18. BÖLÜM

1K 51 45
                                    


SELAMLARR

NASILSINIZ? İYİ MİSİNİZ?

SİZLERDEN KİTABIMI OYLAMANIZI (YILDIZLAMANIZI) VE YORUM YAPMANIZI İSTİYORUM. SİZLERİN YAPACAĞI YORUMLAR, KİTAP HAKKINDAKİ OLAN DÜŞÜNCELERİNİZİ VS BENİM İÇİN GERÇEKTEN ÇOK ÖNEMLİ VE ÇOK DEĞERLİ🪐✨

DEMİN BÖLÜM HAKKINDA UFAK BİR SORUN OLMUŞTU O YÜZDEN SİLİP TEKRAR YÜKLÜYORUM VE LÜTFEN BOL BOL YORUM YAPARAK SİZLERİN DESTEĞİNİZİ BEKLİYORUM ❤️🪐😽

YAZIM HATALARI İÇİN İSE ŞİMDİDEN HEPİNİZDEN TEKER TEKER ÖZÜR DİLERİMM...

O ZAMAN BÖLÜME GEÇELİMM :)






Dışarıya verdiğimiz bu manzara karşısında rahatsız değildim. Hatta hoşuma bile gitmişti.

"Hadi baba, lütfen!"

Alya'nın ısrarları Ateş ile olan bakışmamızı bölmüştü. İkimizde bakışlarımızı Alya'ya çevirirken Alaz da kısa bir süre sonra Alya'ya odaklanabilmişti.

"Peki, tamam ama bir şartım olacak"

"Yaşasın! Neymiş o şart babacığım?"

"Bende sizinle birlikte gelirsem küçük hanım" dediğinde bakışları bize çevrilmişti.
"Tabii eğer sizin içinde bir sıkıntı olmazsa" diye eklemişti ukala tavrı ile 'sizin' kısmını vurgularken.

Ateş'te yüzüne ukala bir tavır koymuş ve bir kolunda olan elimi diğer eli ile hafifçe sıvazlamıştı.

"Merak etme" dedi gayet sakin bir tavır ile
"Bizim için bir sıkıntı olmaz" diye ekledi 'bizim' kısmını vurgulayarak.

İkisi derin bir şekilde birbirlerine bakarken ortam beni bile germişti. Ne Ateş ne de Alaz bakışlarını çekmiyordu.

"Hadi baba eve gidelim o zaman. Daha hazırlanmam gerek!" ve ilk göz temasını kesen Alya'nın sayesinde Alaz olmuştu.

Tam arkalarını dönmüş giderken Ateş'in seslenmesi ile ikisi de durdu.

"Fıstık!" Alya Ateş'e doğru dönerken Alaz olduğu yerde arkası dönük bir şekilde kalmıştı.

"Efendim Ateşçiğim"

"Yanına uzun kollu bir parça almayı unutma sakın. Altına da rahat bir şeyler giyin" diyerek göz kırpmıştı.

"Merak etme Ateşçiğim, moda ikonu olduğum için hallederim ben. Bende o iş" diyerek göz kırpmıştı.

Alaz'ın gerim gerim gerildiğini buradan anlayabiliyordum. Sadece benim değil Alya'nın da Ateş'e karşı samimi olması sinirini bozmuştu.

Tekrar el ele tutaşarak eve doğru gittiler.

"Bahsettiğin Alaz bu muydu?" diye sordu

Mahçup bir şekilde başımı olumlu anlamda salladım.

"Ateş ben özür dilerim"

"Ne için?"

"Benim yüzümden karıştığın şu duruma bak!"

"Böyle düşünme Name"

"Elimde değil Ateş"

Ellerimi tutarak devam etti konuşmasına
"Bak Name geçmişinde olan şeyler geçmişinde kaldı benim için. Ben seni geçmişin ile yargılayamam, haddim değil."

Ellerimi sıkıca tutarken konuşmasına devam etmişti.
"Elbet bu durum ile karşılaşacağımızı biliyordum zaten. Sadece bu kadar erken beklemiyordum diyelim. Sadece-" dediğinde susmuş ve başını aşağıya eğmişti.

GEÇMİŞİN YARASI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin