Herkese selam! Uzun bir aradan sonra yeni bir bölüm yazdım. 17. bölümü yazalı uzun birkaç ay oldu ve sonrasında hiç yazamadım. En sonunda baştan bir düzenleme yaptım ve sonunda yeni bölüm yazabildimmm, iyi okumalar 🖤🖤
................................
"Çıkabilirsiniz gençler." Kimya dersi bitip hoca sınıftan çıkınca sıramdan kalkıp hemen Aras'ın yanına gittim.
"Aras Aras Aras!"
"Duru? Sakin ol bir şey mi oldu?" dedi koşuşturarak gelmeme gülerek.
"Evet, konuşmamız lazım."
"Cumartesi gününü unutamadın mı yoksa?" Sırıttığını görünce kaşlarımı çattım. "Ya, onu niye karıştırıyorsun şimdi..." diye mırıldansam da duymuştu.
"Seni bilemem ama ben unutamadım Duru." Dedi aniden ciddileşerek.
"Unut-" Bir iki saniye durup devam ettim. "Unutamadın mı?"
"Evet Duru. Hatırladın mı hani biz-"
"Dur! Tamam. Ben sana Koray'la ilgili bir şey diyecektim" diyerek konuyu değiştirdim. "Ben geçen buluşmadan sonra Koray'la konuştum, bana mesaj atmış." Derin bir nefes verip etrafına baktıktan sonra konuştu.
"Gel başka bir yerde konuşalım." Diyerek hafifçe bileğimi tutup yürümesiyle peşinden ilerledim. Sınıftan çıkmadan önce etrafıma bakınmıştım da cidden sınıfta konuşamazdık. Birilerinin duymaması gerekiyordu.
Ön bahçeye indiğimizde ön bahçe çardağına ilerledik. Ben oturduktan sonra Aras'ında yanıma oturmasıyla direkt olarak konuya giriş yaptım.
"Bana yakın bir zamanda buluşabileceğimizi söyledi."
"Ne? Nasıl buluşma? Geçen sana dediğim şekilde mi?" Şaşkınca sıraladığı soruları cevapladım. "Evet, aynen o şekilde. Kesin bir tarihi yok, buluşacağımız zaman söyleyecek. Normalde buluşmadan iki gün önce haber verecekmiş ama yine de erkenden bilelim istemiş."
"Vay be... Şimdi biz ciddi ciddi onunla buluşacak mıyız? Kanlı canlı, yüz yüze notçuyla buluşacağız?"
"Bende inanamıyorum hâlâ, onun varlığını öğreneli ve onunla iletişime geçmeye başlayalı iki ay oldu ve sonunda gerçekten buluşuyoruz."
"Acaba depo gibi bir yere falan mı çağıracak yoksa normal bir mekân mı ayarlayacak? Normal mekânda cinayet konuşmakta ne kadar normal orası da ayrı konu gerçi ama belki de yalnız olabileceğimiz yer seçer." Dediğinde aklıma az da olsa bir şüphe düşmüştü.
"Aras... Ya bizi cidden depo gibi bir yere çağırırsa?"
"Sanmam, neden öyle bir şey yapsın ki?"
"Bilmiyorum... Hem ayrıca..." Aklıma gelen düşünceyle duraksadım. Ya cidden öyle bir şey varsa? "Ayrıca?"
"Ya asıl notçu katilse ve bizi koruyor gibi gözüküp bizimle oyun oynuyorsa? Bizim güvenimizi kazanmaya çalışıp bizi yanına çekmeye çalışıyorsa? Çünkü ikimizde cinayeti gördük ve sadece bizimle iletişime geçti. Amacı bizimle. Bizim güvenimizi kazanıp bizim onu ihbar etmememizi istiyorsa?"
"Bir dakika... Hayır, böyle olamaz. O kadar süre uğraşmazdı bence. Katil niye o olsun ki?"
"Bilmiyorum, hem dedektifim diyerek tam bir güvenli insan profili falan yaratmaya çalışmışta olabilir. Bizimle gereğinden fazla ilgileniyor ve sürekli bir şeyler açıklıyor. Bunlar normal değil. Ayrıca bu herif madem dedektif, okuldaki o gece neden katili yakalamadı da benim peşimden geldi? Çok saçma, katili benim peşimden ayırıp kendi benim peşime neden düşsün?" Dediklerimden sonra Aras bir şey dememişti. Düşünüyordu. Söylediklerim tamamen bir ihtimaldi ama ihtimaldi işte, gerçek olma ihtimali... Korkunçtu.
![](https://img.wattpad.com/cover/333315638-288-k369360.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lise Draması
Ficção Adolescente"Ayrılmak yok." Diye tekrar ettim onun gibi gülümseyerek. Bakışları dudağıma indiğinde yüzünde ciddi bir ifade oluşmuştu. Yavaşça boynuma yakın bir yere geldi elleri ve orada durdu. Hızlanan kalbim nefeslerimi de düzensizleştirmişti. Kesik nefesler...