Final

210 22 103
                                    

Seokjin

Altımı giyinip Namjoonla aşağı indik ve bizi beklemeyen züppe arkadaşlarımın yanına oturduk.

Biz artık mutlu yedi kişilik aileydik ve bu bozulacak diye ödüm kopuyordu. İstemiyordum artık olumsuz şeyler. Ailemle olmak istiyordum.

Sofraya oturup hemen tabağıma krep ve omlet alıp yemeye başladım. Çok acıkmıştım!

Hızla yemek yerken Jimin ağzına peynir sıkıştırıken "Jinsshi az yavaş ye önünden alan yok!" dedi ve birde ağzına kimchi attı. Miğdesiz

Ağzıma kimbap atıp birde jajangmyeondan az alırken "Bana diyene bak, sıpa seni." dedim ve azğımdaki küçücük yeri doldurabilmek için ağzıma ttaekboggi attım.

Jeongguk ağzına ramen atıp büyük bir iştahla yerken Taehyung hemen "Biz bir yere gideceğiz." dedi sakin bir sesle. Jimin ağzı dolu olmasına rağmem konuşmaya atladı. "Bende geleyim!"

Jeongguk kaşlarını çattı ve alayla "Otur götünğn üzerine, dişlerim kaşınıyor." dedi. Normalde Jimin'i yanlarına alacaklarına adım kadar emindim, fakat galiba bu kez mercimeği fırına vereceklerdi.

Yoongi bibimbapdan yedi ve "Ben ve Hoseok'da küçük bir işimiz var, birini pataklayacağız, akşam anca geliriz." dedi. Jimin heyecanla bu kez "Bende geleyim!" dedi tekrarla.

Hoseok hemen başını sağ sola salladı "Olmaz Jimin. Pataklayacağımız kişiyi gördüğün an ona yaklaşıp 'yedi kere öğrünce kusuyormuşsun bak' diyip yedi kere öğrüyorsun ve kusuyorsun!" dedi en son isyankâr bir sesle.

Ve hepimi kahkaha seli aldı.

Geri yaslandım ve kahkaha atmaktan gözümden gelen yaşı silerken gülmeye devam ediyordum. Ve bir anda Taehyung söze girdi.

"Bir kaç ay önce, birini dövmeye gidiyordum. Sonra Jimin geldi ve 'bende gelebilir miyim' de ve bende gelebileceğini söyledim. Neyse. Hittik işte tam adama yumruk atıcam arkadan 'Bombastic side eyes' diye bağırdın. Tanrı aşkına seni götürmek bok çukuruna atmal gibi bir şeydir."

Hepimiz gülerken Jimin'e baktım. Şaka yaptığımızı biliyordu fakat kırılmıştı. Buruk şekilde gülümseyerek bize bakıyordu.

"Bir dakika ya!" dedim hızla. "Lütfen geçenki adamı kim bize getirip sonra işini bitirdiğini unutmayalım! Adam yüz yirmi kiloydu fakat Jimin adamı getirdi, bağladı, dövdü ve işini bitirip saldı fakat adamın gitmeye mecali yoktu ve öldü!"

Jimin ensesini kaşıdı ve "Çok övülecek bir şey değil, sizde yapardınız..." dedi, utanmıştı bebek civciv.

Aramızda biraz daha konuşma geçtiğinde yemeğimiz bitmişti. Hemen yemeği topladık. Jeongguk ve Taehyung piknik yapmaya giderken, Yoongi ve Hoseok ise adam pataklamaya gitti. Rose'un araması ile Jimin'de hemen evden çıkmıştı ve yetimhaneye gitmişti. Bizde Namjoon ile evde tek kalmıştık.

Hızla mısır patlattım ve iki büyük bardak bira alıp televzyonum önündeki koltuğa oturan Namjoon'un yanına yerleştim. Kolunu hemen omzuma atıp beni yanına çekti.

Bir yandan patlamış mısırlarımızı yerken bir yandan da Game Of Throns izliyorduk. Çok kaliteli bir diziydi. Taht oyunları ve entrika doluydu.

En son yeni bölüme geçerken uyuyakaldım. Ve uyandığımda yanımda Namjoon yoktu.

"Namjoon?" Seslendim ama kimse duymadı. Üzerimdeki battaniyeyi kenarı attım ve hızla çıplak adımlarla salonu aradım.

"Namjoon!" Her seslenişim cevapsız kalıyordu.

Salonu didik didik aradıktan sonra mutfağa girdim. Büyük bir mutfakları vardı. Fakat her şey belliydi.

I'm Bad Boy | Namjin ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin