Episode 17

260 25 70
                                    

Seokjin

Hızla toplanıp Patron'ların masasının önünde durduk. Diğerleri ayakta dururken Namjoon'un önüne oturdum ve "Kalkın hadi, hastaneye gidelim." dedim. Namjoon tek kaşını alayla kaldırdı ve "Beni hastane yerine başka bir yere götürmeyesin?" dediğinde omuz silktim ve tam kalkacakken Namjoon'un ayağıma vurmasıyla geri yerime oturdum.

"Sen iste her yere gelirim."

Dediği şey ile yüzümün kızarmaması için Tanrı'ya dua ettim. Neden böyle demişti ki? Tanrı'm... 

Bakışlarımı istemsiz kaçırdığımda taehyung daha fazla dayanamayıp "Hadi gidelim hastaneye!" dedi sabırsızca. Jeongguk hızla ayağa kalktı ve "RMie hyung, kalk!" dedi. Hanımcı.

Namjoon ayağa kalkarken "Hanımcı." dedi içimden geçenleri söyleyerek. Su püskürtür gibi gülmüştüm. Cidden içimdekileri dile getirmesi komikti.

Tam gidecekken Jisoo yanıma gelmiş ve götüme tekmesini geçirip "Benim canım orrospu çocuğu kuzenim!" dedi alaylı neşesiyle. Namjoon sırıtmıştı ve kıkırdamıştı. Ama bunu kısa sürede yaptığından anında sadece sırıtması ile kalmıştı. Tabii, ben küfür yiyim nasıl hoşuna gidiyor piçin.

Jisoo hızla "Sope çifti nerede bilmiyorum ama onlara da söylersiniz. Bizim parti bu hafta sonu. Cumartesi akşamı." dediğinde başımızla onaylamıştık ve hızla okuldan çıkmıştık. 

Gördüğüm Mercedes Benz karşısında yutkunmuştum. Bu arabaların fiyatları 2o bin Dolar'dan başlıyordu. Eh, bunlar koskoca CYPHER, HYBE ve JYP'nin CEO'ları; bunlar onlar için düşük modeldir bile.

Hızla arabaya atladık. Namjoon şoför koltuğuna atladığında bende yanına atladım. Yanımda boş bir koltuk daha vardı ama Taehyung, Jeongguk ve Jimin arkaya oturmuşlardı. Ne diyelim, üçlü olsun güçlü olsun; şaka yapıyorum tabii ki hayır! Taekook bu kadar Moment vermişken üzgünüm ama üçlüsü yok, eğer birbirlerini öpmezlerse adımın üstüne yemin ederim ki onların sularına azdırıcı koyar ve birbirlerine el işi vermelerine neden olurdum!

Hızla arabayı çalıştıran Namjoon ile "Yavaş ol ayı!" diye bağırmam bir oldu. Namjoon hastaneye araba sürerken bana yandan bir bakış attı ve "Sus Seokjin, sustururum." dedi. Umursamaz gibi görünüp omuzumu silkip önüm döndüm. Ama aslında deli gibi düşünmeye başlamıştım ve kalbim teklemişti. Hayır, istemiyordum. Onu sevmek, ona eğer vermek ve fiziksel temasta bulunmak istemiyordum. Fiziksel teması geçtim, ruhumu ona bağlamak istemiyordum. Zaten aşktan nefret eden biriydim gidip düşmanıma aşık olacak kadar aptal değilim.

Ya da aptaldım. Bilmiyorum...

Tam Namjoon hını arttıracağı sırada Jeongguk "Namjoonie, başka yoldan gidelim." dedi hızla. Namjoon başını sağa sola salladı ve "En kısa yol bu Jeonggukie, uzun yolu kullanamam." dediğinde Jeongguk sinirle sesini yükseltip "SANA DEDİĞİMİ YAP DEDİM!" diye bağırdı. Uf, küçük enişte sinirlendi...

Namjoon göz devirdi ve uzun yola saptı. Ve hazır yol biraz uzamışken onu incelemeye başladım. Tam kızların isteyeceği bir türden Big Boy'du. Yani sadece kaslı ve yapılı olan büyük vücudu değildi. Sert yüz hatları vardı örneğin. Söylemek istemesem de çok seksiydi. Ve daha yeni fark ettiğim kulağının arkasındaki yılan dövmesi onu çok iyi gösteriyordu. Derin bir nefes verdim. Bu adam cidden iyiydi!

Derin nefes verip önüme döndüm. Ve olanları düşünmeye başladım. Yoongi ve Hoseok sevgili olmuşlardı büyük ihtimal. Ve belli etmeme çalışmalarına girmemişlerdi. Çünkü Yoongi açık açık ona enişte demelerini istemişti ve Hoseok'un önünde de soyunduğunu belli etmişti. Ve buna baktığımızda aslında ikisinin birbirlerini cinsellik için istediklerini düşünüyordum ama Yoongi gerçekten aşık bakıyordu Hoseok'a. Daha önce Hoseok'un ona bakışlarını kontrol etmemiştim ama belki o da aşık bakıyordur? Hm, aslında düşününce eğer birbirlerine aşık olmasalardı şu an okulda dersteydik. Eh, aşklarından deli olup birbirlerine bıçak çekeni ilk defa görüyordum!

I'm Bad Boy | Namjin ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin