19. BÖLÜM

710 43 5
                                    

SELAMLARR

NASILSINIZ? İYİ MİSİNİZ?

BÖLÜM ÇOK GECİKTİ FARKINDAYIM BUNUN İÇİN KUSURA BAKMAYIN LÜTFEN. OKUL VS. DERKEN BURAYA ÇOK VAKİT AYIRAMADIM.

BÖLÜM BİRAZ KISA OLDU FARKINDAYIM EN KISA ZAMANDA SİZLERE ÇOK UZUN BİR BÖLÜM ATARAK TELAFİ EDECEĞİM BU DURUMU 🦋

SİZLERDEN KİTABIMI OYLAMANIZI (YILDIZLAMANIZI) VE YORUM YAPMANIZI İSTİYORUM. SİZLERİN YAPACAĞI YORUMLAR, KİTAP HAKKINDAKİ OLAN DÜŞÜNCELERİNİZİ VS BENİM İÇİN GERÇEKTEN ÇOK ÖNEMLİ VE ÇOK DEĞERLİ🪐✨

BÖLÜME GEÇELİM O ZAMANN :))



Neler olduğuna dair en ufak bir fikrim bile yoktu.

Yine ne saçmalıyordu?

Yeni bir oyun muydu?

Yada yeni bir yalan?

Yada gerçek miydi?

Hangisine yada neye inanacağıma şaşırmıştım artık. Neye nasıl tepki vereceğimi bile bilmiyordum bazen

"Anlamadım?"

"Ateş sandığın gibi biri değil diyorum sana! Gör artık, bazı şeylerin farkına var."

"Ben görmem gereken şeyleri gördüm zaten merak etme sen"

"Bana laf yetiştirmeyi tahminen ne zaman keseceksin?"

Ona doğru bir adım daha attım

"Hiçbir zaman" dedim gözlerine bakarak ve cümleme devam ettim.

"Bulduğum her fırsatta sana bunu hatırlatacağım, elime geçen her fırsatı değerlendireceğim. Bana yaşattıklarını unutmayacağım ve de unutturmayacağım derken şaka yapmıyordum ben!"

Kırıldığı ve alındığı her halinden belliydi

"İyi halt ediyorsun böyle devam et" diyerek alkış yaptı.

Ellerim belimdeki yerini aldı
"Artık söyleyecek misin bilmem gereken o gerçeği?"

"Elbette söyleyeceğim. Seni ondan uzak tutmam gerekiyor."

"Söyle o zaman sözde o bilmem gereken şeyi" dedim sırıtarak

Bakışları tekrar değişti. Bu sefer anlam veremiyordum bakışlarına
"Neden bu kadar rahatsın?" demişti.

"Çünkü sana inanmıyorum! Şuan sadece daha ne yalanlar söyleyeceğini, ne uyduracağını merak ediyorum."

"Onun sana bir şey yapmayacağından nasıl bu kadar eminsin?"

Soruları farklı bir yere doğru çekmeye başlamıştı şimdi de

"Çünkü Ateş'in bana karşı hiçbir şey yapmayacağından ve benden bir şey saklamayacağına eminim"

"Yalan söylüyorsun!" dedi hiç düşünmeden

"Ne belli?"

"Sen kolay kolay kimseye güvenmezsin çünkü"

"Düşün işte, Ateş kimsenin yapamadığını iki günde yapabilmişse demek, ona güvenmemi sağlamışsa"

Söylediğim şey ile sarsıldığına emindim. Cevap vermesini beklemeden cümleye devam ettim.

"Şimdi söyle, neymiş o bilmediğim şey?"

"Ateş'in çok yakın bir zaman önce hapiste olduğunu, hatta bir zamanlar kaçak olduğunu biliyor muydun?"

Söylediği şey bu sefer benim sarsılmama sebebiyet vermişti.

"Anlamadım?" diyebildim sadece.

Konuşurken üzerimde anlam veremediğim bir rahatlık hissi vardı. Söylediği şey çok ciddiydi evet, ve ben bu ciddiyeti kaşlarımı istemsiz bir şekilde çatarak belli ediyordum. Fakat sebebsiz yere bir rahattım.

GEÇMİŞİN YARASI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin