ElaBu saçma sapan düşüncelerden kurtulup elimin tersiyle gözyaşımı sildim ve ayağa kalkıp aşağı indim. Merdivenleri yavaş yavaş inip merdivenin köşesine oturdum ve annemlere baktım. Hala tartışıyorlardı. Ne tartıştıkları konusunda hiçbir fikrim yoktu ama zaten hep tartışıyorlardı. Annemleri bir süre öylece izledim, benim varlığımı farkedince sustular. Annem bana bakarak gülümsemeye çalıştı.
"Kızım sen hadi odana git, biz babanla birşey konuşuyoruz."
Tepkisiz şekilde ilk önce anneme sonra babama bakarak konuştum.
"Gidiyorum ben." diyip cevap vermelerini beklemeden yavaş yavaş merdivenleri çıktım. Ne yapacağımı bilmeden çantama telefonumu, paramı ve şarj aletimi koyup aşağı indim. Babam bana ters ters bakıyordu Annem ise ne yapacağıma merakla bakıyordu.
Kapıya doğru yöneldiğimde arkamdaki sesle duraksadım.
"Nereye gidiyorsun Ela?!"
Bu babamın sesiydi. Hiç umursamadan kapıya doğru yürümeye devam ettim. Kapıyı yavaşça açıp dışarı çıktım, peki şimdi ne yapacaktım? İnanın hiç bilmiyordum. Ailemle daha fazla kalamazdım çünkü babamın üstümde çok baskısı vardı ama şimdi kalacak bir yerimde yok, babam evden çıktığımdan itibaren asla beni eve almaz. Moral bozukluğumla ve dalgınlığımla kapkaranlık sadece etrafı karşı tarafın ve sokak lambaları aydınlatan ana yolda yürüyordum. Rüzgar esiyordu o yüzden biraz üşümüştüm, üstüme ceket bile almamıştım. Arabalar yanımdan hızlı hızlı geçerken ben ne yapacağımı hiç bilmiyordum.
Aklıma gelen fikirle yerimde durup gülümsedim. Avmler kapanmadıysa kafamı dağıtmak için film izleyebilirim. Hızla çantamı açıp parama baktığımda sadece 150 TL vardı. Buda kendi biriktirdiğim paramdı. Sinema bileti 90 Tlydi, paramın yarısı bilete gidecek. Neyse en azından kafamı dağıtırım.
En yakın Avmde
Sonunda gelebilmiştim. Ayaklarım çok ağrıyordu, yanımda ağrı kesicide yok ki! Of of. Derin bir iç çekerek Avmye girdim. Sinema katına çıktığımda Bilet satış yetkilisinin gözleri bir süre bende gezindi. Ne vardı ki halimde, sadece biraz tuhaf duruyor olabilirim, ruh olarak tabiiki. Kesin yüzüm dışarıdan çok kötü görünüyordur şuan. Bilet satış yetkilisine gülümsemeye çalıştım. Tabii sadece buruk bir şekilde gülümseyebildim. Bir süre gözlerime baktı ve gülümsedi.
"Merhaba." sesim yorgun çıkmıştı, ruh halimden ötürü müydü bilmiyorum.
"Merhaba, hangi filmi izleyeceksiniz?"
Filmlere 2 dakika boyunca bakındım, çok bakınmadım zaten yorgundum bide film mi seçicektim. Filmi seçip tam bilet parasını Yetkiliye uzattığım anda bir el beni durdurdu. O an donakalmıştım. Biranda kafamı elimdeki elin sahibine doğru çevirdiğimde, bu Umuttu. Umutun burada ne işi var diye düşünürken arkadan 2 tane erkek geldi. Biri sarı saçlı diğeri ise kumraldı.
Umut nazikçe paramı geri iterek
"Ben veririm Ela." dedi gülümseyerek. O an yüzümün kızardığını hissettim, mahcup olmuştum.
"Kaç TLydi bilet?" diye sordu Yetkili kadına.
"90 TL efendim."
Cebinden çıkardığı cüzdanından 90 TL alıp kadına uzattı. Ve Kadının verdiği biletleri nazikçe bana uzatacakken filme baktı. Gülerek bana baktı.
"Aynı filme giriyoruz, bende arkadaşlarımla aynı filmi izleyecektim."
Arkadaşlarına baktığımda bana doğru gülümsediklerini gördüm, bir süre bakıştıktan sonra Umuta döndüler.
"Hadi be Umut, seni mi bekliycez ağaç olduk burada be Abi." dedi sarı saçlı.
Umuta dönüp gözlerinin içine bakarak konuştum.
"Hadi sen git arkadaşların bekliyor."
"Yok arkadaşlarım kendileri izlerler, istersen seninle beraber izleyelim filmi."
"Olurda arkadaşlarına ayıp olmaz mı?"
Arkadaşı olan siyah saçlı Umuta seslendi.
"Kanka biz Urasla izleyelim, sende yengemizle izle en iyisi! " diyip aralarında kıkırdadılar. Umut siyah saçlının omzuna doğru sertçe vurdu.
"Ne yengesi o benim sadece arkadaşım!" diye bağırdı Umut.
"Kesin öyledir kanka, neyse hadi Uras biz gidelim çiftimizi yalnız bırakalım!"
"Berk beni sinir etme!" diye bağırdı Umut. Bana yenge demeleri hoşuma gitmemiş değildi açıkçası.
Sinema salonunda
Umutla yan yana oturmuş filmi izliyorduk. Berk ile Urasta en arkada oturmuş aralarında sohbet ediyorlardı. Patlamış mısır yemek için elimi uzattığımda Umutta o an elini uzatmıştı. Ellerimiz birbirine değdiğinde bir süre ona bakarak dona kaldım, daha doğrusu donakaldık! Kalbim çok hızlı atıyordu, sanki yerinden çıkacak gibiydi. Ela elini sakince çek, hiçbirşey olmayacak! Ben kendimi sakinleştirmeye çalışırken Umut elini yavaşça çekti. Önüne dönüp utanarak konuşmaya başladı.
"Özür dilerim yanlışlıkla değdi elim."
Zarzor da olsun konuşmaya çalıştım.
"S-sorun değil Umut." Kekeledim resmen kekeledim, of şimdi rezil oldum! Filmde biranda öp*şme sahnesi çıkınca ani bir hareketle kafamı yana doğru çevirdim. Of Allah kahretmesin! Bu sahneyi kim koydu, onu dava edicem! Umutun yanındayken olan şeylere bak ya. Umut yandan bana bakarak gülümsediğini hissettim. Ona döndüğümde bana bakarak gülüyordu. Ne var yani utanmış olamaz mıyım?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sıcak Mektup
RomanceBaşlangıç: 05.01.2023 Bitiş: 23.06.2023 ~ Rüya ve Oğuzun mesafe aşkı. Bir insan hiç aralarında binlerce kilometre olan birisini sevebilir mi? Ben sevdim. ~ Ben Rüya sıkıcı bir hayatı olan sıradan bir kızdım ama Oğuzla tanışana kadar. Oğuzla tanış...