Kolay mıydı hiç bir şey olmamış, yaşanmamış gibi davranmak?
Sanmıyorum.
Her ne kadar kabul etmek istemesemde bizim Alaz ile bir geçmişimiz vardı.
Başı ne kadar güzel olsa da sonu hüsranla biten bir geçmiş.Ben onu hala seviyordum.
Çok seviyordum.
Kendim bile kabullenemediğim 'Ben artık Alaz için eski duyguları beslemiyorum, benim için artık yoldan geçen bir insan' sözünü başkasına nasıl inandırabilirdim ki?Evet herkes farkındaydı. Ben her ne kadar inkar etsem bile bana inanmış gibi yapıyorlardı ama inanmıyorlardı. Çok mu belli ediyordum hala onu deli gibi sevdiğimi?
Oysa ben belli etmediğimi sanırdım hep. Farkındayım onu unutmam lazım. Öldürmem lazım ona olan aşkımı ama olmuyor, ne yaparsam yapayım olmuyor. Benim hayatıma ondan başka biri girmemişti bir kere. Nasıl olsundu?Ben Alaz'ın bir sözüne bakarak açtım onunla gözlerimi. Hep onunla olmanın hayali ile devam etti 16 yaşım ki öyleydi de.
6 yıl boyunca her şey o kadar güzel geçmişti ki bizim için. 20. yaşıma bastığım ilk zamanlarda almıştım ben ondan evlilik teklifini. Ailemiz her ne kadar 'Acele etmeyin 1-2 sene daha bekleyin' dese de bizim için tam zamanıydı aslında. Daha fazla beklemek istemiyorduk. En son ailelerimiz de kabul etmişti artık. Onlarda en kısa zamanda evlenmemizi ve onların arasında olan 'Komşuluk' bağını daha ileriye sürmeyi istiyorlardı aslında. Sadece erken olduğunu düşünüyorlardı.Çok kısa bir süre içerisinde söz kesmiştik. Nişanıdır kınasıdır derken benim 21. yaşıma, Alaz'ın ise 25. yaşına girmiş olduğu dönemdeydik. Evlenmemize tam 2 gün vardı. O 2 gün o kadar yoğun geçmişti ki bizim için...
Ev eşyaları, çeyizler, ev temizliği, diğer hazırlıklar derken haliyle çok yorulmuştuk. Bütün evi temizlenmiş olmanın verdiği yorgunluk ile kendimi koltuğa atmış, başımı da koltuğun arkasına yaslamıştım.9 TEMMUZ 2017
Gözlerimi kapatıp sonunda oturmuş olmanın verdiği rahatlıkla birkaç dakika durmuşken telefonuma gelen bildirim ile gözlerimi hızla açtım.
Kesin Alaz yazmıştır düşüncesi ile alt dudağımı dişlerimin arasına aldım. Bir yandan da sırıtırken elimi cebime attım ve tuş kilidine basarak telefonumu açıp mesaja baktım.Alaz'dan değildi. Yüzümdeki sırıtma anında solarken dudaklarımı da serbest bıraktım.
Bilmediğim bir numaradandı gelen mesaj.
"Merhaba" yazmıştı.
Yanlış numara olduğunu düşünürsek ekranımı tekrar kilitledim ve gözlerimi kapatıp tekrar başımı koltuğa yasladım.
Şuan gerçekten yanlış numaralar ile uğraşmak istemiyordum.
Kısa bir süre içerisinde yeniden duyuldu o bilirdim sesi. Sinirle gözlerimi yeniden açıp homurdanarak tuş kilidimi de açıp mesaj diyaloğuna girdim.05** *** ** **
"Merhaba"
"Eliz Name seninle bir konuyu konuşmamız gerekiyor."Benimle bir konuyu konuşmak mı istiyor? Kimdi ki bu? Bu sözümü ona da yazdım.
ELİZ NAME
"Kimsiniz?"Arkadaşlarımdan biri olamazdı. Onları bu kadar saçma bir şaka yapmayacakları kadar tanıyordum.
05** *** ** **
"Ben 2 gün sonra evlenecek olduğun adamın sevgilisiyim."Ne! Ne saçmalıyordu bu kişi? Mesajı okuduğum anda istemsizce güldüm ve bunu ona da yansıttım.
ELİZ NAME
"Dkdkdkssldlsl"
"Aaaa öyle mi?"
"Müstakbel kocamın bundan haberi var mı acaba?"
"Yalan söyleyemeyeceğim daha demin arkadaşlarımın bana farklı bir numaradan yazıp, bu kadar saçma bir şaka yapmayacaklarını düşünüyordum ama yanlış düşünmüşüm sanırım"
"Ama kabul ediyorum. Bu gerçekten iyi bir şakaydı dkdkdodllcld"
"Yonca sensin dimi? Böyle bir şey bir tek senin başının altından çıkar çünkü"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GEÇMİŞİN YARASI
Literatura Feminina"Keşke." dedim yine ve yeniden. "Keşke seninle hiç tanışmasaydık." dedim göğsüne bir kez vurarak geriye doğru sendelemesine sebep olurken. "Keşke sana bunca yılımı vermeseydim" ve bir kez daha vurdum göğsüne. Yine geriye doğru düştü adımları. İstese...