Namjoon
Gözlerimi yavaş yavaş açarken yatakta gerildim. Dün gece partiden sonra eve gelmiştik ve fazlasıyla yorulmuştuk.
Başımı soluma çevirdiğimde sırıttım. Seokjin'im uyuyordu. Bana doğru dönmüş, üzerine benim uzun ve bol tişörtlerimden birini giyip uyumuştu.
Ona döndüm ve sağ avcuma yüzümü dayayıp onı izleme başladım. Siyah saçları çok güzeldi ve o yakışıklı yüzüne çok güzel uyuyordu. Şekilli burnu, beyaz teni ve dolgulu dudakları ile harikaydı. Bir insan bu kadar yakışıklı olabilirdi.
On dakika, belki yirmi, hiç saymadım geçen zamanı ve onu izledim. İzledim, hayaller kurdum, düşündüm. Narin bir bebek diyemezdim, ama hırçın bir bebek diyebilirdim
Dakikalar sonra Seokjin yavaş yavaş gözlerini aralamaya başladı. Dudaklarını araladı eş zamanlı ve esnedi. Onu izlemeye devam ederken sırıttım. Bir çekici gelmişti gözüme.
Gözlerini araladı ve birkaç kez çırpıştırdı. Beni gördüğüne emin olmak istermiş gibi bakıyordu. En son dudaklarını araladı ve konuştu. "Bu bir rüyaysa uyandıranı sikerim."
Küçük bir kahkaha attım ve elimi yanağına koyup okşadım. "Ben gerçeğim, sana dokunuyorum." Baş parmağımla elmacık kemiğini okşadım. "Seni okşuyorum." Yaklaştım, dudaklarına masum ve narin bir öpücük bıraktım. "Seni öpüyorum. Beni hissediyorsun."
Seokjin elini boynuma sarıp bana yaklaştı. "Sonunda mutlu olacak mıyız, Namjoon?"
Dönerek onu kucağıma aldım ve belini okşadım. "Artık mutlu olmadığımız kadar mutlu olacağız, sevgilim."
Benden uzaklaşıp yüzlerimizi hizaladığında dudaklarına yaklaşıp uzun ama saf bir öpücük bıraktım. Tam çekileceğim sırada ensemi tuttu ve kendine çekip karşılık vermeye başladı.
Çok narindi. Zamanında çok korkmuştum ona zarar vereceğim diye. Kalbim atıyorsa onun için atıyordu. Duygularım sağlamsa onun sayesindeydi.
Tanrı'm... Eskiden ne aptaldım. Ona duygularım olmaması için dua ediyordum! Korkuyordum çünkü. Korku nedeni açıktı ve ben çok korkuyordum.
Seokjin benden yavaş yavaş çekildi ve yanağını köprücük kemiğime dayayıp derin bir nefes aldı. "Korkuyoruz, iki korkak aşığız."
Histerik şekilde güldüm ve saçlarını öptüm. "İçimi okumaya yemin mi ettin?"
Gülerek başını kaldırdı ve bana baktı. "Sana çok aşığım, sevgilim."
Belini okşadım Seokjin'in ve saçlarına yaklaşıp kokusunu içime çektim. "Bende sana çok aşığım sevgilim."
Başını kaldırdı ve yüzlerinizi hizaladı. Tam dudaklarıma yaklaşıyordu ki odanın kapısı şafak operasyonu gibi çalmaya başladı. Seokjin göz devirdi ve başını geri atıp "Gel!" dedi bıkkın sesle.
"Sevişmenizi bölüyorsam özür dilerim ama kahvaltı hazırlamaya çağırıyorum sizi! Sevişiyorsanız da gelip izleyim bir köşede gıkım çıkmaz."
Jimin'in sesini duyduğumuzda Seokjin elini anlına vurdururken ben gülüyordum.
Jimin kapıyı izinsiz açıp içeri girdiğinde Seokjin'i kucağımda görünce "Oha kucak seksi!" diye bağırdı. Seokjin elini başına koyup "Tanrı'm ben neyle sınanıyorum..." diye dert yandı.
Bir and koşarak içer Jeongguk daldı. "Ney?! Namjoon ve Seokjin kucak seksi mi yapıyor?!"
Jeongguk içer daldığı an büyük bir cümbürtüyle Jimin'in üzerine düştü. Jimin acıyla inlediğinde Jeongguk yapay bir sinirle "Hani porno vardı lan!" dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I'm Bad Boy | Namjin ✓
FanfictionBir olay yaşansa, gerçekler öğrenilse ve işler karışsa ne olur? Bir okulun iki zorba çetesi: Patronlar ve Şefler. Patronlar'ın başı Namjoon ve yandaşları Jungkook, Yoongi., Şefler'in başı Seokjin ve yandaşları Jimin, Hoseok ve Taehyung. Okulda olan...