Jeongguk
Öğle arasında kantindeki her zamanki yerimize oturdum ve önümdeki ders kitabından verilen ödevi yapmaya başladım.
Aslında ödevler saçmalıktan ibaretti. Zaten okulda hocaların bağırmasını ve ciyaklamasını dinleyerek beyin yoruyorduk. Birde ödev verip buna beyin yoruyorduk.
Kırk soruluk testin yirminci sorusunu bitirip geri yaslandım. Namjoon'un sert ve italik bakışları beni bulunca yutkundum. "Ne oldu, Jeon? Daha yirmi sorun var?" Yutkundum ve başımı aşağı yukarı sallayıp "Ha-haklısın RM." dedim kekelememe engel olamayarak.
Önümde Yoongi kıkırdadı ve sadece üçümüzün duyabileceği sesle "Bu çocuk neden her seferinde kim olduğunu unutuyor?" dediğinde kahkaha atmama engel olamadım.
Namjoon çapkın bir sırıtışla geri yaslandı ve vücudunu gerdi. Suyumu sırıtarak açtım ve içmeye başladım Yoongi kısa bir ıslık aldı ve sırıtarak "Ne bu azgın tavırlar? Kimi etkilemeye çalışıyorsun?" dedi. Namjoon'un verdiği cevap ile içtiğim su boğazıma kaçmıştı ve ölürcesine öksürmeye başlamıştım.
"Kim'i etkilemeye çalışıyorum."
Önümüzdeki masadan bize bakan Şefler şaşkınca bize bakarken V alayla "Dikkat et, su boğazından geçmedi galiba." dediğinde Yoongi'ye dönükken bakışlarımı V'ye çevirip "Ağzına boşaldığımda yutarken sana böyle diyeceğim." diye mırıldandım. Namjoon etkileyici bir kahkaha attı ve "Siz kafayı yemişsiniz!" dedi. Ardından ciddiye bürünüp "Ödeve!" dedi. Dudak büzdüm ve "Sen yapar mısınn?" dedim aegyo ile. Çapkın sırıtışlarına ara vermeden "Hayır." dedi. Gözlerimi kontrol altında kahve rengi ve kırmızı arası yaparken "Sen yapar mısın?" dedim sert sesle. Bir anda Namjoon alttan uyluğumu sıkıp o sert sesiyle "Hayır." dediğinde yutkundum.
Elini uyluğumdan attırdım ve ona yaklaşıp "Gidip V'den yardım istesem ne yapar?" dediğimde Namjoon sessizce "Seni düz yatırıp ters siker." dedi. Gözlerimi tekrardan kahve rengi ve kırmızı arası yapıp "Böyle tehdit etsem?" dediğimde Yoongi ayağını ayağıma vurdurup "Salak, çocuk senden uzak durmaya çalışıyor, birde yanına gidersen burada seni rezil etmez mi?" dediğinde sinirle ders kitabına vurup "A'mına koyim böyle orospu işin!" diye ciyakladım.
Omzumda bir el hissettim ve bakışlarım Chaelshiseo Hocayla kesişti. Chaelshiseo sinirle "Gel bakalım, bizim yanımızda nasıl küfür edicen!" dedi ve elimden tutup okula doğru beni sürüklemeye başladı.
Tam o anda Chaelshiseo hocayı durdurup "Hocam, iki dakika bir şey soracağım!" dedim. Hoca sert yüzle bana döndü ve "Sor!" dedi keskin sesle. Hızla diğer elimi de benim elimi tutan eline sarıp ters çevirdim aklına beni yanlış öğrenci sanıp aslında başka bir öğrenciyi aradığının halisülasyonunu koydum. Elimi yavaşça geri çektim ve "İyi günler hocam." dedim eğilip ve gittim.
Bizimkilerinin yanına döndüm ve yerime oturdum. Yoongi sırıtarak bana bakıyordu, "Ne yaptın da rahat rahat geldin?" dediğinde sırıtarak "Dün RM'e yaptığımı yaptım." dedim ve göz kırptım. Namjoon ıslık çaldı ve arkasına yaslanıp "Böyle devam bebeğim!" dedi İngilizce bir şekilde. Çaktırmadan Şefler piçlerine baktığımda bize dahi bakmadıklarını ama başları Kim'in gözlerini Nmjoon'dan alamadığını fark etmiştim.
Birden Jisoo ve Jennie -ben kısaca aşık ikili diyorum- yanımıza el ele gülümseyerek geldiler. Jisoo benim ablamın bedenini taşıdığı için hep bir abla gözüyle bakmıştım ona. Ona hep nuna diye seslenmiş ve asla saygısızlık yapmamaya çalışmıştım. Jennie için de aynı davranmaya çalışıyordum ama Jisoo'nun bende yeri apayrıydı. O benim ablamın bedenini taşıyordu.
Sadece... Kim'in kuzeni olarak.
Jisoo yanımıza geldiği an kocaman bir gülümseme ile "Hoş geldin Jisoo Nuna! Kahve ister misin?" dedim. Ablamın bedenini çok sağlıklı şekilde taşıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I'm Bad Boy | Namjin ✓
FanfictionBir olay yaşansa, gerçekler öğrenilse ve işler karışsa ne olur? Bir okulun iki zorba çetesi: Patronlar ve Şefler. Patronlar'ın başı Namjoon ve yandaşları Jungkook, Yoongi., Şefler'in başı Seokjin ve yandaşları Jimin, Hoseok ve Taehyung. Okulda olan...