Episode 18

232 25 106
                                    

Jimin

Hastane odasına girdiğimizde dudak dudağa çift beklesem de yanılmıştım. Odaya girdiğimizde Yoongi gitar çalarken Hoseok onu dikkatle dinliyordu. İçeri girdiğimizi duymayacak kadar dalmışlardı. Hızla işaret parmağımı büzüştürdüğüm dudaklarıma götürüp sessiz kalmalarını işaret ettim Hepsi başını salladı ve tek odağımız Yoongi ile Hoseok oldu.

Yoongi bir tele basacağı sırada Hoseok hızla "Neden akor basmıyorsun?" sorusu ile parmakları dönüp Hoseok'a baktı. "Bebeğim, sen benden hangi şarkıyı istiyorsun?" 

Hoseok hızla dudak büzüp "Blue Side diye bilmem kaç milyon defa söyledim!" dediğinde Yoongi dudaklarına küçük bir öpücük bırakıp geri çekildi. Tatlı gülüşünü Hoseok'a sunarken "Birden fazla düşünce değiştir isen bebeğim, ben ne çalacağımı bilemem." dedi sakin sesiyle. Sesini bu kadar nazik duymaya alışık değildik.

Yoongi bir anda "Yarım saattir bizi gizli gizli izleyenlere mi sorsak?" dedi ve kafasını bize çevirdi. Göz devirmeden edemedim. Bildiğime göre Yoongi en iyi uyan kişiymiş.

Jeongguk Hoseok'un yanına gitti ve "Enişte hayırlı olsun. İstersen sana olayları anlatayım?" dediğinde hepimiz odaya yayıldık. Jeongguk derin bir nefes aldı ve anlatmaya başladı.

"Biz vampirler eğer öldürülürse ruhu bedende saklı kalır ve onun yerine başka bir ruhla yeniden doğar. Ve bu ruh Tanrı tarafından alınmazsa tekrar vampir olan ruhu geri gelir. Ve  diğer ruhundan olanları hatırlar. Christopher her şeyi hatırlıyor ama gelmeye korkuyor. Size çok özürleri var."

Jeongguk sözlerini bitirdiğinde hepimiz şaşırıp kalmıştık. Ne yani, Jeongguk vampir miydi?

Tabii ya! Yoksa Taehyung ile olayları, hastanrde vir anda belirmesi ve okulda olan anormal olaylar. Bunlar nasıl olacaktı başka?

Hızla Jeongguk'un kolundaki yılan dövmesini gösterirken "Bunda Taetae'de de var. Nasıl geçecek?" dedim merakla. Bunu cidden öğrenmek istiyordum çünkü Taehyung'u ateşe atmak istemiyordum. Ölümlü gibi bir şey varsa burada ölecek kişi maalesef Jeongguk'du ve öyle olmak zorundaydı.

Jeongguk derin bir nefes aldı ve "Bu bağlılık simgesi. Kader kitabımızda bağlı olduğumuz kişi verilir. Bende Taehyung var ve adı Thv diye geçiyor. İlk anlamadım ama resmi de verilince yol doğrulandı. Kitabımda ilk Thv diye geçse de sonradan Kim Taehyung / V diye yazıldı. Kısaca benim ruh eşim Taehyung ve bu bizim kaderimizde var." dedi sakince. Amma olaylar dönüyormuş bu vampir olaylarında! Ruh eşleri, kaderler, kardeşler, ölümler... Çok tuhaf cidden. Kafa yormaya üşeniyorum ama eğer bir gün yorarsam çözerim bunu!

Hoseok elini vurulan yerine götürdü ve "Çok kötü ya!" diye isyan etti. Tatlıydı isyan etmesi. İsyan ettiğinde büzülen dudakları, çatılan kaşları ve buruşan yüzü ile tam Yoongi'ye benziyordu. Yoongi ile ne kadar zıt olsalarda bir o kadar benziyorlardı.

Aslında bir ar Hoseok beni Yoongi ile shipliyordu. Bana moment(?) verdiğimizi ve kısa sürede sevgili olmamız gerektiği ile ilgili şakalar yapardı. Sike takmazdım. Ben asexsueldim çünkü. Her hangi bir cinse bir yakınlık duymuyordum. Bazen şakasına -bazen Seokjin'in ayılığı ile- dudaklarımız değiyordu Hoseok ile ama asla çekim hissetmedim. Hissedemezdim zaten.

"Hadi ama Yoongi-ah, bize gitar çal!"

Aklımdakilerini Hoseok'un sesi ile kenara attım. Aynı isyankâr şekilde dururken Yoongi burun kemerini sıkıyordu.

"Bebeğim, neden anlamıyorsun? Aynı anda iki şarkı çalamam."

Yoongi'nin sakinliği aksine Hoseok çok isyankârdı. Bu kahkahalarla gülmem için sebepdi!

I'm Bad Boy | Namjin ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin