Hoseok
Gözlerimi açtığımda hastane tavanı ile yüzleşmek biraz içimi ürpertti. Başımı biraz yana kaydırdığımda Yoongi'nin baş ucumdaki koltukta beni sırıtarak izlemesini görmem ile mideme sığmayan kelebek canlanıp kanat çırpmaya başladı.
Yoongi sırıtarak bana bakarken "Ne oldu?" dedim halsizce. Sadece karın boşluğum sızlıyordu o kadar. Ondan başka bir de dudaklarım kurumuştu. Karnımın açlığını saymıyorum bile.
Yoongi vücudunu gerdiğinde yutkundum. Kol kasları üstüne giydiği yarım kollu tişörtten çıkacak gibiydi. Esnediği için karnına yaslanan tişört karın kaslarını belli ediyordu. Ve beyaz boynu tam dudaklarımı bekliyordu. Tanrı'm... Bu adam neden bu kadar güzeldi?
Yoongi gerilmeyi bırakıp bana baktı ve "Chris seni vuran." dediğinde kaşlarım çatıldı. Duyduğuma göre Yoongi ile kavgalıydı ve birbirlerini öldürmek için zaman kovalıyorlardı. Ama o zaman neden beni vurdun ki?
Kuru dudaklarımı yaladım ve tam konuşmak için dudaklarımı aralayacaktım ki Yoongi'nin dudaklarıma kısık gözlerle baktığını gördüm. Kalbimde at koştururken kendimi tutmaya çalıştım ama ne kadar tutabilirdim bilemiyordum. Kalbimin atışını nasıl anlatabilirdim bilmiyordum... Atlının dört nala koştuğu gibi, bir basın yaptığı atış gibi ve bir trambolinin üstünde atlandığında ki atış gibi... Kalbim sadece onun için böyle atması ise garip hissettiriyordu...
En sonunda "Neden beni vurdu?" dedim zar zor. Zar zor konuştuğum için ilk yılan gibi tıslasa da sonra "Çünkü sevdiğime zarar vererek beni öldürmeye çalıştı ve başardı da." dedi dalgınlıkla. Bir anda şaşkınca bakarken bende onun dediğinin farkına vardım. Tanrı'm... Bana aşk ilanı etmişti...
Gülümseyerek "Diğerleri nerede?" dediğimde Yoongi -nedenini bilmediğim şekilde- göz devirdi. "Okuldalar."
Onun gönlünü almak adına kollarımı iki yana açtım ve "Bana sarılır mısın? O gün yarım kalmıştık!" dedim masumca. Vay canına, ben Yoongi için süt dökmüş sincap olmuştum!
Yoongi anında alayla sırıtarak üstüme eğiliyordu ki korkuyla "Ameliyatlı yerin acımasın?" dedi. Ah, onun masum halleri... Ve korumacı halleri... Tanrı'm... Neden bu kadar etkileyiciydi? Ben nasıl bir iyilik yaptım da Yoongi'ye sahip oldum?
Başımı iki yana salladım. Yoongi tekrar üzerime eğildiğinde kapının açılması ile geri sandalyesine oturacakken sandalyesinin ucuna oturması ile sandalyesi kaydı ve yere düştü. Düşmesi ile kahkahalarımı koymam bir oldu.
Yoongi sedyeye tutunup kalkarken doktorlar gülerek içeri girdi. Yanlarında polisler vardı... Siktir...
Yoongi'ye gülümseyerek bakarken gözlerim yardım dileniyordu. Dün ne dediğini bilmiyordum. O da anlayışla başını salladı gülerek.
Doktorlar gülümseyerek "Ameliyatlı yerini açar mısınız Bay Jung?" dedi içtenlikle. Tam elimi götürdüğüm sırada Yoongi hızla üstüme eğiliş ve kanlara bulanmış tişörtümün eteklerini tutup kaldırırken "Ben sevgilime yardım edeyim bari." dedi iğneleyici bir ses tonu ile. Sevgilim mi... Doğru mu duydum ben... Yoongi cidden bana 'sevgilim' mi dedi... Kalbim...
Tam Yoongi üstümden çekilirken "Kalbin çok hızlı atıyor bebeğim, azıcık sakin olsan?" dedi yatıştırıcı bir ses tonu ile ama tam tersi kalbim olabilecekmiş gibi daha da hızlanmıştı. Tanrı'm bu çocuk cidden ayarlarımla oynamıştı! Bana her böyle dediğinde bu kalp yerinden çıkacakmış gibi atacaksa kalbimi normale döndürmeli Min Yoongi!
Yoongi sedyenin üstüne koyduğum elimi tuttu ve bana gülümseyerek baktı. Ameliyatlı yerime bakan doktorlara kıskanç bakışlar attığında derdini anlamıştım. Kasıklarıma yakın olan ameliyat yerime bakan doktorları kıskanıyordu. Kıskanç Yoongi mi? Çok çekiciydi...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I'm Bad Boy | Namjin ✓
FanfictionBir olay yaşansa, gerçekler öğrenilse ve işler karışsa ne olur? Bir okulun iki zorba çetesi: Patronlar ve Şefler. Patronlar'ın başı Namjoon ve yandaşları Jungkook, Yoongi., Şefler'in başı Seokjin ve yandaşları Jimin, Hoseok ve Taehyung. Okulda olan...