Namjoon
Dövdüğüm çocuğun yakasını bıraktım ve tenha caddede yere attım. Yoongi hemen çocuğun yüzüne tekme attı. İkimiz geri giderken Jeongguk'a başımı salladım. Jeongguk'un anında vampir dişlerini çıkardı ve dilini dişlerine sürttü. Gözleri kan gördüğünde her zaman olduğu gibi kırmızıya bulandı ve anında eğilip çocuğun kanını emdi.
Evet, Jeongguk yaşını istersee büyütebilen isterse küçültebilen 1600 doğumlu bir vampirdi.
Bir 5 dakika sonra Jeongguki'un ensesinden tutup çektim ve kulağına normale dönebilmesi için "Jeongguk Jeon, kendine gel." diye fısıldadım. Jeongguk'un gözleri kahve rengine bürünürken ve dişleri kaybolurken bana baktı. Ardından utangaç bir şekilde başını eğip "Kendimi kaybettim gene, değil mi..?" dedi. Omzunu okşarken "her n kadar 423 yaşında bir vampir olsan da asla büyümüyorsun, Jeon. Kan isteğin çok, merak etme hastaneden tedarik etmeye çalışacağım." dedim gülümseyerek. Jeongguk ellerini boynuma doladı ve "Siz olmasanız ne yaparım ben!" dedi. Başını okşadım ve "Küçük vampirim benim." dedim sakinleştirmek adına. Ne zaman vampir olsa ve tekrar insan formuna dönse bize sarılıp ağlamaya başlıyordu.
Yoongi Jeongguk'un sırtını sıvazladı ve "Geçti Jeongguk'umuz." dedi. Jeongguk yaşlı gözlerini boynumdan kaldırıp sildi. Gülümseyerek ona bakıyordum. Hep beraber evimizin yolunu tuttuk.
Yoongi bir anda "Jeongguk, şu vampir laneti, nasıl geçiyordu?" dedi. Jeongguk omuz silkti ve kolundaki yılan dövmesini açıp "Ben eğer gerçekten birine bağlanırsam ve bu dövmenin geçmesini sağlarsam, işte o zaman zararsız bir vampir olacağım." dedi. Sırtını sıvazlarken "423 yıllık hayatında kimseye bağlanmadın mı?" dedim kaşlarımı çatıp. Bu konuyu ilk kez derinlemesine konuşuyorduk çünkü Jeongguk kendinden ve bize zarar vermekten korktuğu için çoğunlukla bu konuyu kapattırırdı.
Jeonggk derin bir nefes verdi ve "Bizim kader kitaplarımız vardır, Yoongi. Bu kitapta bizim kime bağlanacağımızın ve ne zaman bağlanacağımızı gösterir. Bize onu belli etmek içinde bir dövme armağan edilir. Bu dövme de onu ve aramdaki şeyleri belli eder." dedi. Beline doladığım elimle belini ovup "Peki yılını ve dövmenin anlamını biliyor musun?" dedim. Jeongguk korkakça "Yıl... Yıl bu yılı gösteriyor." dedi. Hepimiz şaşkınca ona bakarken gülümseyerek "Dövmenin anlamı ne?" dedi Yoongi. Jeongguk gergince "Onla ilk düşman olacağımı, onun ben, rezil etmek istediğini ve benden nefret edeceğini gösteriyor. Yılan düzse bana hızlı bağlancağını, yılan kıvrımlı ise adımıza bir iftira çıktıktan sonra bana aşık olacağını gösteriyor." dedi. Üçümüzün gözleri Jeongguk'un kolundaki kıvrımlı yılana kaydı.
Jeongguk derin bir nefes verdiğinde Yoongi hemen "Başka bir şey biliyor musun aşık olacağın kişi ile ilgili?" dedi. Jeongguk derin bir nefes verdi ve "Bunun ruhu çok güzel olduğunu biliyorum. Benim kitabımda adı Thv diye geçiyor ama adından tam haberim yok." dedi. Kaşlarımı çattım ve "Peki dış görünüşü hakkında?" dedim. Jeongguk çok gerilmişti ama bu şeyleri bilirsek ona yardım edebilirdik. Belki çok yakınımızdaki biriydi, belki hiç tanımadığımız. Bunu yavaş yavaş öğrenecektik.
Jeongguk "Dış görünüşü hakkında kitabımda 'Aynı ruhlar, farklı bedenler' diye geçiyor." dedi. Yoongi merakla "O zaman bu ne demek?" dedi merakla. Jeongguk sıkılarak "Bana benzediğini söylüyor." dedi Omzunu sıvazladım ve "Bu kitap nerede? Sana yardım ederiz." dedim. Jeongguk tam "gerek yo-" derken Yoongi hızla "İnkâr edersen sustururum. Sana dedik ki bu kitap nerede?" dedi. Yoongi istese çekinmeden Jeongguk'u öpeceğini bildiğimi için Jeongguk çekinerek "Odamda." dedi. Başını sallamakla yetindi Yoongi.
Elimi karnıma koydum ve "Acıktım. İlerideki kibap lokantasına gidelim." dedim. Hepsi onaylayınca gidip cam kenarından bir masaya oturduk.
Sipariş verdik ve gelmesini beklerken Yoongi tekrardan bir sigara yakmıştı. Jeongguk kusacak gibi yapıp "Şu zıkkımı bırak artık, Yoongi. Cidden kusasım geliyor bok gibi kokuyor!" dedi. Kıkırdadım. Yoongi bu aralar çok sigara içiyordu ve bir şey olduğundan şüpheleniyordum.
Yoongi sigarasının zehirli dumanını içine çekti ve geri verirken "Bunu bana kan içen biri mi diyor?" dedi. Jeongguk dudaklarını büzdü ve tekrar kusacakmış gibi kapıp "Tanrı'm... Ben sanki isteyerek içiyorum! O an beynim yerinde olmuyor ve sadece burnum kan kokusu alıyor!" dedi. Derin bir nefes verip "Tartışmadan duramıyorsunuz ya. Yoongi, bana da bir tane verir misin?" dedim. Yoongi cebindeki kutudan bir dal çıkardı ve çakmakla verdi. Sigarayı dudaklarımın arasında sıkıştırdım ve elimle rüzgarı örtüp çakmağı alevledim ve sigarayı yaktım. Çakmağı Yoongi'ye uzattım.
Jeongguk kusacak gibi yaptığında sigarayı dudaklarım arasından çekip "Yeter ama a'mına kusacaksan kus!" diye isyan ettim. Jeongguk kahkaha atarak "Ya alemsin!" dedi.
Ve gözüm içeriye yeni giren siktiğimin şeflerine takıldı. Orospu çocukları...
______________________________________________________________________
Selaam yorobun! 106 saat sonra kurtulanlar oldu ağladım haberi görünce 😭
Umarım herkes mutlu mesut ve sağlıklı yaşar 🤧
Evliler açıklamıyorlar götsüzler 😒
Namjin ile kalın 🤧
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I'm Bad Boy | Namjin ✓
FanfictionBir olay yaşansa, gerçekler öğrenilse ve işler karışsa ne olur? Bir okulun iki zorba çetesi: Patronlar ve Şefler. Patronlar'ın başı Namjoon ve yandaşları Jungkook, Yoongi., Şefler'in başı Seokjin ve yandaşları Jimin, Hoseok ve Taehyung. Okulda olan...