Sıcak Mektup

SUÇSUZ

Oğuz Görkeme sinirli bir şekilde bakıyordu.

"Bu kıza şükret yoksa seni şuan gebertmiştim!"

Görkem ise sırıttı.

"Görüşücez seninle!"

Oğuz sinirli bir şekilde kapıyı açıp Görkemi yakasından tutup sokağa fırlattı.
Ben ise dehşet içinde ikisini izliyordum.

"Hadi şimdi siktir git!" dedi Oğuz.

Görkem ise burnunu eliyle silerek

"Görüceksin!" dedi.

Oğuz sinirle kapıyı sertçe kapattı.

"Oğuz sakin olur musun?" dedim sakinleştirmeye çalışarak.

"Nasıl sakin oluyım Rüya sana iftira attı resmen!"

"Boşver geçti bitti hadi gel oturalım sana su getiriyim sakinleş." dedim kolundan tutarak.

Oğuz koltuğa doğru oturdu ve beni bekledi.Bende mutfaktan bir bardak su doldurdum Oğuza.

"Hadi iç."dedim suyu uzatıp.

Bir yudumda içti.
Ve bana uzattı bardağı. Mutfağa doğru bardağı bıraktım.
Kendi kendime
"Sonra yıkarım makinede kalsın." dedim.
Hemen Oğuzun yanına gittim. Bir süre sakinleşmesini bekledim. Beraber bir süre oturduk koltukta.

Biranda kapı zili çaldı.

Ve bir ses yükseldi "Polis!" dedi ve hemen ardından "Açın kapıyı!" dedi.

O sırada oturduğum yerde donakalmıştım.
Oğuzda sanki böyle olacağını biliyormuş gibi bakıyordu etrafa.
Biranda kalktı ve kapıya doğru yöneldi.
O sırada hızla Oğuzu kolundan tuttum.

"Yapma lütfen Oğuz."

"Yapmalıyım o orospu çocuğu şikayet etmiştir beni kesin." dedi sinirli bir sesle.

Kolunu benden çekti. Ve kapıyı açtı.

"Buyurun Polis Bey kimi aramıştınız?"

Ben ise Oğuzun arkasında hem Oğuza hem polislere bakıyordum endişeli bir şekilde.

"Oğuz Gökay siz misiniz?"

"Evet benim."

"Hakkınızda şikayet var. Kasten adam yaralamadan tutuklusunuz." dedi Polis.

O sırada donup kalmıştım.

Oğuzu kelepçeleyip götürdüklerinde Oğuz bana son kez arkasını dönüp baktı herşeyi kabullenmiş bir şekilde.

Ben ise arkasından koştum.

"Oğuzu bırakın lütfen Oğuz suçsuz!"

"Lütfen Polis Bey!"

"Oğuz suçsuz o kimseye zarar vermez!"
Dedim ama Oğuzu polis arabasına bindirip götürdüler bile.