Başlangıç: 05.01.2023
Bitiş: 23.06.2023
~
Rüya ve Oğuzun mesafe aşkı.
Bir insan hiç aralarında binlerce kilometre olan birisini sevebilir mi?
Ben sevdim.
~
Ben Rüya sıkıcı bir hayatı olan sıradan bir kızdım ama Oğuzla tanışana kadar.
Oğuzla tanış...
Oğuzunda arkamda olduğunu hissettim. Ve arkamı döndüm. Üstünde neyse birşey vardı. Oğuz bana bakıyordu ben ona bakıyordum. Konuşmaya başladım.
"Gel istersen Oğuz." dedim yumuşak bir sesle.
Ve önüme dönüp dışarıyı seyrettim. Oda yanıma geldi ve beni seyretti.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
2 saat sonra
Günlük işlerimizi yapmıştık bu 2 saat boyunca. İşlerimizi bitirmiştik, Ve teras katında bir yatak kurup konuştuk.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oğuz duraksadı ve bana gülerek baktığında anlam veremeyerek baktım Oğuza. Oğuza soran gözlerle bakarak konuşmaya başladım.
"Ne oldu Oğuz, neden öyle bakıyorsun bana?" dedim.
"Aklıma bir fikir geldi!" dedi heyecanlı bir şekilde. Yerinde kıpırdanarak konuşmaya başladı.
"Biz neden Sinemaya gitmiyoruz, Sinemaya gidelim mi Rüya?" dedi gülümseyerek.
"Olurda şimdi mi gidiyoruz?!" dedim heyecanlanarak.
"Şimdi gidelim, hadi hadi!" dedi heyecanlı şekilde beni kolumdan nazikçe tutarak götürdü.
Odada
Odaya geldik ve sinema için hazırlandık. Ben ne giyeceğimi seçerken, Oğuzda ne giyeceğini düşünüyordu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Rüyanın kıyafeti
(ÖNEMLİ: Arkadaşlar ben Rüyanın dış görünüşünü değiştirmeye karar verdim çünkü uyumlu durmuyor sanki kombinlerle felan pek içime sinmiyor sizce değiştiriyim mi?)
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oğuzun kıyafeti
Hazırlanıp evden çıktık. Uçakla Fransaya geldiğimiz için arabam Türkiyede kalmıştı. Taksiyle gitmeye karar verdik.
Sinemada
Sinema gişesinden ne izleyeceğimizi seçiyorduk Oğuzla beraber. Korku filmi izlemeyi seçtik. Biletlerimizi aldık ve Mısır ile kola aldık.
Sinema Salonunda
Orta yerde olan yerimize oturduk. Ve bir süre sonra insanlar yavaş yavaş gelmişti sinema salonuna. Film bir süre sonra başladı. Korku filmlerinden korkuyordum, biraz gerilmiştim ama belli etmemeye çalışıyordum. Oğuz bu gerginliğimi fark etmiş olmalı ki bana bakarak sırıttı ve önüne döndü. Gözlerimi devirdim ve önüme döndüm.
Film fazlasıyla korkunçtu, bence yani. Biranda korkudan Oğuza sarıldım. Oğuzda bana sarılarak sırıttığını hissettim. Bu durum hoşuna gitmişti. Sonra sarılmayı bırakarak önüme döndüm hiçbirşey olmamış gibi. Yüzüm domates gibi kıpkırmızı olmuştu. Utancımdan ne diyeceğimi bilemedim. Oğuz kulağıma fısıldayarak.
"Korkarsan bana sarılabilirsin sorun değil."
Utancımdan "Tamam." diyebildim sadece.
Filmden sonra
Avmde biraz dolaştık. Mağazalara baktık. Birşeyler satın aldık. Ve eve dönüş vakti gelmişti. Saat 8'di. Çok yorulmuştum, yürüyecek halim yoktu. Oğuz bunu anlayıp beni biranda kucağına aldı.
"Oğuz napıyorsun, indir beni biri görücek!"
"Görsün." dedi sırıtarak.
Beni yolun oraya kadar kucağında götürdü. Ve beni indirdi hafifçe yere doğru. Taksi çağırdı. Bir süre sonra taksi gelmişti. Yorgun bir şekilde taksiye bindim. Çok yorgundum, heran uyuyabilirdim.
Oğuzda arkada yanıma bindi. Yolculuk boyunca dışarıyı izledim. Yağmur yağmaya başlamıştı.
Evde
Eve gelmiştik sonunda. Yorgunluktan anahtarla kapıyı açacak halim bile yoktu. Oğuz çantamı kolumdan alarak anahtarla kapıyı açtı. Ve içeri girdik. Odaya gittik direk, ben kendimi direk yatağa atmıştım. Oğuzda rahat yatıyım diye üstümdekileri nazikçe çıkardı. Ve beni kucağına alıp yatağa düzgünce yatırdı. Üstüme yorganı örttü. Beni izlediğini hissettim.
Gece saat 2:10
Biranda uykumdan uyandım. En son yorgunluktan başım ağrıyordu, ama geçmişti. Oğuza baktığımda, koltukta uyuyakalmıştı. Bir süre onu izledim. Yataktan kalkıp üstüme hırkamı giyerek mutfağa gidip su içtim. Döndüğümde uyku tutmadı ve hırkamı çıkartıp üstüme rahat birşeyler giyip hırkamı yeniden giydim, ve balkona çıktım. İçimde sanki hüzün gibi bir his vardı. Havayla birlikte dertleniyordum. Soğuk rüzgar yüzüme yüzüme vuruyordu. Etrafı seyrediyordum. Şehrin ışıklarını, ve Eyfel Kulesini.
