm ona. Adımları beni buldu bu sefer. Tam karşımda dikildi.

"Ne o? Beni mi takip etmeye başladın şimdi?"

"Aslında hayır"

"O zaman neden buradasın?"

"Yolda gördüm seni."

"He yolda gördün, ben bir Name'yi takip edeyim, bakalım nereye gidecek mi dedin?"

"Senin tabirinde öyle" dedi yüzünde mimik bile oynamazken.

Derince nefes aldım ve boş olan elimi saçlarıma daldırıp denize dönerek karıştırdım. Tekrar Alaz'a döndüm. "İyi. Şimdi de git o zaman"

"Hayır." dedi net bir ifade ile.

"Ne demek hayır ya? Gitsene. İstemiyorum seni yanımda!"

"Belki bende deniz havası almak için geldim. Olamaz mı?" dedi denize dönerek.

"Deniz havası almak için bu günü ve bu saati mi buldun?"

"Denk geldi diyelim."

Sinirle tekrar denize döndüm. "Ya senin amacın ne?" diyerek ani bir haraket ile tekrar döndüm Alaz'a ve devam ettim. "Ne istiyorsun benden? Düşsene artık yakamdan benim. Ne diye peşimdesin hâlâ?"