Oylayıp yorum yapmayı unutmayınn, iyi okumalar <33
*******************
Zemin katta dış kapının önünden ayrıldık. Gelince ilk girdiğimiz sınıfa tekrar girip kapıyı kapatmıştık.
"Anlat şimdi, neredeydin?" dedim merakla.
"Sen önden çıkıp koridora gittiğinde seni tutacaktım ama sen gitmiştin. Zemin katın ortasında etrafına bakınıyordun. Yanına gelecektim ama biri beni çekti. Ağzımı da çok sıkı kapatmıştı. Hızla sürükleyip sınıfa soktu."
"Aras... O... Katildi sanırım."
"Ne? Niye katil olsun ki?"
"Sen anlat bitir, sonra ben de anlatırım."
"Tamam o zaman, devam ediyorum. Beni sınıfa soktu ve güçlü bir tokat attı. Bunun..."
"Ne! Tokat mı attı? Aras... Canın çok yanmış olmalı..." Yanağına baktım. Kızarıklık duruyordu. Elimi yanağına koydum ve başparmağımla yavaşça yanağını okşadım. Kaşlarımı çatmıştım ve dikkatlice bakıyordum. Kendimi bir anda ona yaklaşırken buldum. Yüzüm onunkine daha da yaklaşırken yaşadığımız anı fark edip bir anda durdum. Gözlerini kapatmak üzereyken ben durup çekilince geri açmıştı.
"Duru..."
"Devam et, vurduktan sonra ne oldu?" Bulunduğumuz konumdan dolayı gerilmiştim, belki de başka bir şeydi bilmiyordum ama kesinlikle utanmıştım. Bu yüzden konuyu değiştirmiştim.
Aras'ta muhtemelen benim gibi şaşırdığı için o da uzatmadı ve bana cevap verdi. "Neyse, tamam. Güçlüce vurmuştu, bunun etkisiyle geriye düştüm. Ne olduğunu anlayamamıştım. Kendime geldiğimde çoktan kapıyı üstüme kilitlemişti bile. Çıkmayı denedim ama yapacak bir şeyim yoktu. Bu yüzden yarım saatten fazla süre orada bekledim." Ben yukarıdayken o kadar süre geçmişti demek ki.
"Nasıl çıktın?"
"Sırada oturuyordum. Kapının açıldığını duydum. Kapüşonlu bir adam gelmişti. 'Korkma sana zarar vermeyeceğim, kimseye vermem. Şimdi Duru'nun yanına git.' Dedi ve çıkıp gitti. Sonra senin yanına geldim."
"O adamı biliyorum."
"Duru sen... Cidden. Ben yokken neler oldu? Her şeyi biliyorsun... Hepsini anlat." Kısa bir süre yüzünü inceledikten sonra olanları anlatmaya başladım.
"Senin yanından çıkmıştım, katın ortasında duruyordum. Karşıda bir gölge gördüm. Kaçmam gerektiğini düşünüp koşarak yangın merdivenine girdim. Takip edildiğimi anlamıştım. Yangın merdiveninden üst kata çıktım. Ne yapacağımı düşünürken birinci katın kapısı açılmıştı. Oradan çıktım ve kütüphanenin önüne kadar koştum. Biraz duraksasam da tekrardan kaçtım ve üst kata çıktım. O beklediğim arada da peşimdeki kişi değişmiş."
"Okulda bizden başka kaç kişi var?" dedi Aras anlam veremeyerek.
"Oraya da geleceğim bekle. Yukarı çıktıktan sonra soluklanmıştım bir süre. Başımı kaldırdığımda gördüğüm şeyle çığlık attım." Derin nefes alıp verdikten sonra devam ettim.
"Yerde üç tane ceset vardı. Yanlarına gidip baktım. Sen onlardan birisin diye o kadar korktum ki..."
"Duru'm benim..." Aras bana sarılıp sırtımı sıvazlayınca ben de ona sarıldım. Aras'ın bana sarılması farklı bir güven ve sıcaklık veriyordu hep..
Bir süre sonra geri çekildik ve anlatmaya devam ettim. "Yerdeki bedenlerden birinin başında beklerken biri gelip bana bağırdı. O kişi notçuymuş. 'Seni ceset başında görmeme rağmen bunu yapmayacağını bilecek kadar tanıyorum' dedi bana."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lise Draması
Novela Juvenil"Ayrılmak yok." Diye tekrar ettim onun gibi gülümseyerek. Bakışları dudağıma indiğinde yüzünde ciddi bir ifade oluşmuştu. Yavaşça boynuma yakın bir yere geldi elleri ve orada durdu. Hızlanan kalbim nefeslerimi de düzensizleştirmişti. Kesik nefesler...