Seokjin
Bizimkiler önden gidip kantinde her zamanki yerimizi almıştı. Bende ağır ama hızlı adımlarda yanlarında gittim ve dikdörtgen masada uzun köşenin kenarını oturdum. Sağ yanımda Jimin, sol yanımda Taehyung ve dikdörtgenin diğer kısa kenarında Hoseok oturuyordu.
Birden bir yol açıldığında patron bozuntularının her zamanki yeri, yani önümüzdeki kare masaya oturdular. RM denen piç herif direk önüme oturmuş. Hoseok'un hizasına Agust D denen aşağılık herif ve Taehyung'un hizasına Jeon denen orospu oturmuştu. Aslında hep böyle oturuyorduk ama onlardan nefret ettiğim için daha iyi anlattım. Ve her oturduğumuzda RM ve benim önüm açık oluyor ve saçma bakışlar atıyorduk birbirimize. Onun adını asla tam bilememiştim. Geldiğinden beri Jeon ve Agus D lakaplı kişilerle gezmişti ve herkese sert bakışlar atıyordu.
Biz Şefler ise onlar gibi okulun çetesiydik ama gene de insanlara nazik davranırdık. Örneğin onlar siyahtan başka bir şey giymezken şuan içimizden sadece Hoseok -lakabıyla Jay- siyah giyinmişti. (Lollapollaza Hoseok)
Ben ise bol bir kot pantolon giymiştim. Üstüme beyaz gömlek ve üstüme kahve rengi bir kazak. Birkaç küpe takmıştım ama tatlı küpelerdi. (The Astronout Seokjin çekimleri)
Jimin bacaklarını ve kalçasını tam saran bir siyah pantolon ve üstüne Gucci'den beraber aldığım tişörtü vardı. Üstüne siyah deri bir ceket giymişti. Sarı saçlarını arkaya yatırmıştı ve çelici bir gözlük takmıştı. Yavşanacak bir arkadaşım vardı. (The Soul Old Town Roal Jimin)
Taehyung beyaz bir gömlek giymişti, kahve rengi ceket ve kahve rengi pantolon giymişti. Kahve rengi saçlarını dağıtmıştı ve çekici bir görünüme sahipti.
Biz Şefler önümüzdeki boz ayılardan oluşan patron bozuntuları gibi simsiyah giyinip herkesin ödünün bokuna karışmasına neden olmuyordu. He, bize karışanların yedi sülalesini sikiyorduk ama orası ayrı konu şu an.
Önümdeki patron bozuntularını kısaca süzdüm. Simsiyahlardı. Abartılacak bir şey yoktu. Simsiyahlardı ve bu saçmaydı. İnsan azıcık renkli giyinirdi ya azıcık.
Jeon adlı vatandaş dik dik Taehyung'a bakarken tam ben ağzımı açacakken Taehyung benden önce davranıp "Önüne dön, Jeon." dedi sert sesiyle. Jeon keskin bakışlar atarken "Dönmüyorum, V. Döndürsene." dedi. Şu anki gerilim elektrik direğinde yoktu ve patron bozuntuları bizi rahatsız etmeye devam edeceklerse o elektrik direğini hepsinin götüne sokacaktım.
Taehyung sinirle Jeon'a bakmaya devam ederken Jeon halinden memnun gibi sırıtarak Taehyung'a bakıyordu. Bir anda son dövüştüğü çocuk boydan boya gözünü çizdiği için gözünde çizik olan Agust D alttan Jeon'un ayağına vurup "Birde bana der." dedi. Kaşlarımız çatık ona döndüğümüzde Jeon gözleri Agust D ile birleşti ve "Burada bağrıyım mı?" dedi alayla. Agus D yaktığı sigaranın zehirli dumanını içine çekip bırakırken "Bağır da seni şu masaya yatırayım." dedi alayla. Jeon kaşlarını çattı ve "Benim kim olduğumu unutma Agust D." dedi. Her zaman tartışan ikili teneffüslerimizin bitmeyen çerezlerindendi.
Agust D sigarasını söndürüp yere bıraktı ve sırıtarak kollarını masaya dayadı. Yüzünü avcunun içine alıp Jeon'a alayla bakarken "Kim olduğunu unutmam Jeon. Ama kimle yetiştiğini de sen unutma." dedi. Jeon "Göstereyim mi kim olduğumu, Agust D?" dediğinde Agust D geriye yaslanıp "25 Kilometrelik aç bakalım." dedi. RM ta gülecekken kendini toparladı ve ciddi bir şekilde ikiliyi izlemeye devam etti, aynı bizim yaptığımız gibi.
Jeon sırıtarak ayağı kalkacağı zaman Agust D "Onun içine girersin artık." dedi. Jeon sandalyesine tekrar oturdu ve kaşlarını çatıp "O kim?" dedi. Agust D sırıtarak "O." dediğinde Jeon sırıtarak "O benim ya-" diyordu ki RM öksürdü ve ikiliye bakarak "İkinizde nereden nerelere geldiğini unutmasın." diye tısladı. Jeon tam yüz ifadesini değiştiriyordu ki RM "Jeon, anladın mı?" dedi. Jeon tekrar alaylı yüz ifadesiyle arkasına yaslandı ve "Anladım, RM." dedi. Ardından Agust D'ye baktı RM. Agust D göz devirdi ve "Anladım, aynı zırvalık." dedi. RM geriye yaslandı ve "Evde ikinizi de altımda aynı anda ağlatıcam." dediğinde Jeon alayla "RM, iki tane mi var?" dediğinde kıkırdadım.
RM'in keskin bakışları beni buldu ve erkeksi bir sesle "Komik olan ne?" dedi. Gülmemek için yanaklarımın içlerini ısırdım ardından "İki tane 8 cm varmış." dedim. Hoseok yanımda yarım gülümsedi. Rm sinirle "Bir tane var, 30 cm. Seni köklesin mi?" dediğinde kahkaha attım. Bu adam cidden komikti!
Elimle kendimi gösterdim ve "Beni? Sen beni?" dedim ve gene kahkaha attım. Gözümden gelen yaşı sildim ve kendimi durdurmaya çalışarak yanımdaki Jimin'e "Duydun mu Park, beni!" dedim ve gene kahkaha attım. Jimin sessizce "Kim, artık dursan mı?" dediğinde Hoseok bana katılarak büyük kahkahalar atmaya başlamıştı. Ardından gülerek "Kim, düşünsene. Bu 30 cm ve 28 kilometre, aslında ikişer cm!" dedi ve büyük kahkahalar atmaya başladık. Taehyung bizim gülmemize katıldı ve "25 kilometreyi unutmayalım!" dedi. Jimin yarım sırıtarak sadece bizim duyabileceğimiz bir sesle "Şimdi bunlar size sokacak, göreceksiniz dalgayı. Tabii, Agust D Jay'e biraz tuhaf bakıyor ama neyse." demişti. Hoseok anında durmuş ve Jimin'e tuhaf bakış atmıştı. Jimin "Telefonuna bak." demişti. Hoseok hızla telefonunu açıp Jimin'den gelen fotoğrafı açtığında şok oldum çünkü Agust D Hoseok'a aşık gibi bakıyordu!
Tam konuşacağım sırada zilin çalması ile ayağa kalktım ve yaylana yaylanan kalkıp lanet olası Matematik dersine giriş yaptık.
________________________________________________________________________________
Selam yorobuunn! Abi bu kitap çok sardı lan beni çok iyi vkenvıepıe.
Azgın Namjin iki dk evli çift gibi durmasanız eksilirsiniz
neysseeee bysss
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I'm Bad Boy | Namjin ✓
FanfictionBir olay yaşansa, gerçekler öğrenilse ve işler karışsa ne olur? Bir okulun iki zorba çetesi: Patronlar ve Şefler. Patronlar'ın başı Namjoon ve yandaşları Jungkook, Yoongi., Şefler'in başı Seokjin ve yandaşları Jimin, Hoseok ve Taehyung. Okulda olan...