HAKİKAT

90 32 2
                                    

Doğruluk akıyorsa ellerinden içilmekti kana kana
Gönlün baharın pusulasında nöbetteyse
Yelpaze aklım doğunun yerinde bir masa
Şiresi ak şekerler tutundu yaşlı el kadar yasa

Yer edindi sürgünden koyu neferler
Bir dinginlik aldı başını gitti mecazın koynuna
Yastığın altından pencere önünün sahibi yap
Al da gün değsin üzerinden sarıp sarmala

Ay parçamdan kopmuş usulca sinen
Ettiğin ele gelmez ince sızı bir dizi
Verdiler ya o güzelim beyazını siyaha
Betin benzin solduruldu ya
Ne etsin gönül gülüşen elleri

Elden gelmedi diye
Nerelerden yetişsin boyun eğip imdadına
Kan tutsa acın pıhtı atsa
Yapma nurum
Dense buralardan gidin
Gidilmez yerler var
Verme sırrını itibarın için

Denilmeyecek var
Susulacaklar var hepten
Etme nurum lafa söze gel
Çok çekti hakikat kendini bilmezlerden

Bu kar o mevsimden kalma
Ayaza örülmüş atlısı
Gurbeti sevdirmeyi marifet bilmiş
Kalmamış bahara açacak tek dalı

Bu eşikten geçince elden ayaktan düşürmüş olacak
Gönül sohbetinden vazolar kırıklarını
Toparlansa şaheser gelmez kucağa
Etme gece karanlığın tam ortasında bırakacak yıldızları

Bir uğultu değdi sineye yetişti
Sanki biri imdada koptu
Sanki bir fısıltı duydum
Benim duyduğumu sende duyuyor musun











_MTAN_Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin