AİLE

34 16 103
                                    


Rüya

Gülümsedi ve elimi öptü. Sahilde yürüdük ve sonra deniz kenarına doğru ilerledik. Tam denizin önünde durduk.

Ne olduğunu anlamadan tam Oğuza baktığım sırada

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ne olduğunu anlamadan tam Oğuza baktığım sırada

"Oğuz neden dur-"

Biranda beni denize doğru itti. Ve gülümseyerek kendiside denize atladı. Bende güldüm. Ve üstüne su fırlattım :D

"Al sana al :D!" dedim gülerek.

"Hahaha! Al bakalım bunu!" dedi ve üstüme su fırlattı! Sırılsıklam olmuştuk ama inede çok eğleniyorduk!

Oğuzu suya soktum komple. Oda geri çıkıp beni suya batırmaya çalıştı.

   (Kıyafetli fotoğraf bulamadım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

   (Kıyafetli fotoğraf bulamadım.)

Neyse ki kış bitmişti! Yoksa donmuştuk şuan! Ama biz deliyiz kışında gireriz denize!

Baya bir eğlendikten sonra çıktık sudan. Yanımızdada yedek kıyafet yoktu, mecburen eve sırılsıklam şekilde gittik. Salak gibi arabasız geldik buraya. Minibüse bindik, sırılsıklam şekilde. Off, teyzelerde bize bakıyor!

Teyze öyle bir bakıyordu ki. Öcü görmüş gibi. Teyze bize baya bir baktı ve sessiz şekilde söylenmeye başladı.

"Bitmiş bu gençlik!"

"Kim bilir naptılar!"

Teyzeciğim ne yapabiliriz sence? Hem sana mı kalmış ne yapacağımız? İnsanlarda bize dik dik bakıyor. Hiç mi denize kıyafetle girip sırılsıklam şekilde minibüse binen görmediniz?

Oğuzda sırıtıp duruyordu. Oğuzun yanına geçtim. Minibüste dengede durmaya çalışıyordum. Biranda dengemi kaybedip Oğuzun sırılsıklam olmuş üstüne, tutundum. Yüzümün kızardığını hissettim o an. Ve Oğuzun omzuna doğru kafamı koyup yaslandım, kıyafetine tutunarak. Oğuzun sırıtmaya başladığını hissettim. Yolculuk boyunca bu şekilde durdum.

Minibüs biranda durunca Oğuza sımsıkı tutundum. Yoksa her an arkaya doğru uçabilirdim! Minibüsten öyle bir indim ki, sanki her an minibüsten kurtulmak için can atan biriymişim gibi indim. Oğuz arkamdan yavaş yavaş indi. Evimize bir sokak önceki sokakta indik çünkü minibüs buraya kadar geliyordu. Biraz yürüdük. Bu seferki konumuz ailemizdi. Oğuz bana ailemi sorduğunda o an duraksadım kaldırımda. Çünkü benim ailem hem baskıcı hemde umursamaz bir aileydi. Annemde, babamda, kardeşimde benden nefret ediyordu. Ama ben onlara hiç birşey yapmamıştım! O an gözlerimin dolduğunu hissettim. Oğuz telaşla konuşmaya başladı.

"Yanlış birşey mi sordum yoksa Rüya?, çok özür dilerim tamam boşver!" dedi soran gözlerle. Sadece Oğuzun sesini duyabiliyordum. Sanki yer altımdan kayıp gitmişti. Ailemin bana yaptıkları şeyler çok acımasızcaydı. Babamın hergün alkollü bir şekilde gelip beni dövmesi, derslerde başarısız olunca azarlanmam, mükemmeliyetçilik, sevgisizlik, sürekli azarlanmak, doğru birşey yapsam bile onlara göre her yaptığım şeyin hata olması, sevgilimin olması, erkek arkadaşlarımın olmasının yasaklanması gibi kötü şeyler yaşadım. Ailem o kadar katı ve eski kafalıydı ki. Bana yaptıkları tek şey eziyetti. Hayattan o kadar bıkmıştım ki, hayata tutunma sebebim yoktu.

85 bile alsam neden 100 değil diyorlardı, 100 alsam tebrik bile etmiyorlardı. Azarlamak için başka birşey bulmaya çalışıyorlardı. Bu durumlar bende çok büyük travmalar yarattı. Belki de içime kapanmamın sebebi budur, kim bilir?

Çocukluk travmalarım, ailemin bana yaptıkları herşey gözümün önünden film şeriti gibi geçiyordu. Ağlamaya başlamıştım. Oğuzun seslenmesiyle daldığım düşüncelerden uyandım. Gözyaşlarımı silmeye çalıştım ama ağlamadan duramıyordum.

"İyiyim Oğuz, birşey olmadı yanlış birşey sormadın." dedim gözyaşlarımı silmeye çalışarak.

Oğuz bu yalanıma pek inanmamış gibiydi. Ama çok kurcalamadı, beni üzmemek için. El ele tutuşarak eve doğru gittik. Sakinleşmeye çalışıyordum. Evin içine girdiğimizde Oğuzun elini bırakıp duvara doğru yaslanıp, gözlerimi kapattım.

"Rüya iyi olduğuna emin misin?"

"Eminim, sadece odama gidip biraz dinlenmem gerekiyor biraz yorgunumda."

Oğuz yorgunum yalanına inanmadı tabii. Ama kurcalamadı benim için. Başını onaylarcasına salladı sadece. Hızlı adımlarla odama çıktım. Kapıyı kilitledim ve kapıya doğru yasladım kendimi. Çok kötü olmuştum. Bir aile çocuğuna bunları nasıl yapabilirdi? Peki ben bu travmalarımı nasıl unutmuştum? Bence cevabı çok basitti, cevabı Oğuzdu. O hayatıma girince herşey düzelmeye başladı. O bana iyi gelen tek şeydi. En önemlisi de hayata tutunma sebebimdi.

O olmasa ben napardım?!

~

Evet bu bölümde böyle oldu.
Senaryo gayet güzel gidiyor.
Rüyanın kardeşinin ondan nefret etmesinin sebebi ailesi rüyayı hep kötü anlatıyor, oda çocuk aklıyla ailesine inandığı için rüyadan nefret ediyor. Merak etmişsinizdir diye söyledim.

Bir sonraki bölümde hoşçakalın!

Ama kesin yeni bölüm gene hızlı bir şekilde gelicek, yazmadan duramıyorum çünkü spwğw9dldp

Neyse görüşürüz!

~

Sıcak MektupHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin