Yeni bölüm gelmesi biraz uzun sürdü ama uzun bir bölüm yazdım. 4000' e yakın kelime oldu. Gece başlayıp sabaha kadar bu bölümü yazdım. Yazarken eğlendim ben, umarım siz de seversiniz. İyi okumalar ❤️
''Ne? Hayır. Saçmalık." İfademizi alan memurun dediği şeye tepkim çok sesli olmuştu. Yanlış bir şey diyeceğimi düşünmüş olmalı ki Aras dirseğiyle belime vurdu. Sus der gibi. Ama susamazdım. Kendimizi savunmalıydık. Bu yüzden Aras'ın ne düşündüğünü umursamadan konuştum.
"Memur Bey, bir yanlışlık olmalı. Ne demek kamera görüntüleri sadece bu kadar? Tekrar bakın." Eğer bizim suçlu olduğumuzu ima edercesine konuşmaya devam ederse yakında saygı sınırlarını da aşacaktım. Adam sabır dilenircesine sesli bir nefes verdi. Gözlerini kapatıp kısa bir süre başını ovdu ve bize bakıp konuştu.
"Görüntüleri zaten defalarca kontrol ettik ama bu kadar. Zorlamayın lütfen."
İnanılır gibi değildi. Aras'la arka bahçeden dönüp polislerin yanına gelmiştik. Ayrı ayrı ifadelerimiz alınmıştı. 3 öğrenciydik. Diğer kişi yan sınıfımızdan bir kızdı ama onun olayla ilgisi olmadığı kesin olarak belli olunca serbest kalmıştı. Daha sonra müdürün odasına alınmıştık. Şu anda odadaki kahve deri koltukta Aras'la yan yana oturuyorduk. Karşımızda erkek ve yanında bir erkek bir kız olan polisler duruyordu. Müdürde pencerenin yanındaydı.
Dedikleri şey saçmalıktı. Görüntüler yoktu. Yani bir kısmı. Okula girdiğimiz kısımlar yoktu. Yukarı çıktığımız kısımlarda. Sadece arkamızda kanlı ayak izleri bırakarak okuldan çıkışımız gözükmüştü kameraya. Bayılmam bile çıkmamıştı. Bu işte bir terslik vardı. Polisler müdürle bir şey konuşurken bu fırsatla Aras'a dönüp fısıldayarak konuştum.
"Bu tuhaflıkta ne ya? Şimdi ne olacak?"
"Bilmiyorum. Ben de şaşırdım. Sadece bir anda görüntülerin gitmesi mantıklı gelmiyor. Diyelim ki görüntüler bir sebepten gitti. Yine de bu öylesine bir sebep değil."
"Açsana biraz daha, anlamadım."
"Ya anlasana işte, besbelli planlı yapılmış bir şey bu. Bizim sınıftan çıktığımız ana denk getirilmiş kameranın çalıştığı kısım. Sonra da okuldan gidişime. Senin de duvarın arkasına saklanman. Bayılma kısmını almamış. Normalde durup tekrar çalışabilir ama özellikle bu yerlerde kapanıp açılması tesadüf değil. Yani birisi görüntülerle oynamış." Haklı olmalıydı. Cidden tesadüfse gülerdim buna.
"Tamam, dediğin gibi oldu diyelim. Nasıl kendimizi açıklayacağız?"
"Bilmiyorum, şimdilik bize kafayı takmamalarını umalım. Eğer tekrar ifade almak gibi bir şey olmazsa olayı araştırmaya devam edebiliriz. Belli ki katil bize yönelikte bir şeyler yapıyor. Çünkü notları benim bulmam, senin bayılman, görüntülerin bizi suçlu çıkaracak şekilde düzenlenmesi..."
"İyi de biz ne alaka? Onca kişi var dışarda... Hem bizi takip etmesi için mantıklı bir sebep yok bence. Bizi neden öldürmek istesin ki?"
"Sence bizi öldürmek mi istedi? Bana kalırsa hayır. Notlar için okula gelmiş, bu da demek oluyor ki öldürmesi için çok fırsat vardı. Bayıldığın zaman dibindeydi ama ölmedin. Bizi öldürmek gibi bir amacı yok bence. Daha çok bir şeyin farkına varmamızı sağlamaya çalışacak gibi..."
"Aklıma takılan şu, notları koyan kişi, beni bayıltan kişi, ben öğretmenler odasındayken üst kattan sesleri çıkaran kişi ve katil aynı kişi mi? Bunu kesin olarak bilmiyoruz." Bunu fark etmemiş olmalıydı. İfadesi öyle gösteriyordu.
"Çok garip..."
"Öyle."
Daha fazla bir şey konuşamamıştık. Polisler ve müdür bize döndü. İfademizi alan soğuk adamın aksine kadın olan polis daha sakin konuşmaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lise Draması
Teen Fiction"Ayrılmak yok." Diye tekrar ettim onun gibi gülümseyerek. Bakışları dudağıma indiğinde yüzünde ciddi bir ifade oluşmuştu. Yavaşça boynuma yakın bir yere geldi elleri ve orada durdu. Hızlanan kalbim nefeslerimi de düzensizleştirmişti. Kesik nefesler...