Lise Draması

16. Bölüm

Merhabalarr!! Yeni bölümle geldim. Yorum yaparsanız çok mutlu olurum çünkü yorum yapılırsa okumayı çok seviyorum. Oy vermeyi unutmayın. İyi okumalarr 💕💕

***********************

"Bunlar gerçek mi?"

"Şu an bunları okuduğuna göre, ki 5 defa okudun, evet gerçek."

Dün Aras'la mesajlaştıktan sonra ona dediğim gibi okula gelince mesajları okutmuştum. İlk üç teneffüs vakit bulamamıştık ama şimdi her zamanki gibi son kat merdiveninin en üst basamağına oturmuştuk ve dün olanları konuşuyorduk.

"Duru bu işin cinayet dışında bir olay olduğu belli. Baksana adam planlarım var diyor, araya cinayet girdi falan diyor. Üstelik ailenle ne gibi bir bağlantısı olabilir?"

"Bilmiyorum Aras, hiçbir fikrim yok. Hani bir iki kez görüşseler tamam da adam yıllardır tanıyormuş ailemi, sonra seni falan tanımış. Sahi, bizim senle konuşmayı bıraktığımızı nereden biliyor onu da anlamadım."

"Tekrardan konuşmamız için bu olayı mı bahane olarak kullandı yoksa bu olayda bizim konuşacak olmamızı mı bahane olarak kullandı bilemem. Yine de bu adam sandığımızdan daha fazla şey biliyor."

"Biliyor çünkü olayın içinde." Dedim ve sonrasında ikimizde bir şey demedik. Bir süre sonra Aras'ın konuşmasıyla ona baktım.

"Bence onunla yakında görüşelim."

"E görüşüyoruz zaten?"

"Hayır mesajla değil, onunla yüz yüze bir şekilde görüşmeliyiz. Belki yüzünü yine gizleyecek ama yan yana konuşursak daha ciddi bir şekilde konuşuruz. Mesajla en fazla ne öğrenebiliriz?"

"Onu tam olarak tanımıyoruz ki. Ailemle görüşüyor ve ailemde zaten tehlike verecek insanlarla iletişim kurmaz farkındayım ama bu onun güvenilir bir insan olup olmadığını bilmemize yetmez."

"Haklısın ama yine de şansımızı denemeliyiz. Hem ayrıca adam bizim yalnız olduğumuz çok an yakaladı. Mesela o gün katil senin peşindeyken o da senin peşinden gitmiş ve katile senin peşinden gitmemesi gerektiğini söylemiş. Beni kilitli kaldığım sınıftan çıkardı zaten. Bize zarar vermek isteseydi çoktan verirdi."

Dediklerini düşündüğümde mantıklı geliyordu ama yine de içimde ufak da olsa bir endişe vardı.

"Katille konuştu demişken, katil hakkında güçlü bir tahminim var diyor ama bana kalırsa kim olduğunu uzun zamandır biliyor. Yoksa bir katil neden durduk yere birinin peşini bıraksın?" dedim koridordaki öğrencileri izleyerek.

"Belki de seni başkası sandı ama sonra sen olduğunu anlayınca peşini bıraktı, belki de bizim peşimizde değildi. Bak bu kısım çok önemli değil. Bizimle ilgili bir durum yok ortada. Yani en azından cinayetin veya katilin bizimle bir ilgisi yok. Artık bakmamız gereken konu sanırım sadece Notçu."

"Aslında onun ismi hakkında tahminler yapabiliriz. Yani çok nadir görülen bir ismi olduğunu sanmıyorum. Benim şimdiden bir tahminim var bile." Dedim aklıma dün ailemle konuşmam gelince. Bunu da söyleyecektim.

"Evet?" dedi devam etmem için.

"Öncelikle şunu söyleyeyim. Dün aileme bundan üstü kapalı bir şekilde bahsettim. Sana geçen bahsetmiştim ya, babamın telefonunda o ismi gördüm diye, işte bunu onlara söylediğimde fark ettirmemeye çalışsalar da tedirgin oldular. Ben gidince konuştuklarını duydum." Birkaç saniye bekleyip devam ettim.

"Annem bunu zaten öğreneceğimi söylüyordu. Ayrıca ikisi de son zamanlarım olduğu gibi bir şeyden bahsettiler."

"Ne demek son zaman?" dediğinde Aras'ın yüzündeki endişe açıkça belli oluyordu. Ne düşündüğünü anlayınca gülümseyerek elini tuttum. Bakışları önce tuttuğum elini, sonra gözlerimi buldu.